ABD’nin askeri uzay aracı X-37B, 21 Ağustos 2025’te sekizinci kez uzaya fırlatılmaya hazırlanıyor. Görev detayları büyük ölçüde gizli tutulurken, bu uçuşun en dikkat çeken unsuru, GPS’e alternatif olarak geliştirilen kuantum tabanlı bir navigasyon sisteminin ilk kez gerçek uzay koşullarında test edilecek olması.
Neden GPS’e Alternatif Aranıyor?
Günlük yaşamımızda akıllı telefon haritalarından havacılığa kadar pek çok alanda kullandığımız GPS sinyalleri, her zaman erişilebilir değil. Özellikle derin uzayda, Dünya yörüngesinin ötesinde bu sinyaller tamamen kayboluyor. Denizaltılar, su altında GPS erişimi sağlayamazken, yeryüzünde bile savaş veya siber saldırı durumlarında GPS sinyalleri engellenebilir, yanıltılabilir (spoofing) ya da devre dışı bırakılabilir. Bu nedenle, dış sinyallere ihtiyaç duymayan bağımsız navigasyon sistemleri kritik önem taşıyor.
Mevcut ataletli navigasyon sistemleri (INS), ivmeölçer ve jiroskoplar kullanarak konum tahmini yapıyor. Ancak zamanla ölçüm hataları birikiyor ve sistemin doğruluğu düşüyor. Burada devreye kuantum fiziği giriyor.

Kuantum Teknolojisi ile Navigasyonda Devrim
X-37B’de test edilecek kuantum navigasyon sistemi, atom interferometrisi adı verilen bir teknikle çalışıyor. Bu yöntemde, atomlar mutlak sıfıra yakın sıcaklıklara kadar soğutuluyor ve dalga gibi davranmaya başlıyor. Lazerler yardımıyla bu atomlar süperpozisyon durumuna sokularak iki farklı yol izliyor ve tekrar birleştiriliyor. Ortaya çıkan girişim deseni, aracın hareketiyle ilgili en küçük değişimleri bile hassas şekilde kaydediyor. Bu teknoloji, klasik sistemlere göre çok daha hassas. Atomlar, mekanik bileşenler gibi aşınmaz ve zamanla sapma göstermez. Bu sayede, dışarıdan sinyal almadan uzun süreli ve yüksek doğrulukta navigasyon mümkün hale geliyor.
Uzay ve Savunma İçin Stratejik Önemi
X-37B’nin bu görevi, kuantum navigasyonunun sadece teoride değil, pratikte kullanılabilirliğini ispatlamaya odaklanıyor. Daha önce NASA’nın Cold Atom Laboratuvarı ve Almanya’nın MAIUS-1 projeleri, atom interferometrisini uzayda test etmişti ancak bunlar navigasyon amaçlı değildi. X-37B’nin misyonu ise bu teknolojiyi gerçek görev koşullarında, uzun süreli ve dayanıklı bir şekilde uygulamak olacak. Başarılı olursa, bu gelişme hem ABD Uzay Kuvvetleri için GPS’e bağımlılığı azaltan bir adım olacak hem de gelecekte Ay, Mars ve derin uzay görevlerinde özerk navigasyonu mümkün kılacak.
Küresel Yarış ve Sonraki Adımlar
ABD’nin yanı sıra Çin ve İngiltere de kuantum navigasyon teknolojisine büyük yatırımlar yapıyor. 2024’te Boeing ve AOSense, dünyanın ilk GPS’siz kuantum navigasyonlu uçuşunu gerçekleştirmişti. Aynı yıl İngiltere de ticari bir uçakta benzer bir test yaptı. Şimdi, X-37B’nin uzayda yapacağı bu test, kuantum teknolojilerinin laboratuvardan çıkıp gerçek dünyada kullanılmaya başlamasının sembolü olarak tarihe geçebilir.
Bu gizli görevden resmi bir açıklama gelmeyebilir; ancak başarıya ulaşması durumunda, bu uçuş “uzay navigasyonunda kuantum sıçraması” olarak anılacak.