Antik Roma’da Normal Görülen 5 İlginç Uygulama

Günümüz İtalya’sında bunların hiçbiri uygulanmıyor.

Bölgesel büyüklüğünün zirvesinde, Roma İmparatorluğu yaklaşık 5 milyon km²’lik bir alana yayılmıştı. Karşılaştırma için, Avustralya 7.688 milyon km² yüzölçümüne sahiptir.

Tarihteki en büyük imparatorluklardan birinin başkenti olarak Antik Roma, o dönemlerde gelenek ve göreneklerin harmanlandığı bir yerdi.

antik roma yemek
“Ziyafetteki iskelet” J.S. Pughe, 1896 (Kaynak: Wikimedia Commons)

Gladyatör dövüşleri gibi bazı gelenekler birçok insan tarafından Antik Roma ile ilişkilendirilse de, diğer bazı uygulamalar hakkında daha az konuşulur.

Bu beş uygulama 21. yüzyıl standartlarında garip karşılanabilir ancak Antik Roma’da oldukça yaygındı ve normal olarak görülüyordu.

Daha Fazla Yemek İçin Kusma

antik roma yemek masasi
Joseph Coomans’ın bir Roma ziyafeti tablosu, 1876 (Kaynak: Wikimedia Commons)

“Romalılar kusmaktan çekinmezlerdi. Yemek yiyebilmek ve kusabilmek için kusuyorlardı.”
Varlıklı Romalılar ipek giysiler içinde, zengin bir sofra etrafında yarı yatar pozisyonda, o döneme ait pek çok ziyafetin tasvir ediliş şeklidir. Muazzam miktarda yiyeceğin tüketildiği bu lüks ziyafetler genellikle birkaç gün sürerdi.

Bunun gibi “yeme maratonlarına” katılmak için, Romalılar basit bir teknik kullanırdı – kusma. Artık yiyip içemeyecek kadar doyduklarında, bir latrine (Antik Roma tuvaleti) gider ve kendilerini hasta ederlerdi.

Ancak bazı Romalılar masadan kalkmaya bile tenezzül etmezdi. Yerine, kaplara ya da yere kusarlardı. Daha sonra kusmuk toplayıcıları olarak adlandırılan hizmetçiler masanın altına girip pisliği temizlemek zorunda kalırlardı.

Romalılar sıklıkla kendilerini bir gecede birkaç kez kasıtlı olarak hasta ederlerdi, sonrasında kutlamaya, yemeye ve içmeye devam ederlerdi.

Ölülerin Beslenmesi

oluleri beslemek
Merida, Extremadura, İspanya’da resmedilen bir Columbarios Roma mezarlık mezar inhumasyon sergisi (İspanya Roma İmparatorluğu’nun bir parçasıydı)

Merida, Extremadura, İspanya’da (İspanya Roma İmparatorluğu’nun bir parçasıydı) Columbarios
Antik Roma’da yaşayanlar ölülere “libasyonlar” sunarlardı. Bunu saygı ve sevginin göstergesi olarak ama aynı zamanda ölen kişinin ruhunun, ona yiyecek ve içecek sağlamazlarsa kendilerine musallat olacağı korkusuyla da yaparlardı.

“Libasyon” kelimesi Latince “tatmak, yudumlamak veya dökmek” anlamındaki “libare” kelimesinden gelmektedir. Libasyonu dağıtmak için mezarların içine ahşap, pişmiş toprak ya da metalden yapılmış libasyon (içki) tüpleri yerleştirilirdi.

Bu tüpler aracılığıyla ölülere şarap, bira, su, bal, süt, tohum ve tahıl sunuluyordu. Yakılan insanların küllerinin bile yiyecek ve içecekleri absorbe edeceğine inanılırdı.

İlk libasyon, 9 gün süren yas döneminin ardından ailesi tarafından merhuma iletilirdi. İtalya’da birçok kazıya öncülük etmiş olan Dr. Tracy Prowse bu uygulama hakkında şunları söylemiştir:

“Asıl mesele ölülerle devam eden bir ilişkiyi sürdürmekti, bu nedenle aile mezar yerinde oturup yemek yer ve bu yemeği ölen kişiyle paylaşırdı. Romalılar atalarının ruhlarını memnun etmeleri gerektiğine, aksi takdirde intikamcı olabileceklerine inanırlardı. Uygun ritüeller ve içkiler sunmak onları mutlu etmenin bir yoluydu. ”

İlaç Olarak Gladyatör Kanı

gladyator
Bir gladyatör dövüşü illüstrasyonu, 1928 (Kaynak: Wikimedia Commons)

Antik Roma’dan bahsedildiğinde, çoğu insanın aklına ilk olarak Kolezyum ve gladyatör dövüşleri gelir. Ancak gladyatörler yalnızca eğlence aracı olarak görülmezlerdi. Aynı zamanda kanlarının iyileştirici güçleri olduğuna da inanılırdı.

Bir düello sonunda, öldürülen gladyatörün hala sıcak olan kanı alınır ve kalabalığa satışa sunulurdu. Başlangıçta, gladyatör kanı “ruhu temizlemek” için kullanılırdı. Ancak zaman geçtikçe bütün hastalık türleri için kullanılmaya başladı. En çok da epilepsi için.

MS 40 yılında Romalı ansiklopedist Aulus Cornelius Celsus “De medicina” adlı kitabında şunları yazmıştır:

“Bazıları kendilerini böyle bir hastalıktan (yani epilepsiden) bir gladyatörün kesilmiş boğazından sıcak kan içerek kurtulmuşlardır: daha da sefil bir illet tarafından katlanılabilir hale getirilen sefil bir yardım.

Ancak uygulayıcıyı asıl ilgilendiren konu için, son kaynaklar şunlar: ayak bileğine yakın her iki bacaktan biraz kan almak, kafa derisinin arkasını kesmek ve kupa çekmek, kafa derisinin arkasında ve en yüksek omurun kafayla birleştiği yerin hemen altında olmak üzere iki yeri koterle yakmak, böylece zararlı ifrazatın yanıklardan sızmasını sağlamak. Eğer hastalık yukarıdaki önlemlerle sona erdirilemezse, muhtemelen ömür boyu sürecektir.”

Çok Amaçlı İdrar

antik roma temizlik
“Dere Kenarında Çamaşır Yıkayan Kadınlar” Knight Daniel Ridgway, 1898 (Kaynak: Wikimedia Commons)

Antik Roma’da idrar ilk olarak çamaşırları yıkamada ve toprağı gübrelemede kullanılıyordu. Ancak zamanla Romalılar bununla dişlerini beyazlatmaya da başladılar.

Aslında idrar ağız çalkalama suyu olarak o kadar yaygın bir şekilde kullanılıyordu ki, Romalı şair Catullus belirgin bir şekilde beyaz dişlere sahip olan rakibi Egnatius hakkında şunları söylemişti:
“Dişleriniz ne kadar çok parlatılmış olursa, çişinizi içtiğinizi o kadar çok belli eder”

Sonrasında Roma İmparatoru Vespasian insanların umumi tuvaletlerden topladıkları idrarı attıkları çöp kutularına “idrar vergisi” koydu. Vergi parası toplamanın yanı sıra, imparator daha sonra idrarı tabakhanelere sattı ve ek bir kâr elde etti.

MS 120 yılında Romalı tarihçi Suetonius “Sezarların Yaşamları” adlı kitabında şunları yazmıştır:
“Vespasian’ın oğlu Titus onu idrardan bile vergi aldığı için suçladığında, ilk taksitte aldığı paradan bir parçayı burnuna sürdü ve ona kokup kokmadığını sordu. O da hayır diyerek yanıtladı, ‘Ama yine de,’ dedi, ‘idrardan elde ediliyor.’”

Buluşma Noktası Olarak Umumi Tuvaletler

antik roma tuvaleti
Roma dönemine ait bir tuvalet illüstrasyonu (Kaynak: MemoryCatcher/ Pixabay)

“Umumi tuvaletler” ve “sosyalleşme” 21. yüzyılda çok az ortak noktaya sahip. Ama Antik Roma’da bu iki terim birbiriyle ilişkiliydi.

Antik Roma dönemine ait umumi tuvaletler, insanların oturup günlük yaşam, politika, felsefe, iş ve hatta din üzerine konuşarak uzun süreler geçirdikleri, duvarları ve bölmeleri olmayan geniş odalardı.
Ancak Romalılar tuvaletlerde otururken sadece fikirlerini paylaşmazlardı.

Kendilerini temizlemek için aynı süngeri de paylaşırlardı. O zamanlar akan su olmadığı için, bir sopa ucundaki ıslak sünger kişisel hijyen için mevcut olan tek şeydi. Ve herkes tarafından paylaşılıyordu!

Çeviri: Mine Şentekin

Kaynaklar: Grunge, Ancient-Origins, Britannica, The Atlantic & National Geographic.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

İnsanda Bulunan Atomların Yarısı Başka Galaksilerden Geliyor!

Hücre yaşlanmasının yeni sebebi keşfedildi. İşte yaşlanma nedeni