Avustralya’da Gizemli Bir Su Altı Nehirleri Ağı Keşfedildi

Bilim insanları yeraltı sularına dair örneği görülmemiş bir sistem keşfetti. Avustralya kıtasının çevresini gizlice saran bu sistem benzerine rastlanmamış bir büyüklükte.

Avustralya kıyılarında 10,000 kilometreden fazla yeraltı akıntısı keşfeden su altı izleme cihazlarından gelen son verilere bakılırsa Yoğun Kabuk Su Çağlayan’ı olarak anılan bu fenomen kıtanın neredeyse tümünü kaplıyor.

Batı Avustralya Üniversitesi’nden (UWA) okyanus bilimci Chari Pattiaratchi keşif hakkında düşüncelerini

“Bu okyanus biliminin kıyı çalışmalarında son yılların en önemli keşfi. Sadece Avustralya değil, tüm dünya için böyle” sözleriyle özetliyor.

İlginizi çekebilir: Sualtı Robotları, Umman Körfezi’nde Korkunç Bir Şey Keşfetti

Avustralya’da Gizemli Bir Su Altı Nehirleri Ağı Keşfedildi

Yoğun Kabuk Su Çağlayanları kıyıya yakın sulardaki yoğunluk değişiminin bir sonucu. Yaz sıcağından kaynaklı buharlaşma ve akarsulardaki temiz suların azalmasından kaynaklı kıyı sularındaki tuz yoğunluğu artıyor.

Soğuk hava şartlarında bu yoğun tuzlu su daha da derinlere iniyor ve yerçekiminin de etkisiyle deniz yataklarından okyanuslara kadar akıyor.

Geçmişte Avustralya kıyılarındaki (DSWC) sular üzerine çalışmalar yapılmış, bu sistemin bazı parçaları ayrı ayrı gözlemlenmişti. Fakat şimdiye kadar kimse Avustralya’nın böylesine büyük ölçekte ve eşsiz bir fenomene sahip olduğunu farkedememişti.

Noktaları birleştirmek adına Entegre Sualtı Keşif Sistemi (IMOS) ve Batı Avustralya Üniversitesi araştırmacılarının birkaç yılda elde ettiği veri yığını bir araya getirildi.

İlginizi çekebilir: Meksika’da Su Altı Mağaralarında 12.000 Yıl Öncesinden Kalan Maden Keşfedildi

10 Yıllık Verilerin Sonucu

DSWC’ler Avustralya’yı çevreleyen sekiz bölgede tespit edildi. (Mahjabin ve diğerleri, Scientific Reports, 2020)

Çalışmanın baş yazarı olan fiziksel okyanus bilimci Tanziha Mahjabin çalışmayı “Elimizdeki çalışma IMOS’un okyanus keşif cihazlarının on yıldan fazla topladığı verilerin bir sonucu. Buysa denizde 2500 gün geçirmeye eşdeğer. Çalışma, Avustralya’nın farklı bölgelerinden verileri mevsimsel çeşitliliği incelememize olanak sağladı.” sözleriyle açıklıyor.

2008-2019 yılları arasında 8 farklı bölgede yürütülen 126’nın üzerinde keşif görevlerinden elde edilen veriler fenomenin mevsimlere göre değişken olduğunu gösteriyor. Kış aylarında daha sığ sulardaki ısı kaybından ötürü fenomen zirve değerlere yaklaşıyor.

İlginizi çekebilir: Bilim İnsanları, Deniz Yaşamını canlandırmak için 30 yıllık bir plan hazırladı

Bir IMOS okyanus planörü. ( Dennis Stanley / RRRC )

Sıcaklıkla ilgili düşüncelerin yanı sıra, DSWC’lerin yoğun yeraltı sularından taşıdığı maddelerden kaynaklı kıyılardan derin okyanus ekosistemlerine kadar suyun kalitesine karakteristik etkileri olabilir.

Yazarlardan biri olan okyanus bilimci Yasha Hetzel

“Okyanus kıyıları besin, bitki ya da hayvansal maddelerin toplandığı havuzlardır. Bu havzalar karaları derin okyanuslara bağladıklarından okyanus ortamı için önemli kısımlardır.” diyor.

Tüm etkileri keşfetmek ileriki araştırmalara mümkün olacak fakat kanıtlara bakılırsa Avustralya kıtası bu eşsiz özelliğiyle türünün tek örneği olarak kalacak.

Derinlerde tespit edilen yüksek klorofil konsantrasyonları ve ilişkili maddeler DSWC’lerin karadaki maddeleri kıyıdan 10,000 kilometreden daha uzak noktalara taşımada çok önemli bir role sahip olduğunu gösteriyor.

Hüseyin Furkan Eminoğlu

Antarktika Buzunun Altında Olan Gizli Bir Okyanus Nasıl Akar?

Bu Ürkütücü Yaratıklar Bilinen İlk Zehirli Amfibiler Olabilir mi?