Ay üzerinde su molekülleri ve buz var, o halde oraya nasıl gittiler? Asteroit ve kuyruklu yıldızların çarpışmalarından meydana gelmiş olabilirler, ancak yapılan yeni bir araştırmaya göre ayın diğer bir su kaynağı da: Dünya atmosferi.
Bilim insanları, gezegenimizin üst atmosferinden sızan hidrojen ve oksijen iyonlarının, ay üzerinde birleşmesinden 3,500 kilometreküp (840 mil küp) yüzey permafrost(donmuş toprak) veya yüzey altı sıvı suyu yaratmış olabileceğini düşünüyorlar.
Ay, Dünya manyetosferinin manyetik alan kuyruğundan geçerken hidrojen ve oksijen iyonlarının kaçarak ayın yüzeyine doğru sürüldüğü düşünülüyor. (Dünya etrafındaki damla şeklindeki kabarcık manyetik alanından etkilenerek). Bu, her sinodik ay evresinde beş gün sürer.
Dünyanın magnetik alanında Manyetosferin güneş rüzgarıyla karşılaştığı yerde şok dalgasını geçen plazma, manyetik alanın etkisiyle ve Güneş rüzgârının oluşturduğu basınçla, gezegenin arkasında bir kuyruk oluşturur. Dünya‘nın manyetik kuyruğunun uzunluğu, birkaç milyon kilometreyi bulabilmektedir. Burada manyetik alan kırılarak Dünyaya sadece bir ucundan bağlanmıştır
Ay, Dünya manyetosferinin kuyruğu ile etkileşime geçtiğinde bu kopuk bağlantılardan bazıları sabitlenir ve bu durum daha önce Dünya’nın atmosferinden kaçan hidrojen ve oksijen iyonlarının aniden aya doğru fırlamasına neden olur.

Alaska Fairbanks Üniversitesi’nden geofizikçi Gunther Kletetschka, “bu ayın duş alması gibi , Dünya’ya geri gelen iyonlar ay yüzeyinde bir su iyonu duşu oluşturur” diyor.
Araştırmacılar, Ayın manyetosferi olmadığını, bu nedenle iyonların ayın yüzeyine saçıldığını, permafrost oluşturduğunu öne sürüyor. Bu buzun bir kısmı, çeşitli jeolojik süreçler yoluyla yüzeyin altına sürülebilir ve sıvı suya dönüşebilir.
Araştırmalara göre, Kabaca dört milyar yıl önce, gökbilimcilerin “son ağır bombardıman” adını verdiği; küçük cisimlerden oluşan gök cisimlerinin Aya ve Dünyaya çarptığı dönemden beri bu iyonların biriktiğidir.
Ayın kutup bölgelerine ve çok sayıda büyük kratere yakından bakmak için NASA’nın Lunar Reconnaissance Orbiter aracından alınan veriler kullanıldı. Ekip, permafrost tutmayı becerebilen kaya kırıkları gösterebilecek anormallikler tespit etti.

Araştırmacılar “krater darbeleri, yapısal uzantılar ve kırılmalar oluşturur bu da yüzey altı su haznelerini barındırmak için uygun gözenek ağlarına izin verir.” diye belirttiler.
“Bu hesaplamalara göre, son 3.5 milyar yılda binlerce kilometreküp su safhasının Ay’ın alt yüzeyinde bu şekilde birikmiş olabileceği öne sürüldü.”
Bilim insanları, ay üzerindeki suyun hidrojen ve güneş rüzgarlarının tetiklediği oksijen reaksiyonları gibi çeşitli kaynaklardan gelmeye devam ettiğini düşünse de, bunların çoğunun bu yöntemle gelmiş olabileceğini düşünüyor.
Aydaki tahmin edilen su birikimi, Kuzey Amerika’daki Huron Gölü’nü doldurmaya yetecek kadar olacaktır. Kraterler ve kaya kırıkları tarafından sağlanan kapak, suyun uzaya geri buharlaşmasını önlemektedir.
NASA, ay üzerinde uzun vadeli bir insan varlığı kurmak istiyor ve bunun için yakınlarda bir su kaynağı olan uygun bir ay istasyonu olması gerekiyor. Bu son araştırma, uzmanların bu istasyonu nereye koyacaklarına karar vermelerine yardımcı olabilir.
Kletetschka, “NASA’nın Artemis ekibi Ay’ın güney kutbu üzerinde bir temel kamp kurmayı planladığı için, yeryüzünde daha önce birçok eton bulunan su iyonları astronotların yaşam destek sisteminde kullanılabilir.” dedi.
Araştırma Scientific Reports‘da yayınlandı.
Çeviri: Ayşegül Eryürekli