Latince Bir El Yazmasının Altına Basılı Gizli Batlamyus Metni 200 Yıl Sonra Deşifre Edildi.
Araştırmacılar, eski astronom Claudius Ptolemy tarafından yazılan ve uzun süredir kayıp olan bir metnin şifresini çözdüler.
Araştırmacılar, Yunan kökenli Mısırlı bir matematikçi ve astronom olan Claudius Ptolemy’nin ya da diğer adıyla Batlamyus’un MS 1. yüzyılda kaleme aldığını düşündükleri eski bir el yazmasını deşifre ettiler.
Parşömen üzerine Yunanca yazılmış olan metin ilk olarak 1819’da Roma Katolik kardinal ve eski metinler bilgini Angelo Mai tarafından keşfedildi ve onu kuzey İtalya’daki Bobbio Manastırı’ndaki bir kütüphanede saklı buldu.
Şimdi, Paris’teki Sorbonne Üniversitesi’nden ve New York Üniversitesi’nden (NYU) bir araştırmacı ekibi, gizemli metnin çoğunu deşifre etti ve içeriğini ortaya çıkardı. Çalışmalarını, Archive for History of Exact Sciences dergisinde 9 Mart’ta yayınlanan bir çalışmada detaylandırdılar.

Bundan önce, uzmanlar el yazmasını deşifre etmek için mücadele ettiler ve yalnızca kopya parçalarının kodunu çözebildiler. Parşömen veya hazırlanmış hayvan derisi, MS altıncı veya yedinci yüzyıllarda çılgınca pahalı kabul edildiğinden, biri sayfaları geri dönüştürdü ve başka bir eser bastı. Bu durumda İspanyol ilahiyatçı Seville’li Isidore’un “Etymologiae” yazısının üstüne Ptolemy’nin yazısı gelmiş oldu. Çalışmaya göre, birisi de okuma girişimi sırasında kağıdı “temizledi” ve sayfaların bazı bölümlerinin koyu kahverengiye dönmesine neden oldu.
NYU’nun Eski Dünya Çalışmaları Enstitüsü’nde profesör olan çalışmanın ortak yazarı Alexander Jones: “Angelo Mai, Latince’yi silmek için sayfalara kimyasallar sıçrattı” dedi. “Bazı sayfalarda yazıyı silmekte oldukça başarılıydı ve sonra bu diğer yazı da doğrudan Ptolemy’nin üzerine yazılı kaldı.”
Jones, “Bu belirli sayfalarda yalnızca birkaç izole kelimeden fazlasını okumak esasen imkansız olduğundan”, araştırmacıların metnin optimize edilmiş bir görünümünü elde etmenin bir yoluna ihtiyacı vardı. Böylece multispektral görüntüleme adı verilen bir yönteme yöneldiler.

Jones, “Temel fikir, farklı dalga boylarındaki ışığın, herhangi bir özel kompozisyonun mürekkebi kullanılarak yazılmış bir sayfada farklı aydınlatmalara sahip olmasıdır.” Dedi. “Teknik, ışığın farklı dalga boylarında çok sayıda dijital fotoğraf çekmek ve ardından bu görüntüleri çeşitli oranlardaki sinyalleri ekleyerek ve çıkararak birleştirerek görmek istediğiniz yazıyı ortaya çıkarıp, istemediğiniz yazıyı bastırıp bastıramayacağınızı görmektir. Her sayfa için farklı bir tarif gerekir.”
Jones, bu yöntemin “yazılanların yarısından fazlasını okumalarına” izin verdiğini söyledi.
Özellikle, Ptolemy tarafından yazılmış, mesafeleri izlemek ve yıldızları incelemek için kullanılan silahlı bir alet olan meteoroskopun nasıl inşa edileceğini açıklayan bir el kitabı ortaya çıkardı. Birbiri etrafında dönen dokuz metal halkadan oluşan cihaz, bir kişiyi astronomik hesaplamalar yaparken yönlendirmek için kullanılabilir. Çalışmaya göre metinde Ptolemy, çapı yaklaşık 0,3 metreden küçük olmayan bir alet yapılmasını tavsiye ediyor.
Peki araştırmacılar, Ptolemy’nin gerçekten de bu çalışmanın yazarı olduğunu nasıl bildiler?

Jones, “Maalesef ilk ve son sayfalara sahip değiliz, bu nedenle bir yazar adımız da yok,” dedi. “Fakat Ptolemy’nin Yunanca kelime dağarcığının çok karakteristik özellikleri ortaya çıkmaya başladı. Kendine özgü bir tarzı var ve antik Yunan edebiyatının tamamında hiç kimsenin kullanmadığı veya ondan etkilenmedikçe neredeyse hiç kimsenin kullanmayacağı belirli ifadeler ve kelimeler kullanıyor.”
Jones, konunun kendisi de ipuçları sunuyordu. “Daha sonra, yazarın ‘Astronomide kullanılan belirli açılar için yeni bir terminoloji getirdim’ diyerek birinci şahıs ağzından konuştuğu belirli bir pasaj bulduk” dedi. “Ptolemy’nin bu açılar için aynı yeni isimler terminolojisini kullandığı başka bir kitabımız da var. Bu, onun tarafından olduğuna dair en güçlü kanıtımız.”
Çeviren: Barış ARICAN