Bilim insanları, astronominin babası Hipparkos tarafından yapıldığı bilinen dünyanın en eski tam yıldız haritasının bir bölümünü keşfetmiş olabilir.
Eldeki kanıtlar haritanın “astronominin babası” olan Hipparkos tarafından yapıldığını göstermekte.
Bir orta çağ parşömeninin içindeki metnin altında bulunan harita kısmı, M.Ö. ikinci yüzyılda yaşamış olan ve gece göğünün bilinen ilk şemasını çıkartma girişimini gerçekleştiren Hipparkos’un, yıllardır kayıp olan yıldız kataloğunun bir kopyası olduğu düşünülüyor.
Bu bölüm, Mısır’daki Sinai Yarımadasındaki Azize Katerina Manastırında bulunan dini Codex Climaci Rescriptus’un dokuz yaprağının veya folyosunun altında gizliydi.

Bu kodeks bir palimpsesttir, yani bu demek oluyor ki orijinal yazılar, eski ve yeni Ahitlerden hikayeler derlemesi anlatan Filistin Hristiyan Aramicesi olan metinler için yer açılması amacıyla parşömenlerinden kazınmıştır.

Araştırmacılar, eski Hristiyan metinlerinin bile kağıtların arasında gömülü olduğunu düşündü ama multispektral görüntüleme daha da şaşırtıcı bir şey ortaya çıkardı: sayı belirtme, Corona Borealis diğer adıyla Kuzey Tacı takımyıldızının derecesi, uzunluğu, genişliği ve en uzak köşelerdeki yıldızların koordinatları.
Paris’teki Fransız Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezinde (CNRS) bir bilim tarihçisi ve aynı zamanda araştırmanın da başı olan Victor Gysembergh, Nature dergisine konuştu. “En başından beri çok heyecanlıydım. Yıldız koordinatlarını bulduğumuz anında belli olmuştu.”
Kesin koordinatlar, koordinatların hangi tarihte yazıldığını sağladığından dolayı araştırmacıların heyecanı da arttı. M.Ö. 129 yılı civarları, Hipparkos’ın gece göğü üzerinde çalışmalar yaptığı uzman bir astronom olduğu dönem.

Tarih boyunca kendisine “astronominin babası” denilen Hipparkos (yaklaşık olarak M.Ö. 190 – M.Ö. 120) hayatının son yıllarının çoğunu Rodos adasından astronomik gözlemler yaparak geçirdi. Hayatında dair pek fazla doküman mevcut değil fakat tarihsel metinler onu birçok etkileyici bilimsel gelişmeler için övmektedir.
Güneş ve Ay ‘ın hareketlerinin doğru biçimde modellenmesi, yıldızları ölçmek için birim icat etmek (Kadir ölçeği), trigonometriyi daha da geliştirmek ve bir olasılık olarak da gök cisimlerinin kesin noktalarını hesaplayabilen elde taşınabilir olup disk şekilli olan usturlap isimli aygıtın icadı.
M.Ö. 134’te, Hipparkos gece göğünde şaşırtıcı bir şey gördü: Daha önceden boş olan uzaya ek olarak, yeni bir yıldız mevcudiyete göz kırpmıştı.

Ünlü bir natüralist ve Roma İmparatorluğu ‘nun ilk dönemlerinde bir ordu kumandanı olan Yaşlı Pliny Natural History kitabında yazdığında göre “bu yıldızın hareketinin ışık yayılımı ona ya bunun sık bir meydana geliş durumu olduğunu ya da sabit olduğunu düşündüğümüz yıldızların da hareket halinde olduğu düşündürmeye başladı. Ve bunun sonucuyla cesurca bir şey yaptı, tanrı için bile ayıplanacak bir şey yıldızları zürriyetine göre listeleyip gök cisimlerini listede isim ile işaretledi, konumlarını ve büyüklüklerini belirtmek için makine tasarladı…”
Hipparkos kataloğa gece göğü boyunca 850 yıldız ekledi, kesin konumlarını ve parlaklıklarını da not almaktaydı. Tamamlanmış yıldız şemasını eski astronomların belirli yıldızları parça parça olan hesaplamalarıyla kıyasladı, Hipparkos fark etti ki uzaktaki yıldızlar orijinal konumlarından 2 derece hareket etmiş.
Hipparkos yıldızların belirli konumlarından kayışın nedenini olması gerektiği gibi neticelendirdi: Dünya her 72 senede, 1 derece olarak yavaş bir şekilde devinmekte olup, ekseninde bir topaç gibi salınmaktaydı.
Hipparkos’un şanlı kataloğuna atıflar devam etse de açıkça ikinci yüzyıl İtalyan mermer heykeli olan Farnese Atlas isimli heykelin omuzlarının üzerinde duran Dünyanın üzerine oyulmuş vaziyette orijinali ve kopyaları şu ana kadar kayıptı.
Araştırmacılar metnin altında yatanları bulan bilgisayar algoritmalarıyla fotoğrafları taramadan önce geniş kapsamlı dalga boyu altında her dokuz sayfanın 42’şer adet fotoğrafını çekti. Ardından, şemadaki bölümlerin içindeki koordinatları okuduktan sonra, bilim insanları aynı fikri Dünyanın gezegensel devinimini tanımlamak için kullandılar. Zamanı geri sararak, Corona Borealis’in yıldızlarını gömülü yazının tanımladığı ışık veren cisimlerin gökyüzünde parıldadığı belirli yere döndürdüler.

Yıldızların orijinal kayıtlanması M.Ö. 129 tarihindeydi, ardından araştırmacılar yazının ne zaman yazıldığını bulmalıydı. Dokuz folyoya da paleografiye göre tarihin belirli zamanlarını ayrıştırıcı yazı stilleriyle saptayan dal tarih vererek bilim insanları onları M.S. 5. veya 6. yüzyıla yerleştirdiler ki bu da onları Hipparkos’un kataloğunun, 700 seneden aşkın süredir kullanılan kopyaları yapar.
Geri sarılmış gece göğünü, uzun süredir Hipparkos’un orijinal kataloğunun kısmi kopyasını bulundurduğu inanılan orta çağ dönemi Latin el yazması olan Aratus Latinus ile kıyasladılar. Araştırmacılar Aratus el yazmasındaki koordinatların, Draco (Ejderha), Ursa Major (Büyük Ayı) ve Ursa Minor (Küçük Ayı) takımyıldızları için olduğunu ve M.Ö. 129 yılında görüldüğünü doğruladı. Bu ise bize dolaylı yoldan, yeni bulunmuş bölümün el yazmasıyla aynı kaynaktan geldiğini sunuyor.
Nature dergisine konuşan Free University of Berlin’de (Özgür Berlin Üniversitesi) astronomi tarihçisi olan Mathieu Ossendrijver “Yeni bölüm her şeyi çok daha anlaşılır kılıyor. Edebiyatta neredeyse varsayımsal bir şey olarak süzülen bu yıldız kataloğu artık oldukça somut hale geldi” dedi.

Araştırmayı daha da ilerletmek için, araştırmacılar görüntüleme tekniklerini geliştirip daha fazla kodeks taramayı ümit ediyorlar. El yazmasının çoğu olan 146 folyoya şu anda Hobby Lobby kurucusu ve bir Amerikan milyarderi olan Steve Green sahiptir ve Washington’daki Museum of the Bible’da (İncil Müzesi) sergilenmektedir.
2021 yılında, Hobby Lobby Irak Savaşı esnasında Irak’tan yağmalanan 17,000 çalıntı eseri federal yetkililere teslim etmeye zorlandı.
Kodeksin kendisinin haricinde, yıldız kataloğundaki ek sayfalar Azize Katerina Manastırın’da 160 taneden fazla palimpsestin içinde saklı olabileceğini düşünüyor. Geçmişteki çabalar, daha önceden bilinmeyen Yunan tıbbi metinlerinin keşfiyle sonuçlanmıştı, bu metinlerin içinde ameliyat talimatları, ilaçların tarifleri ve şifalı bitkiler hakkında rehber niteliğinde bilgiler barındırıyor.
Editör notu: Hipparkos’un yıldız haritası aslında bilinen en eski yıldız haritası değil lakin bilinen ilk tamamlanmış yıldız haritasıdır. En eski yıldız haritası konusunda övgüler 3,500 yıl önce bir mezar taşına boyanan antik Mısır yıldız haritasına gitmekte.
Araştırmacılar bulgularını Journal for the History of Astronomy’de yayımladı.
Çevirmen: Faruk Ünal