Bursa ilinin İznik ilçesi, uzun bir tarihe ve hikayeye sahiptir. Burası bir zamanlar Büyük İskender’in müritleri tarafından yönetildi. Sonunda Roma İmparatorluğu’nun en önemli şehir merkezlerinden biri haline geldi ve burada İznik olarak yeniden adlandırıldı.
O zamandan bu zamana yüzyıllar boyunca depremler, istilalar, endüstri ve gerileme görüldü ve modern çağda bile en eski ve en saygı duyulan yerlerden bazıları yıkıldı. Dört medeniyete başkanlık yaptı ve UNESCO Dünya Mirası listesine alınması önerildi.

Bütün bunlar göz önüne alındığında, kasabanın daha yeni kendi müzesine sahip olması size şaşırtıcı gelebilir. Ama şimdi, ilk taşın döşenmesinin üzerinden iki yılı aşkın bir süre geçtikten sonra, İznik Arkeoloji Müzesi nihayet tamamlandı. İznik Arkeoloji Müzesi inşaatı 2022 yılında tamamlandı ve 16 Ocak 2023 günü kapılarını ziyaretçilere açtı.
Eski müze müdürü ve arkeolog Taylan Sevil’in verdiği demeçte “ Yeni müze oldukça önemli taşınabilir kültür varlıkları içeriyor” Tarih öncesi çağlardan günümüze kadar birçok medeniyete ait eserler bulunmaktadır”
Bu eserler arasında Roma dönemine ait bir mermer masa oyunu, Yunan kahramanı Aşil’e adanmış oldukça süslü bir lahit ve Büyük İskender’in generali 1. Antigonos’un lahdi bulunmaktadır. Ancak daha da merak uyandıran başka bir kalıntı daha var: Antigonos’un mezarında bulunan, yeni tercüme edilmiş ve orijinal olarak bestelendikten 2500 yıl sonra sergilenen bir Antik Roma yas mektubu.

Ben, hüzünlü Arete, Antigonos’un mezarından tüm bedenim ve ruhumla haykırıyorum” diye yazıyor mesajda. “Kederden saçlarımı yoluyorum ve kendimi ağlayarak ifade ediyorum. Bu şansızlık, ölüm, bu değerli adamı özgürleştireceğine beni yakaladı.”
“Arete’nin kim olduğu bilinmiyor, bu terim aslında bir isim değil, bir şekilde “mükemmelliği” tanımlayan bir Antik Yunan kavramı. Neye ve kime uygulandığına bağlı olarak, kişinin tüm potansiyelini gerçekleştirmesine atıfta bulunabilir; ahlaki erdem; kendine hakim olma ve adalet; güç ve cesaret; ya da sadece “iyi” olma durumu.
Ancak mesaj kimden geldiyse, hepimizin bir noktada yaşadığı duygusal bir hikaye aktarıyor: bizim için önemli birini kaybetmenin verdiği keder. O halde, yetkililerin dünyanın en önemli müzelerinden biri haline gelmesini umdukları yeni müzenin dikkat çeken parçalarından biri olmasına şaşmamalı.
Sevil, “Müze burada çok büyük bir boşluğu dolduruyor. “ İnsanları dünya medeniyetine tanık olmaya davet edecek” dedi.
Beylem Oktay