Son yirmi yılda Batı’da gırtlak kanserinde bazılarının bunu bir salgın olarak adlandırdığı ölçüde hızlı bir artış oldu. Bu, orofaringeal kanser adı verilen belirli bir gırtlak kanseri tipindeki büyük artıştan kaynaklanmaktadır. Bu kanserin ana nedeni, aynı zamanda rahim ağzı kanserinin de ana nedeni olan insan papilloma virüsüdür (HPV). Orofaringeal kanser artık ABD ve Birleşik Krallık’ta rahim ağzı kanserinden daha yaygın hale geldi.

HPV cinsel yolla bulaşır. Orofaringeal kanser için ana risk faktörü, özellikle oral s∉ks olmak üzere ömür boyu cinsel partner sayısıdır. Ömür boyu altı veya daha fazla oral s∉ks partneri olanların, oral s∉ks yapmayanlara göre orofaringeal kansere yakalanma olasılığı 8,5 kat daha fazladır.
Davranış eğilimleri araştırmaları, bazı ülkelerde oral s∉ksin çok yaygın olduğunu gösteriyor. Meslektaşlarım ve ben Birleşik Krallık’ta kanser dışı nedenlerle bademcik ameliyatı olan yaklaşık 1000 kişide yürüttüğümüz bir çalışmada, yetişkinlerin %80’i hayatlarının bir noktasında oral s∉ks yaptıklarını bildirdi. Yine de neyse ki, bu insanların sadece küçük bir kısmı orofaringeal kanser geliştirir. Bunun neden olduğu henüz net değil.
Mevcut olan teori, çoğumuzun HPV enfeksiyonlarına yakalandığı ve onları tamamen temizleyebildiğidir. Bununla birlikte, az sayıda insan, belki de bağışıklık sistemlerinin belirli bir yönündeki bir kusur nedeniyle enfeksiyondan kurtulamaz. Bu hastalarda virüs sürekli olarak çoğalabilir ve zamanla rastgele pozisyonlarda konakçının DNA’sına entegre olur, bunlardan bazıları konakçı hücrelerin kanserli hale gelmesine neden olabilir.
Birçok ülkede rahim ağzı kanserini önlemek için genç kız çocuklarına HPV aşısı uygulanmaktadır. Ağızda HPV enfeksiyonunu önlemede de etkili olabileceğine dair, henüz dolaylı olsa da, artan kanıtlar vardır.
Ayrıca, kız çocuklarında aşı kapsamının yüksek olduğu ülkelerde (%85’in üzerinde) erkek çocukların da “sürü bağışıklığı” ile korunduğunu gösteren bazı kanıtlar var. Birlikte ele alındığında, bunun birkaç on yıl içinde orofaringeal kanserin azalmasına yol açması umut edilmektedir.
Bununla birlikte, bireysel düzeyde ve özellikle de bu uluslararası seyahat çağında, örneğin birisinin kapsama alanı düşük olan bir ülkeden biriyle s∉ks yapması durumunda korumayı garanti etmez.
Kız çocuklarına yönelik aşı kapsamının düşük olduğu ülkelerde, örneğin 13 ila 15 yaşlarındaki ergenlerin yalnızca %54,3’ünün 2020’de iki veya üç doz HPV aşısı aldığı ABD’de kesinlikle koruma sağlamaz.

Erkekler de HPV aşısı olmalı
Bu, İngiltere, Avustralya ve ABD de dahil olmak üzere birçok ülkenin HPV aşısı için ulusal tavsiyelerini genç erkekleri de içerecek şekilde genişletmesine yol açtı. Buna cinsiyet ayrımı gözetmeyen aşı politikası denir.
Ancak evrensel bir aşılama poliçesine sahip olmak, sigorta kapsamını garanti etmez. Güvenlik, gereklilik veya daha az yaygın olarak, rastgele cinsel ilişkiye teşvik etme endişeleri nedeniyle HPV aşısına karşı çıkan bazı popülasyonların önemli bir oranı vardır.

Paradoksal olarak, nüfus çalışmalarından elde edilen bazı kanıtlar var ki, muhtemelen penetratif (cinsel birleşme olmadan başka yerleri kullanarak gerçekleştirilen ilişki) ilişkiden kaçınma çabasıyla, genç yetişkinler en azından başlangıçta bunun yerine oral s∉ks yapabilir.
Koronavirüs pandemisi kendi zorluklarını da beraberinde getirdi. İlk olarak, okullarda gençlere ulaşmak bir dönem mümkün olmadı. İkincisi, birçok ülkede genel aşı tereddütü veya “aşı karşıtı” tutumlarda artan bir eğilim olmuştur ve bu da aşı alımında bir azalmaya katkıda bulunabilir.
Popülasyonlar ve davranışlarla uğraşırken her zaman olduğu gibi, hiçbir şey basit veya anlaşılır değildir.
Can DİNLENÇ