Her türlü para, varlık veya emtiadan daha değerli bir şey var. Gelişmiş bir dünyada yaşıyorsanız, bunu asla düşünmezsiniz.
Onsuz yaşayamayacağımız tek şeyden bahsediyoruz ve yine de şekerli ve asitli olmadıkça vücudumuza girmek yeterince iyi değilmiş gibi davranıyoruz. İçine aroma katmak için fazladan para ödüyoruz.
Dünyanın gelecekteki para birimi bitcoin veya rakiplerinden biri değil. Bahsedilen para birimleri, bekleyeceğiniz en son şey olacak.
Su olacak.
Size nedenini söyleyeceğim. Tüm tatlı suyumuzu tüketiyoruz.
McKinsey & Company adlı seçkin bir danışmanlık firması, muhtemelen dikkat etmeniz gereken bir rapor yayınladı.
İşte bakın ne diyor:
Suya olan talep, on yıldan daha kısa bir süre içinde arzı yüzde 40 oranında artışa geçecek ve dünyanın neredeyse yarısı su kıtlığı olan bölgelerde yaşayacak.
2022 Yılı İtibariyle Üç milyar İnsan Zaten Tatlı ve Temiz Su Kıtlığı Yaşıyor.
McKinsey, dünyanın en saygın danışmanlık firmalarından biridir. Yılda bir milyon yakın iş başvurusu alıyorlar ve sadece yüzde 1’ini işe alıyorlar. Bazı analistleri yılda 200 bin dolar yakın para kazanıyor.
Çok Sevdiğiniz Avokadolarınıza veda edin.Su Kıtlığı Ekonomiyi ve Gıda Arzımızı Tehdit Ediyor
Barron adlı haber sitesinden ayrıca yakın zamanda su kıtlığı söz konusu olduğunda harekete geçmemizi gerektiren bir makale yayınladı. Makale ekonomi politikası ve tarım konusunda önde gelen iki uzman tarafından yazılmıştır.
İşte söyledikleri:
“Su kıtlığı çiftçileri vurduğundan, değişen iklimin bir sonraki kurbanları en sevdiğimiz yiyecekler ve ekonomimiz olabilir.”
Evet, en sevdiğiniz atıştırmalıklar ileride markette görünmeyebilir veya kesinlikle daha pahalı olacaktır Zaten bazı yerlerde şimdiden pahalılık söz konusu. Makale, hali hazırda devam eden kuraklığın ciddiyetini açıklamaya devam ediyor.
Çoğu insan ne kadar kötü olduğunu bilmiyor.
Amerika’daki ülkenin en büyük tatlı su deposu olan Mead Gölü, yaklaşık 100 yıl önceki yapımından bu yana en düşük seviyesine indi. Uzmanlar, mahsul veriminin bu yıldan itibaren yüzde 20 veya daha fazla düşeceğini tahmin ediyor. Bu durum süt ve et ile birlikte mısır ve soyayı da etkileyecek.
Su kıtlığı önem verilen haber olmalı.
Gavin Newsom (Kaliforniya’nın 40. valisi), Kaliforniyalıları su tüketimini yüzde 15 azaltmaya çağırdı. Mevcut medya kampanyaları ve çağrılara rağmen Kalifornia halkı sadece %2 oranında su tasaraffu yapmayı başardı. Bu büyük bir sorun ve bugün bunu gönüllü olarak yapmazlarsa, devlet kısıtlamalar getirecektir.
Arizona’daki 12News haber kanalı kısa süre önce La Nina’nın güneybatı için gelecek yılki kuraklığı nasıl daha da kötüleştireceğini açıklayan bir haber yayınladı. Colorado’da daha az kar olacak, bu da bölge için daha az nehir suyu anlamına geliyor. Powell Gölü o kadar alçalacak ki, hidroelektrik barajı güç üretemez hale gelecek.
İnsanların anlamadığı şey bu. Su her şeydir.
Büyük nehirlerimiz ve göllerimiz kuruyor. Uzmanlar, kelimenin tam anlamıyla, sorunun kapsamı ve ciddiyeti konusunda tüketimi büyük ölçüde azaltmamızı öneriyorlar.
Suya zaten para ödüyoruz. Suyu verilen, bir insan hakkı olarak görüyoruz. Elbette öyle olmalı. Ama değil. Ortalama bir Amerikalı günde 82 galon su kullanır. Bu tahim aslında çok iyimser. Çünkü bazı Amerikalılar 120 galon suyu aşıyor ve bu durum diğer dünya ülkelerinden çok farklı değil.
Su ile yemek yapmak, banyo yapmak, kıyafetlerinizi yıkamak ve banyoyu kullanmak için kullanırsınız. Tuvaleti her sifonu çektiğinizde, en az bir galon su kullanırız ve bu verimli bir modeldir. Daha eski tuvaletler altı veya yedi galon kullanılmaktaydı.
Şirketler suyumuzu çalıyor.
Çiftçiler yeraltı suyumuzun çoğunu kullanıyor, ancak şirketler giderek daha fazlasını kullanıyor. Bireysel fabrikalar ve tesisler için yılda yüz milyonlarca galon su tüketimi söz konusu. Teknoloji şirketlerini hesaba kattığınızda, milyarlarca galonu bulmaktadır.
En büyük suçlular, onu halka açık göllerden ve derelerden emen Nestle ve Coca-Cola gibi dev şirketler. Hem de bunun için ödeme yapmadan. Bir de sunucularını soğutmak için yılda milyarlarca galon su kullanan Google gibi şirketler var.
Dünyanın dört bir yanındaki protestolar, bu şirketleri tüketimlerini kısıtlamaya yönelik bazı küçük jestler yapmaya zorladı. Tahmin edebileceğiniz gibi, minimum düzeyde yapıyorlar.
Buradaki ironiyi hayal edin. Büyük şirketler, bir insan hakkı olması gereken bir kaynağı gereğinden fazla tüketiyor. Bu kaynağı bize geri sattıkları ucuz giysiler ve şekerli içecekler yapmak için kullanıyorlar.
Su daha pahalı hale gelecek.
Sonuçta çözümler var. Daha az su tüketen daha yüksek değerli ürünlere geçebiliriz. Altyapımızı daha az atık olacak şekilde yükseltirken su arıtmayı merkezi olmayan hale getirebilir ve su geri dönüşümünü başlatabiliriz. Daha az et yiyebiliriz.
Asıl soru şu, yapacak mıyız?
Uzmanlar su tasarrufu için daha yüksek fiyatlar öneriyorlar. İnsanları daha az kullanmaya yönlendirmek için etkili bir yol olduğunu düşünüyorlar. Bu durum tabi ki insanalr tarafında büyük tepkilere yol açacaktır.
Bazı şehirler o kadar su kıtlığı yaşıyor ki deniz suyunu tuzdan arındırmaya yönelmeye başladırlar. Şuan için başka seçenekleri yok ve kelimenin tam anlamıyla suları tükendi.
Suyun Bitme Riski En Fazla Olan 10 Büyük Şehir
- Cape Town, Güney Afrika
- Meksiko, Meksika
- Kahire, Mısır
- Tokyo, Japonya,
- Jakarta, Endonezya,
- Sao Paulo, Brezilya
- Pekin, Çin
- Bangalore, Hindistan
- Melbourne, Avustralya
- Londra, Birleşik Krallık
Geçen yıl insanlar pandemi döneminde tuvalet kağıdı biriktiriyorlardı. Yakında su biriktirmeye başlayacaklar. Ve burum aslında pratikte işleri daha da kötüleştirecek, çünkü suyu istifleyen insanlar tüketim konusunda daha akıllı olmak yerine onu boşa harcayacaklardır.
Tuzdan arındırma pahalı bir süreçtir ve 2026 yılına kadar 11 milyar doları aşacağı tahmin edilen, şimdiden gelişen bir endüstri haline geliyor. Kaliforniya gibi eyaletler tuzdan arındırma tesislerine yatırım yapmaya başlıyor. Okyanus suyunu arıtmanın maliyeti işin sonunda su faturalarınıza yansıyacak.
Dünyanın yeni para birimiyle tanışın.
Hayatta kalabiliriz. Bu karmaşadan kurtulmanın bir yolu olabilir. Bu, her şeyin yoluna gireceğine inanmakla aynı şey değil. İşler kendi kendine iyiye gitmez. Önümüzdeki yılalrda işler daha da zorlaşacak. Buna şimdiden alışsak iyi olur.
Her şey azalıyor. Her şeyin maliyeti çeşitli nedenlerle artıyor. Suyun yenilenmesine yatırım yapan şirketler bir servet kazanacaklar. Önümüzdeki on yıl içinde suyu hiç kimsenin görmediği şekilde metalaştıracağız. Saf, temiz içme suyu, tarihin altından daha değerli olan en değerli varlıklarından biri haline gelecek.
Dünyanın gelecekteki para birimi sudur.
Göreceksiniz.
Yazan: Jessica Wildfire, Çeviren: Ali Ekber ÖZGEN