Neptün’ün yörüngesinden sonra Güneş Sisteminin uzak bölgelerinde işler daha karmaşıklaşır. Neptün gezegeninin yörüngesi ile Plüton cüce gezegeninden daha uzakta kalan gezegenimsilerin var olduğu bilinen Kuiper Kuşağı’nın karanlığında küçük nesneleri görüntülemek gerçekten zordur.
Bu da yeni bir keşfi daha heyecan verici hale getirir.
Bir şeyin nerede olduğunu biliyorsanız, uzak yıldızların önünden geçmesini bekleyerek gözlemleyebilirsiniz. Buna okültasyon denir ve astronomlar bunu her türlü Neptün’ün ötesinde gök cisimlerini incelemek için kullanırlar.
2018’de gökbilimciler yaklaşık yirmi yıldır izledikleri bir nesneyi incelemek için okültasyonu kullandılar ve beklenmedik bir şey buldular. Buldukları şey yörüngedeki ayın bir p∂rçasıydı. Şuan bu konuda bulgularını açıklayan bir çalışma Astronomy & Astrophysics Dergisi’ne kabul edildi. Ve ilk olarak JonathanO’Callaghan tarafından New Scientist’te ele alındı.
İlk olarak 2002 yılında keşfedildi
Bu yakalanan nesne muhtemel bir cüce gezegen (84522) 2002 TC302’dir. İlk olarak 2002 yılında keşfedildi. 2000-2018 yılları arasında, gökbilimciler çeşitli dalga boylarında (Hubble Uzay Teleskobu dahil) nesnenin en az 126 gözlemini topladılar ve potansiyel cüce gezegenin yörüngesini, boyutunu ve rengini hesapladılar.
Neptün ile 2:5 yörünge rezonansında yaklaşık 584 kilometre (363 mil) çapında ve 417 yıldır yörüngede olduğunu keşfettiler. 2002 TC302 neredeyse bir cüce gezegenin çoğu gereksinimlerini karşılıyor. Güneş’in etrafında yörüngededir (ama başka bir gezegen değil); komşu yörüngeler ile ilişkisiz değildir ve yuvarlak bir şekli elde etmek için yeterli kütleye sahiptir.
Ama tam olarak net bir bilgi yoktur. 28 Ocak 2018’de tahminler bir okültasyon olayına işaret ettiğinde, Avrupa’daki gözlemevleri, boyut ve şekil gibi fiziksel özelliklerini anlamaya çalışmak için 2002 TC302‘nin komşu yörüngelerini gözetlediler.
İtalya, Fransa, Slovenya ve İsviçre’deki teleskoplar, okültasyon olayının 12 pozitif tespitinin yanı sıra 4 tane de negatif tespit gerçekleştirdi. Araştırmacılar, bunun bugüne kadar elde edilen en iyi Neptün’ün ötesinde gök cismi gözlemi olduğunu söylediler. Bu tespitleri bir araya getirmek, nesnenin çapının yeni ve daha doğru bir ölçümünü elde etmelerini sağladı: 500 kilometre (311 mil).
Peki, diğer gözlemlerden hesaplanan kayıp 84 kilometre nasıl hesaplanır?

Bu sorunun gerçekten ilginç bir cevabı vardır. 2002 TC302 yaklaşık 200 kilometre çapında bir ay olsaydı ve olası cüce gezegenden sadece 2.000 kilometre (1.243 mil) diğer gökbilimcilerin biraz daha büyük bir 2002 TC302 olarak yorumladığı sinyali üretebilir.
Bu çılgınca bir görüştür. Ay, Dünya’dan (ortalama olarak) 384.400 kilometre uzaktadır (ortalama 238.900 mil). Bu kadar yakın bir noktada, 2002 TC302‘nin uydusunun -varsa- görüntüsü net olmayacaktır – 2005’te çekilmiş Hubble Uzay Teleskobu bile bu görüntüleri çözemeyecektir.
Potansiyel cüce gezegende gerçekten bir uydu varsa, Güneş Sistemi hakkında daha fazla şey öğrenmemize yardımcı olabilir. Güneş Sistemi oluştuğundan beri Kuiper Kuşağı’ndaki şeyler çok az değişti ve bu nedenle bu nesneler zaman kapsülleri olarak kabul edildi.
Güneş Sistemi’nde birbirine çok yakın iki nesnenin etkileşimleri sistemi daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir. Gezegenlerin birikim yoluyla oluştuğu düşünüldüğü için – giderek daha fazla şey birbirine yapışıp birikiyor- bu, daha küçük cisimlerin nasıl büyüdüğü konusunda önemli bir ipucu olabilir.
Benzer görüşlerden biri de Arrokoth; 2015 yılında New Horizons probu tarafından ziyaret edilen garip kardan adam şeklindeki kayadır. Bu ziyaretin sağladığı veriler, gezegensel toplanmanın düşündüğümüzden daha hassas bir süreç olabileceğini gösterdi.
2002 TC302, Arrokoth’tan çok daha büyük, ancak daha sonraki bir aşamada gerçekleşen bu aşamaları birleştirmek gerçekten yararlı olacaktır. Her halükarda, biraz daha fazla bakmalı ve davranışlarının ne olduğunu anlamaya çalışmalıyız. Bu çok heyecan verici!
Görüşlerinizi yorumlar kısmında belirtebilirsiniz.
Bizimle Kalın, Bilgi & Bilimle Kalın!
Sıla ÖZYEŞİL