Grönland buz tabakaları tamamen yok olmaya sürüklenen bir yola girmiş olabilir. Ohio Devlet Üniversitesi’ndeki araştırmacılara göre, normalde Grönland’ın eriyen buzullarını her yıl yeniden dolduran kar yağışı artık buzulların erime hızına ayak uyduramıyor. Yani bu küresel sıcaklıkların yükselmesi dursa bile dünyanın ikinci en büyük buz tabakaları olan Grönland’ın buz kaybetmeye devam edeceği anlamına geliyor.
Nature dergisi perşembe günü yayınlanan çalışmada, bilim insanları Grönland boyunca okyanusa akan 200’den fazla büyük buzulun 40 yıllık aylık uydu verilerini incelediler. Ohio Devlet Üniversitesi Byrd Polar ve İklim Araştırma Merkezi’nde araştırmacı olan çalışmanın baş yazarı Michalea King, bir basın açıklamasında
“Okyanusa doğru akan buzlar, buz tabakalarının üzerinde biriken kar miktarının çok üstünde.” şeklinde konuştu.

Grönland buz örtüsünün tamamen erimesi, 3000 yılına kadar deniz seviyelerini 23 fit (~ 7 metre) yükseltebilir. Eğer böyle bir şey olursa, dünyanın dört bir yanındaki kıyı şehirleri okyanus tarafından yutulur. Grönland,şimdiden deniz seviyesinin yükselmesine en çok katkıda bulunan tek buzuldur.
İlginizi çekebilir: Küresel Bir Sel Geliyor Ve Bilim İnsanlarının Beklediği Bir Şey Bu!
Aralık ayında yayımlanan bir çalışmada belirtildiği üzere, gelecek sadece 80 yılda mevcut erime hızı, küresel deniz seviyelerine 2,75 inç (6,9 cm) daha ekleyecektir. Bahsi geçen çalışmanın ortak yazarı ve buzul bilimci IanHowat, bir açıklamasında buzul gerilemesinin, tüm buz tabakasının dinamiklerini sabit bir kayıp durumuna getirdiğini ifade etti. Ayrıca, iklimin aynı kalması, hatta biraz daha soğuk olması durumunda bile buz tabakasının kütle kaybetmeye devam edeceğini dile getirdi. Fakat bu insan aktivitelerinin sebep olabileceği kırılma noktalarından sadece biri. Diğer felaketlere geri dönüşü olmayan yollardan kaçınmak için -şimdilik hala zaman var.
Geri Dönüşü Olmayan Daha Fazla Nokta Var

Grönland’ın her yıl kaybettiği buzul miktarı son iki on yılda sabit olarak artış göstermekte. Araştırmacıların buldukları verilere göre 2000’den önce buz tabakasının her yıl eşit oranda kütle kazanma veya kaybetme şansı vardı. Fakat son 20 yılın ikliminde, araştırmacılar buzulun her 100 yılda yalnızca 1 kere kütle kazanacağını keşfetti. Grönland, Avrupa’dan gelen bir sıcak hava dalgasının adada etkili olduğu 2019 yazı boyunca, okyanusa benzeri görülmemiş miktarda buz ve su bıraktı.
İlginizi çekebilir: Tuhaf havalar, Grönland’ı rekor seviyedeki en kötü buz kaybına sürüklüyor.
Buz örtüsü yalnızca 5 günde 55 milyar ton, ki bu Florida eyaletini neredeyse beş inç (12,7 cm) suda kaplayacak kadar çok su kaybetti. Buz tabakasında biriken suyun daha fazla güneş ışığını emerek etrafındaki her şeyi daha da ısıtması, erimenin daha çok erimelere yol açarak Grönland gibi noktaların buz kaybını bu denli çok hızlandırmasının bir açıklaması olabilir. Bazı insan aktiviteleri ve küresel sıcaklıkların yükselmesi dünyanın diğer bölgelerinde de geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açabilir.
İlginizi çekebilir: Antarktika’da 200 Yıllık İnsan Etkisinin Rahatsız Edici Sonuçları
İnsanlar yıllardır ağaçları kesiyor ve yakıyor

Kutuplarda buz erimesi, çözüldüğünde güçlü sera gazları serbest bırakan donmuş toprak parçaları olan permafrostu açığa çıkarıyor. Isınma yeteri kadar permafrostu (permafrost: Donmuş toprak) çözerse, açığa çıkan gazlar ısıyı insanların fosil yakıt emisyonlarından daha hızlı hapsedecektir. Amazon yağmur ormanlarındaysa, insanlar yıllardır ağaçları kesiyor ve yakıyor. Bu da nemin ekosisteme kaçmasına yol açıyor. Belirli bir düzey ormansızlaşma sonucunda yağmur ormanları yanar. Ve genellikle uçlardan köke doğru kuruyarak atmosfere 140 milyar tona kadar karbon salar.
Geçen yıl bazı öncü yağmur ormanı araştırmacıları Amazonun da bu eşiğin “sınırında olduğu” konusunda çeşitli uyarılarda bulunmuştu. Tüm bunlara rağmen, bilim insanları güneş enerjisi gibi daha az karbon yoğunluklu enerji kullanımının, ağaç kesimi ve madenciliğin azaltılmasıyla beraber bu tür felaketlerden kaçınmamıza yardımcı olacağını bildiriyor.
Grönland buz tabakası için bile gelecek, buzulların erimesini daha da hızlandıracak çöküş dereceleri gibi daha fazla dönüm noktası taşıyor. İşte bu nedenle küresel ısınmayı kontrol altına alarak sınırlamak,bu gibi dönüm noktalarının ertelenmesine ve dünyanın bunlara “hazırlıklı olması” için bize faydalı olabilir.
CNN’e yaptığı bir konuşmasında Howat, “Dönüşü olmayan noktayı geçtik, fakat önümüzde yüzleşeceğimiz kesinlikle daha fazla şey var. Bu, mutlu bir buzul tabakasının yıkıcı bir çöküşe sürüklenmesi gibi tek bir dönüm noktasından ziyade, daha çok ilk adımdan düştüğümüz bir merdiven gibi fakat çukura inmek için daha birçok adım var.” sözleriyle açıklamada bulundu.
Hatice Kübra Nakir