Mezopotamya’nın Gizemli İblisi Pazuzu: Korkunun ve Korumanın Sembolü Louvre’da

Mezopotamya’nın Gizemli İblisi Pazuzu: Korkunun ve Korumanın Sembolü Louvre’da

Bade Sungur
Okuma süresi 3 Dakika

Antik dünyanın en çarpıcı figürlerinden biri, günümüzde hâlâ hem korku hem de merak uyandırıyor. Mezopotamya mitolojisinin ünlü rüzgar iblisi Pazuzu, sadece binlerce yıl önceki uygarlıklarda değil, modern kültürde de etkisini sürdürüyor. Louvre Müzesi’nde sergilenen bronz heykeli, bu gizemli varlığın hem tarihsel hem de kültürel önemini gözler önüne seriyor.

Küçük Bir Heykel, Büyük Bir Efsane

Yaklaşık 15 santimetre boyundaki bronz heykel, ilk bakışta bir sanat eseri gibi görünse de arkasındaki hikâye ürkütücü. Heykelin arka yüzünde kazılı olan yazıt, bu iblisin karanlık şöhretini pekiştiriyor:
“Ben Pazuzu’yum, Hampa’nın oğlu, dağlardan şiddetle çıkan, havanın kötü ruhlarının kralı.”

Bu cümle, antik Mezopotamya’da Pazuzu’nun nasıl bir güç olarak algılandığını açıkça ortaya koyuyor.

Mezopotamya’nın Gizemli İblisi Pazuzu: Korkunun ve Korumanın Sembolü Louvre’da
Asur tanrısı Pazuzu’nun bu bronz heykelciği, “Şeytan” ve Labubu bebeklerine ilham kaynağı olmuş olabilir.

Pazuzu’nun Çarpıcı Görünümü

Pazuzu, tasvirlerinde bir korku figürü olmaktan çok öte bir varlık olarak karşımıza çıkıyor. Köpek benzeri bir yüz, iri ve çıkık gözler, keskin dişlerle dolu açık bir ağız… Bunlara ek olarak kuş kanatları, yırtıcı pençeler, keçi boynuzları ve akrep kuyruğu… Hatta bazı tasvirlerde yılan başlı genital organ bile dikkat çekiyor. Bu karmaşık ve ürkütücü tasarım, antik toplumların doğa olaylarına yüklediği mistik anlamları yansıtıyor. Çünkü Pazuzu sadece bir iblis değil, yıkıcı rüzgarların, kıtlıkların ve salgın hastalıkların sembolüydü.

- Reklam-

İblis mi, Koruyucu mu?

Pazuzu’nun en dikkat çekici yönlerinden biri, onun sadece bir kötülük figürü olmaması. Antik inançlara göre Pazuzu, evleri kötü ruhlardan koruyan bir varlık olarak da görülüyordu. Özellikle hamile kadınlar ve çocuklar için bir tür koruyucu olarak kabul ediliyordu. Bu nedenle pek çok Pazuzu figürü, o dönemde tılsım veya koruyucu obje olarak evlerde yerini almıştı.

Korku Sinemasının İlham Kaynağı

Pazuzu’nun modern kültürdeki en bilinen yansıması, William Peter Blatty’nin 1971’de yazdığı ve sinema tarihine damga vuran “The Exorcist” (Şeytan) romanında karşımıza çıkıyor. Filmde bir çocuğun bedenini ele geçiren şeytani varlık, Pazuzu’dan esinlenerek tasarlanmıştı. Bu etki sadece sinemayla sınırlı kalmadı. 2017’de The Simpsons dizisinin bir bölümünde Pazuzu figürü tekrar gündeme geldi. Günümüzde ise sosyal medyada, büyük gözlü ve sivri dişli “Labubu” oyuncaklarının Pazuzu’dan ilham aldığına dair tartışmalar devam ediyor.

Antik Dünyadan Günümüze Uzanan Miras

Bugün dünyanın dört bir yanındaki müzelerde sergilenen Pazuzu heykelleri, Mezopotamya uygarlıklarının inanç sistemini anlamamız için eşsiz birer ipucu. Onlar sadece bir iblis figürü değil, aynı zamanda insanlığın korkularını, doğayla mücadelesini ve korunma arzusunu yansıtan simgeler.

Pazuzu’nun hikâyesi bize, binlerce yıl önce doğan mitlerin hâlâ modern kültürde nasıl yankı bulduğunu hatırlatıyor. Korku filmlerinden koleksiyon oyuncaklarına kadar uzanan bu etki, antik Mezopotamya’nın gölgelerinden günümüze gelen güçlü bir miras olarak varlığını sürdürüyor.

Bu makaleyi paylaş
Bade Sungur, Türkiye'de aldığı eğitimle arkeoloji alanında derinlemesine uzmanlaşmış bir arkeologdur. Arkeolojik kazılarda edindiği deneyim ve bilgi birikimiyle, geçmiş medeniyetlerin izlerini gün yüzüne çıkarmakta başarılıdır. Aynı zamanda, arkeolojik içeriklerin dijital platformlardaki görünürlüğünü artırma konusunda uzmanlaşarak, arkeoloji bilgisini geniş kitlelerle paylaşmaktadır.
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir