Burada gösterilen Mısır Kralı Djoser'in piramidi yaklaşık 4.700 yaşında. Yeni bir çalışma, yapının içindeki suyla çalışan bir asansörün, onu inşa etmek için kullanılan ağır blokları kaldırmaya yardımcı olduğunu öne sürüyor.

Mısır’ın İlk Piramidi Suyla Çalışan Asansörle mi İnşa Edildi?

Salih Palandöken
Salih Palandöken - Salih Palandöken
Okuma süresi 5 Dakika
Burada gösterilen Mısır Kralı Djoser'in piramidi yaklaşık 4.700 yaşında. Yeni bir çalışma, yapının içindeki suyla çalışan bir asansörün, onu inşa etmek için kullanılan ağır blokları kaldırmaya yardımcı olduğunu öne sürüyor.

Mısır’ın ikonik piramitleri, binlerce yıl boyunca insanlığın mühendislik başarılarının en büyük örneklerinden biri olarak kabul edildi. Ancak, bu devasa yapılar nasıl inşa edildi? Yeni bir çalışma, Mısır’ın ilk piramidi olan Djoser Piramidi’nin inşasında suyla çalışan bir asansör sisteminin kullanılmış olabileceğini öne sürüyor. Yaklaşık 4.700 yıl önce inşa edilen bu 62 metrelik basamaklı piramidin, suyun gücünden yararlanılarak yükseltildiği fikri, tarih ve mühendislik dünyasında heyecan uyandırıyor.

Djoser Piramidi ve Su Gücü Teorisi

Kuzey Mısır’daki Sakkara nekropolünde yer alan Djoser Piramidi, Üçüncü Hanedan’ın ilk hükümdarı Kral Djoser için inşa edildi. Altı basamaklı bu yapı, yaklaşık 62 metre yüksekliğiyle antik dünyanın mühendislik harikalarından biri. Ancak, her biri 300 kilogramdan 2.500 kilograma kadar değişen milyonlarca taş bloğun nasıl taşındığı, uzun süredir bir gizemdi. Fransa’daki Paleoteknik Enstitüsü’nden Xavier Landreau liderliğindeki bir araştırma ekibi, bu soruya çarpıcı bir yanıt öneriyor: suyla çalışan bir hidrolik asansör sistemi. 5 Ağustos’ta PLOS ONE dergisinde yayımlanan çalışma, piramidin inşasında su akışını kontrol eden bir sistemin dev taş blokları yüksek seviyelere taşıdığını savunuyor.

Hidrolik Asansör Nasıl Çalışıyordu?

Araştırmacılar, Djoser Piramidi’nin çevresindeki Gisr el-Mudir adlı taş muhafazanın, şiddetli yağışlar sırasında çöl kanallarından gelen sel sularını topladığını düşünüyor. Bu sular, piramidin batısındaki bir havzaya yönlendiriliyor ve burası yoğun yağış dönemlerinde geçici bir göle dönüşüyordu. Bu gölden gelen su, “Kuru Hendek” adı verilen bir kireçtaşı hendeğe ve ardından piramidin içindeki iki büyük şafta aktarılıyordu.

Landreau’nun ekibi, bu şaftlardan birinin suyla çalışan bir asansörün çerçevesi olarak kullanıldığını öne sürüyor. Bilgisayar modellemelerine göre, şaftın içinde büyük bir ahşap şamandıra bulunuyordu. Şamandıra, suyun şaftı doldurmasıyla yükseliyor ve iplerle bağlı bir kaldırma platformunu aşağı indiriyordu. Platform, taş blokları veya işçileri yükleme alanına getiriyor, ardından şaft boşaltıldığında şamandıra inerken platformu ve yükünü yukarı taşıyordu. Bu sistem, taşların piramidin yüksek seviyelerine taşınmasını kolaylaştırmış olabilir.

- Reklam-

Antik Mühendislikte Su Gücünün Rolü

Eski Mısır’da piramit inşası için rampalar, vinçler, halat-makara sistemleri veya yuvarlanan tahta çubuklar gibi çeşitli tekniklerin kullanıldığı düşünülüyordu. Ancak son yıllarda, suyun piramit inşasında önemli bir rol oynadığına dair ipuçları artıyor. Örneğin, bu yılın başında keşfedilen bir Nil kolu, Djoser Piramidi de dahil olmak üzere 31 piramidin yakınında teknelerle taş ve işçi taşınmasını sağlamış olabilir. Landreau’nun çalışması, suyun yalnızca ulaşım için değil, aynı zamanda bir kaldırma mekanizması olarak da kullanıldığını öne sürüyor.

Tartışmalı yeni çalışma, taş duvarlı bir barajın (en solda) sel suyunu derin bir hendeğe (ortada) beslediğini öne sürüyor. Bu su daha sonra ilk eski Mısır piramidinin (en sağda) içindeki bir şafta gönderildi. Şaft, piramidin inşası sırasında taşları kaldırmak için bir asansör görevi görmüş olabilir.
Tartışmalı yeni çalışma, taş duvarlı bir barajın (en solda) sel suyunu derin bir hendeğe (ortada) beslediğini öne sürüyor. Bu su daha sonra ilk eski Mısır piramidinin (en sağda) içindeki bir şafta gönderildi. Şaft, piramidin inşası sırasında taşları kaldırmak için bir asansör görevi görmüş olabilir.

Tartışmalar ve Şüpheler

Çalışma, bilim dünyasında büyük ilgi çekse de, bazı araştırmacılar önerilen sistemin uygulanabilirliği konusunda şüphelerini dile getiriyor. Toronto Üniversitesi’nden arkeolog Oren Siegel, Gisr el-Mudir’in seyrek çöl yağmurlarından yeterli su toplayamayabileceğini savunuyor. Siegel, bu yapının bir hidrolik sistemden ziyade, daha sonraki piramitlerde görülen taş muhafazaların erken bir denemesi olabileceğini düşünüyor.

Polonya’daki Varşova Üniversitesi’nden Mısırbilimci Kamil Kuraszkiewicz ise önerilen gölün varlığına dair antik kayıtlarda herhangi bir kanıt bulunmadığını belirtiyor. Ayrıca, Djoser Piramidi’nin taşlarının ortalama 300 kilogram olduğu ve daha sonraki piramitlere kıyasla daha küçük ve taşınabilir olduğu için böyle karmaşık bir hidrolik sistemin gereksiz olabileceğini öne sürüyor. Kuraszkiewicz’e göre, böyle bir sistem inşa etmek, taşları taşımaktan daha fazla çaba gerektirebilirdi.

Antik Mühendisliğin Sırları

Djoser Piramidi’nin inşası, antik Mısır’ın mühendislik dehasını gözler önüne seriyor. Landreau’nun önerdiği hidrolik asansör sistemi, henüz kesin olarak kanıtlanmamış olsa da, eski Mısırlıların suyun gücünü yenilikçi şekillerde kullanmış olabileceğini gösteriyor. Çalışma, Gisr el-Mudir ve Kuru Hendek gibi yapıların uzun süredir çözülemeyen amaçlarını açıklamaya yönelik önemli bir adım. Araştırmacılar, bu teoriyi doğrulamak için daha fazla arkeolojik kanıt aramaya devam ediyor. Eğer doğruysa, bu sistem, antik dünyanın en büyük mimari başarılarından birinin sırrını çözebilir. Djoser Piramidi’nin taşlarının suyun gücüyle yükseldiği fikri, hem tarih meraklılarını hem de bilim insanlarını büyülemeye devam ediyor.

Bu makaleyi paylaş
Salih Palandöken
Salih Palandöken, teknoloji dünyasının nabzını tutan deneyimli bir teknoloji editörüdür. Özellikle yapay zeka, büyük veri, ve yazılım geliştirme gibi alanlarda derin bilgi birikimi ve analiz yeteneği ile tanınır. Kariyeri boyunca, sektördeki yenilikleri yakından takip ederek okuyucularına en güncel ve kapsamlı bilgileri sunmuştur. Ayrıca, teknoloji trendlerini ve dijital dönüşüm süreçlerini sade bir dille anlatma konusunda uzmanlaşmıştır. Salih, teknolojinin günlük hayata etkilerini incelerken, aynı zamanda iş dünyası için stratejik öneriler sunan makaleleriyle de dikkat çeker.
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir