Pompeii Felaket Sonrası Arkeologlar, Küller Altında İkinci Hayatı Ortaya Çıkardı

Pompeii Felaket Sonrası Arkeologlar, Küller Altında İkinci Hayatı Ortaya Çıkardı

Bade Sungur
Okuma süresi 3 Dakika

Vezüv’ün Yıkımının Ardından Hayat Yeniden Başladı

MS 79 yılında Vezüv Yanardağı’nın patlaması, Roma İmparatorluğu’nun önemli kentlerinden Pompeii’yi kül ve taşla kaplayarak binlerce insanın hayatını kaybetmesine neden oldu. O dönemde yaklaşık 20 bin kişilik nüfusa sahip olan kent, uzun yıllar unutuldu ve kül tabakası altında kaldı. Ancak son yapılan kazılar, Pompeii’nin tamamen terk edilmediğini gösteriyor. Arkeologlar, patlamadan sonra hayatta kalan bazı sakinlerin ve yeni gelenlerin, kentin yıkıntıları arasında yaşamaya devam ettiğine dair güçlü kanıtlar buldu. Maddi imkânları kısıtlı olan bu insanlar, başka bir yerde yeni bir hayat kurmak yerine, eski evlerin üst katlarında yaşamaya devam etti.

Geçici Yerleşim: Roma Şehrinden Farklı Bir Pompeii

Pompeii Arkeolojik Alanı Direktörü Gabriel Zuchtriegel, “Yeni kazılar, kentin felaketten sonra sıradan bir şehir olmaktan çıkıp, düzensiz, altyapıdan yoksun ve oldukça ilkel bir yerleşime dönüştüğünü gösteriyor” diyor.

Kazılarda eski evlerin alt katlarının fırın, değirmen ve mahzen olarak kullanıldığı, üst katlarda ise hayatın sürdüğü tespit edildi. Bu durum, Pompeii’nin tamamen yok olmadığını ancak eski görkeminden uzak, daha çok bir gecekondu veya kamp yerleşimi gibi organize edilmediğini ortaya koyuyor. Ancak bu ikinci yerleşim biçimi, yaklaşık beşinci yüzyılda sona erdi ve Pompeii uzun süre boş kaldı.

Pompeii Felaket Sonrası Arkeologlar, Küller Altında İkinci Hayatı Ortaya Çıkardı
Arkeologların, MS 79’da Vezüv Yanardağı’nın patlaması sonucu şehrin harabeye dönmesinin ardından Pompeii’nin yeniden yerleşime açıldığını gösteren yeni kanıtlar ortaya çıkardığı Pompeii’de yeni keşifler.

Unutulan Dönem: 79 Sonrası Pompeii

Daha önce de Pompeii’nin felaket sonrası yeniden yerleşildiğine dair izler bulunmuştu, ancak bu döneme dair veriler genellikle göz ardı edildi ya da belgelenmeden kayboldu. Bunun nedeni, kentin renkli freskleri ve iyi korunmuş antik yapılarının daha fazla ilgi görmesi oldu.

- Reklam-

Zuchtriegel, “Pompeii’nin yıkımı hafızalarda o kadar güçlü ki, sonrası neredeyse tarih sahnesinden silindi. Yeni kazılarla bu önemli dönem hakkındaki bilgiler gün yüzüne çıkıyor” ifadelerini kullanıyor.

Pompeii’nin Kültürel ve Turistik Önemi

Pompeii, bugün UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alıyor ve İtalya’nın Roma’daki Kolezyum’dan sonra en çok ziyaret edilen ikinci turistik bölgesi konumunda. Geçtiğimiz yıl 4,17 milyon ziyaretçi Pompeii’yi gezdi.

Yaklaşık 22 hektarlık alanı kaplayan antik kent, halen üçte biri volkanik kül tabakası altında keşfedilmeyi bekliyor. Yeni arkeolojik bulgular, Pompeii’nin sadece bir felaket alanı olmadığını; aynı zamanda zorlu koşullar altında bile insanların yaşamaya devam etme kararlılığının simgesi olduğunu gösteriyor. Pompeii’nin külleri altında gizlenen bu ikinci hayat, tarih boyunca yaşanan felaketlerin ardından insanın yeniden doğuş mücadelesinin somut bir kanıtı olarak arkeoloji dünyasında büyük yankı uyandırıyor.

Bu makaleyi paylaş
Bade Sungur, Türkiye'de aldığı eğitimle arkeoloji alanında derinlemesine uzmanlaşmış bir arkeologdur. Arkeolojik kazılarda edindiği deneyim ve bilgi birikimiyle, geçmiş medeniyetlerin izlerini gün yüzüne çıkarmakta başarılıdır. Aynı zamanda, arkeolojik içeriklerin dijital platformlardaki görünürlüğünü artırma konusunda uzmanlaşarak, arkeoloji bilgisini geniş kitlelerle paylaşmaktadır.
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir