Falerii Novi bir zamanlar gelişen bir toplumdu. Yüzlerce yıl boyunca, insanlar, sokaklarında yürüdüler, çatısı altında yaşadılar, marketlerinde alışverişler yaptılar ve tapınaklarında ibadet ettiler. Falerii Novi, MS 700 yıllarında terk edildiğinde, çoğunlukla zamanın yıkımına bırakıldı.
Yoldan geçen bir yolcu Roma’nın 50 kilometre kuzeyindeki sakin bir konumda birkaç gözetleme kulesinden ve çimenli tarlaları süsleyen antik duvarlardan daha fazlasını fark edebilir.
Daha sonra bölgenin bir kısmına manastır inşa edildi. Ancak bir zamanlar orda ayakta duran o gelişen merkezin manevi ayak izi yer altında kaldı. Şu anda, arkeologlar duvarlı şehrin en detaylı haritasını çıkarmak için son teknoloji zemin delici radar teknolojisi kullandılar.
30.5 hektarlık geniş bir alan

Araştırmalarında, banyo kompleksi, pazar ve tapınağın yanı sıra caddeler ve hatta su kanalını ve genel banyoları birbirine bağlayan duvarların altındaki su boruları sistemini kapsayan 30.5 hektarlık geniş bir alan ortaya çıkmıştır. Ayrıca, taş duvarların çalındığına dair kanıtlar belirlediler, ki bu tam olarak göründüğü gibi, eksik duvarlarla sonuçlandı.
Yer radarı (GPR), mühendislik ve ordu gibi bir dizi uygulamada onlarca yıldır kullanılmaktadır. Radyo dalgalarını yere göndermeye ve nasıl yansıdıklarını ölçmeye dayanır. Farklı materyaller radyo dalgalarını farklı genlikler ve seyahat süreleriyle yansıttığı için, yeraltında olanları, yeri kazmak zorunda kalmadan yüksek çözünürlükte etkili bir şekilde görebildiğimiz anlamına gelir.
Özellikle teknoloji geliştikçe, arkeolojide artan kullanımı gösteren bir araçtır. Son on yılda, bu, ölçümleri uydu GPS ile eşleştirerek, tek bir anteni zeminde manuel olarak dalgalanmasından, arazi araçlarından çoklu anten dizilerini çekmeye kadar değişti.
Araştırmacıların Falerii Novi’nin haritasını çıkarmak için kullandıkları şey tam olarak budur. Sonuçların tam bir analizi hala beklemede- taramalar 28,68 milyar veri noktası veya hektar başına yaklaşık 4,5 GB ham veri ile sonuçlandı.
Roma dönemine ait şehir planlaması

Yine de araştırmacılar, özellikle kentin daha önce ne kadar kapsamlı şekilde araştırıldığına bakınca, bazı sürpriz keşifler yaptılar bile.
“Falerii Novi’deki GPR araştırması, bir tapınak, bir ticaret alanı veya pazar Binası ve bir banyo kompleksi gibi daha önce kaydedilmemiş kamu binalarını ortaya çıkardı. Bu binalar bir Roma şehrinin beklenen repertuarına girerken, bazıları mimari olarak sofistikedir. Genellikle küçük bir kasabada beklenenden daha ayrıntılı, ”diye yazdı araştırmacılar.
“Daha beklenmedik olan ise , duvarlara bitişik çok büyük iki yapıydı. Kuzey kapısının hemen doğusunda, yaklaşık 90 × 40 metre [295 x 131 ft] boyutunda, caddeye açılan merkezi sütun sırası ile kaplı geçit ile üç tarafta tanımlanan bir muhafaza bulunmaktadır.
“Her biri merkezi bir nişe sahip çift yapı, kompleksin iç kısmında birbirine bakmakta. Bu yapıya doğrudan benzeyen bir şey bilmesek de, bu açıkça bir kamu anıtıydı.”
Kasabanın düzeni de beklenenden çok daha az “standartlaştırılmıştı”,
Bu da Roma dönemine ait şehir planlama anlayışımızın hala alması gereken çok yolu olduğunu gösteriyor.
Sitenin daha eksiksiz bir analizi şüphesiz beklemede, ancak şu ana kadar sonuçlar zaten çok heyecan verici. Falerii Novi gibi bir site arkeolojik olarak kazılmak için çok büyük. Ancak bu araştırma GPR incelemelerinin yerin altında ulaşılamayan kalıntıları incelemek için mükemmel bir yol olabileceğini gösteriyor.
Elbette bazı sınırlamalar var. Birçok antik bölge kullanımda kalmıştır ve üzerlerine inşa edilmiş modern yapılara sahiptir veya ormanlık alan olmuştur; bu bölgeler üzerinde bir GPR anten dizisi kullanılamaz.
Ayrıca, bazı toprak tipleri GPR için uygun değildir; örneğin, kil sinyal gücü kaybına neden olabilir, kayalık toprak ise sinyali dağıtabilir. Verilerin hacmi de oldukça göz korkutucu, ancak mimari özellikleri tespit etmek için tasarlanmış yazılımlar orada yardımcı olabilir.
Cambridge Üniversitesi’nden arkeolog Martin Millett, “Falerii Novi’de elde ettiğimiz şaşırtıcı ayrıntı seviyesi ve GPR’nin ortaya koyduğu şaşırtıcı özellikler, bu tür bir incelemenin arkeologların kentsel bölgeleri araştırma biçimini değiştirebileceğini gösteriyor” dedi.
“GPR’nin Türkiye’de Milet, Yunanistan’da Nicopolis veya Libya’da Kirene gibi büyük bir şehri araştırmak için kullanıldığını hayal etmek heyecan verici ve gerçekçi. Roma kent yaşamı hakkında hala öğrenmemiz gereken çok şey var ve bu teknoloji önümüzdeki on yıllar boyunca benzeri görülmemiş fırsatlar yaratmalı.”
Ayhan Mete GÜNAY