Antarktika Atlası’ndan alınan bu alıntıda haritacı Peter Fretwell, Antarktika’yı bulma şöhreti için dört yarışmacıyı ortaya koyuyor. Avustralya’nın iki katı büyüklüğünde bir kıta bulmanın kolay olacağını düşündüğünüz için affedilirsiniz ancak Antarktika için durum böyle değildi. Tarihin en büyük denizcilerinden biri olan Kaptan Cook, 1770’lerde Güney Okyanusu’nu iki kez dolaşmayı denedi ancak hiçbir zaman karaya bakmadı ve sahili çevreleyen yoğun buz tabakasını geçemedi.
Dağlık buz dağlarından, toprağın daha güneyde de var olması gerektiğini ancak bu kadar ıssız olacağını ve onu bulma çabasına değmeyeceğini tahmin etti. Toprağın var olduğu konusunda haklıydı ama değeri konusunda yanılıyordu. Antarktika’nın sonunda görülmesi elli yıl önceydi ve ardından, neredeyse aynı yıl, üç kaşif tarafından daha görüldü.
Tam olarak kıtayı kimin ‘keşfettiği’, bilim insanları arasında bir tartışma konusudur ve bu tartışma Antarktika’yı tam olarak neyin oluşturduğu etrafında döner. İlk iddia, Horn Burnu’ndan Valparaiso’ya giden bir yük gemisinin İngiliz kaptanı William Smith’e ait. Smith, dünyanın o bölgesinde sık görülen yıkıcı fırtınalardan birinden kaçınmak için Drake Geçidi’nde güneye koşuyordu.
19 Şubat 1819’da şafak sökerken şimdi adını taşıyan yüksek, kayalık adayı gördü. Ada Antarktika’daki en kuzeydeki takımadalar olan Güney Shetland Adaları’nın bir parçasıdır. Daha yakından inceleme, sahilin birçok kürk fokuna ev sahipliği yaptığını, fok balıkları için potansiyel bir altın madeni olduğunu gösterdi ve Smith bunu biliyordu. Santiago’daki İngiliz Amiralliği bürosunu bilgilendirene kadar keşfini gizli tutmaya istekli olarak Şili’ye yelken açtı. Oraya vardığında Amirallik gemisine komuta etti ve sorumlu bir donanma kaptanı olan Edward Bransfield’ı görevlendirdi.
Gemi, bahar gelir gelmez yeni keşfedilen adalara geri döndü. Ne büyük bir şok yaşamış olmalı! Oraya vardığında, başka birkaç gemi zaten ada zincirini geçiyordu. Onlar mühürcülere aitti. William Smith oyunu ele vermemiş olabilirdi ancak denizcileri limanda dedikodu yapmış ve bozulmamış avlanma alanlarının değerini bilen fok avcıları haberi duyar duymaz yelken açmıştı.
Editleyen: Aksel Deniz Günal