Henry Ford ’un hikayesi, Amerikan Rüyası’nın klasik bir tasviridir. Her Şeye Hiçbir Şey. O bir vatanseverdi; hayatı boyunca Amerika’ya olan sevgisini ve mükemmel olmasa bile şirketinin yerine getirmeye devam ettiği mirası görüyoruz. Birçok kişi onun Ford Automobile’i yarattığını ve sürüşü daha ekonomik hale getirme yeteneğini biliyor. Peki Henry Ford kimdir hakkında neler biliyoruz?
Henry Ford’un Hayatı
Henry Ford, 1863 yılının Temmuz ayında Michigan, Springwells kasabasında doğdu. İrlanda doğumlu William Ford ve eşi Mary’nin altı çocuğundan ilkiydi. Amerikan Rüyası’nı gerçekleştirme yolunda ilerlemek zorunda olan ve göçmen bir ebeveynin çocuğu olarak doğan Ford, sıkı çalışmanın değerini genç yaşta öğrendi.
Bu durum, mekanik sevgisiyle kendini gösterdi. 12 yaşına geldiğinde, zamanın çoğunu kendi yaptığı ve stokladığı bir makine atölyesinde geçirdi. 15 yaşında ilk buhar makinesini yaptı. Sahip olduğu bilgiler kadarıyla Detroit’te bir makinist çırağı olmayı başardı.
Detroit Dry Dock Company’nin yanı sıra James F. Flower and Brothers’daki makinistlerin altında çalışan Ford, çıraklığını 1882’de tamamladı. Yeni edindiği bilgi ve becerilerle Ford, dünyaya damgasını vurmaya başladı.
1892 Temmuz’unda Henry Ford yükselmeye başladı. Detroit’teki Edison Aydınlatma Şirketi tarafından işe alındı ve 1893’te baş mühendis oldu. Orada çalıştığı için Thomas Edison ile ömür boyunca arkadaş oldular. Ancak 1899’da Ford, Edison’un şirketinden istifa etti. Mekanik sevgisini paylaşan diğerleriyle birlikte Detroit Otomobil Şirketi’ni kurdu. Ne yazık ki 18 ay içinde şirket iflas etti. Bu, onu iki yıl sonra, 1901’de Henry Ford Şirketi’ni kurmaya uygun hale getirmişti.
Sonunda bu şirketten de ayrıldı. Tüm bu süre boyunca Ford, zamanın en hızlı yarış arabalarından bazılarını yaratıyordu. 1903’te Henry, diğer 12 yatırımcıyla birlikte nihayet Ford Motor Company’yi kurdu. 1906’da şirketin başkanı ve kontrol sahibi oldu. Sonunda 1919’da tek sahibi oldu. Ölünceye kadar aralıksız başkan olarak kaldı.
Ford Motor Şirketi
Ford Motor Şirketi’nde Henry, otomobillere bakış açımızı değiştirmek için mekanik sevgisini kullandı. Hatta dünyaya bakışımızı bile değiştirdi. Herkes için uygun fiyatlı hale getirerek otomobilde devrim yarattı. Bu, büyük ölçüde ilk montaj hattı sistemini yaratmasıyla sağlandı.
Bu sistem daha fazla istihdam yarattı, araba fiyatlarını düşürdü ve tekniğini benimseyen birçok endüstriyi daha verimli hale getirdi. Ford sayesinde, işçiler artık kendi yarattıkları işlerde çalışmak için araba kullanabilirlerdi!
Diğer pek çok eserle birlikte bu çalışmaları için Henry, 1946’da otomobil endüstrisine katkılarından dolayı Otomotiv Altın Jübile’sinde övüldü. Aynı yıl, insanlığın refahına yaptığı olağanüstü katkılardan dolayı Amerikan Petrol Enstitüsü tarafından ilk altın metalini aldı. ABD hükümeti de onu 1965’teki Öne Çıkan Amerikan dizilerinin bir parçası olarak onurlandırdı.
Benzer şekilde 1999’da Fortune dergisi Henry’yi Yüzyılın İş Adamı seçmişti. Hayatı boyunca yaptığı çalışmalarla çok daha fazla ödül aldı, bu nedenle bu hiçbir şekilde ayrıntılı bir liste sayılmaz. Ancak, çoğu insan size onun hikayesinin bir kısmını anlatabilir. Bense onun ofis dışında zamanının nasıl geçtiğini bilmek istiyorum.
Şirket Dışında Ford
Henry Ford, otomobil üretme kariyerinin dışında, zamanını yazarak ve topluma geri vererek geçirdi. Kitapları arasında My Life and Work (Samual Crowther ile), Today and Tomorrow, Moving Forward and Edison, as I Know Him (ayrıca Crowther ile birlikte) bulunmaktadır. Bu kitaplar onun hayatını, servetine yükselişini, Edison’la olan dostluğunu ve endüstriyel ve sosyal teorilerini anlatıyor.
Bu felsefelerden üretimle ilgili sosyal, ekonomik ve yönetim teorilerinde kullanılan ‘Fordizm’ terimi ortaya çıkmıştır. Bu teori, savaş sonrası ekonomik patlamada yerinde bulunan Amerikan sosyoekonomik sistemleri etrafında merkezlenen gelişmiş kapitalizm ideolojisini tanımlar.
Onun sosyal teorisi ayrıca Henry Ford’u birçok hayırsever girişimde rol almaya yönlendirdi. Az parayla yetiştirilmiş olmak, onun hayırseverlik yöntemlerini açıklamaya yardımcı oluyordu. Ortalama bir yılda Ford, gelirinin kabaca üçte birini ihtiyacı olanlara verdi. Bunun bir örneği, Ford’un yolun kenarında tanıştığı bir çifte, bir fırtınada yıkılan çiftlik evlerini onarmak için 200 dolar vermesidir.
Hayır kurumları yerine doğrudan ihtiyacı olan insanlara para vermeye büyük değer verdi. Bununla birlikte, kendi hayırsever projelerini de başlattı. Bazı örnekler; öksüz çocuklar için bir çiftlik olan Valley Farm, I. Dünya Savaşı’nda Belçikalı mültecileri barındıran Oughtrington Hall ve hala Detroit’in en büyük hastanelerinden biri olan Detroit’teki Henry Ford Hastanesi. Bu da hiçbir şekilde kapsamlı bir liste değildir. Bunun yerine, Ford’un etrafındakilere geri verdiği her şeyin başlangıcıdır.
Büyük Şeyler Elde Etmek İsteyenlere Umut Verdi
Ford birçok ödül, övgü alan ve kendi topluluğuna geri dönmüş biri olsa da hiçbir yerde mükemmele yakın değildi. Tüm bu büyük başarılara ek olarak, Nazi Almanyası ona Alman Kartalı Yüksek Nişanı’nın Büyük Haçını verdi ve Yahudi karşıtı görüşleri nedeniyle Hitler tarafından büyük saygı gördü. Tüm büyük girişimciler gibi onun da hataları vardı.
Umudum, onun bir girişimci olarak yaptıklarını yakalamaktı ve inançları onun işini yürütmesinde büyük rol oynadı. Hem iyiyi hem de kötüyü kabul ederek birini bir bütün olarak kabul etmek onun için önemliydi.
Henry Ford, hayatı boyunca (ki o zamanlar için oldukça uzun hayatı vardı, kendisi 83 yaşında öldü), etrafındaki topluluğa geri verdi. Onunki, Amerikan rüyasının klasik bir gerçekleşmesiydi, sıfırdan tüm zamanların en büyük otomobil distribütörlerinden birine dönüşüyordu.
Büyük şeyler elde etmek isteyenlere umut verdi. Ve etrafındakilere bir şeyler verebilirken hep verdi. Henry Ford, mekanik endüstrisindeki devrimi, kalbi ve geri verme sevgisiyle dünyayı değiştirdi. Mükemmel olmasa da Amerikan tarihinde etkili bir girişimci olmaya devam ediyor.
Yazar: Büşra Betül ÖZTÜRK