1935 yılında ünlü fizikçi Erwin Schrödinger, kuantum mekaniğinde ciddi bir problem olduğunu gösteren bir düşünce deneyi geliştirdi. Bu deneyde, bir kedinin aynı anda hem canlı hem de ölü olabileceği fikri ortaya atılmıştı. O günden bu yana bu paradoks, bilimin en büyük gizemlerinden biri olarak tartışılmaya devam etti.
Ancak İspanya’da Barselona Özerk Üniversitesi’nden bir grup teorik fizikçi, Schrödinger’in Kedisi paradoksuna yeni bir açıklama getirdi. Araştırmacılara göre, bu durumun çözümü, “çoklu evrenler teorisi” olarak bilinen bir yaklaşımla mümkün olabilir.
Çoklu Evrenler Nedir?
Bu teoriye göre, bir kuantum sisteminde meydana gelebilecek her olasılık, aslında bağımsız bir evren olarak var olur. Araştırmayı yürüten Philipp Strasberg, Teresa E. Reinhard ve Joseph Schindler, bu fikre dayanarak, parçacıkların birbirleriyle olan etkileşimlerinin zamanla kedinin ya tamamen canlı ya da tamamen ölü olmasını sağladığını savunuyor.
Kuantum Belirsizliğinin Sonu
Albert Einstein’ın ünlü “Tanrı zar atmaz” ifadesiyle özetlediği kuantum dünyasındaki belirsizlikler, uzun süredir fizikçiler arasında tartışma konusu. Ancak çoklu evrenler teorisine göre, bu belirsizlik aslında bir yanılsama. Etrafımızdaki karmaşık sistemler sayesinde, tüm olasılıklardan yalnızca biri fiziksel gerçekliğe dönüşüyor.
Araştırmacılar, kedinin bulunduğu kutuyu, gözlemcileri ve daha büyük çevresel faktörleri dikkate alarak bir model geliştirdi. Bu model, etkileşimlerin hızla büyüdüğünü ve belirsizliklerin ortadan kalktığını gösteriyor. Böylece kedinin ya tamamen canlı ya da tamamen ölü olduğu tek bir durum geriye kalıyor.
Araştırmacılar bu durumu şöyle açıklıyor: “Gündelik yaşamımızdaki nesneler çok sayıda parçacıktan oluşur. Bu da çoklu evrenler teorisinin neden doğrudan gözlemlenemediğini açıklar.”
Sorun Gerçekten Çözüldü mü?
Her ne kadar bu teori Schrödinger’in Kedisi paradoksunu anlamamıza yardımcı olsa da, tüm evrenlerin aynı şekilde davrandığını varsayıyor. Ayrıca genel görelilik gibi büyük ölçekli fizik kuramlarını tam anlamıyla kapsayamıyor.
Bu yüzden, bir kedinin hem canlı hem de ölü olduğu bir durumun mümkün olup olmadığı hâlâ tartışılıyor. Kuantum dünyasının bizim makroskobik gerçekliğimiz üzerindeki etkileri ise çözülemeyen bir başka gizem olarak duruyor.
Sonuç olarak, Schrödinger’in Kedisi paradoksu, kuantum fiziğinin zengin olasılıklarını anlamaya yönelik bir metafor olarak kalmaya devam ediyor. Ancak bu yeni çalışma, bizi kuantum mekaniğinin sırlarını çözmeye bir adım daha yaklaştırıyor.
Bu araştırma Physical Review X dergisinde yayımlandı.