Sağlıklı beslenme denildiğinde aklınıza ne geliyor? Katı diyet kuralları, kalori sayımı ya da sevdiğiniz yiyeceklerden vazgeçmek mi? Amerikan Beslenme Derneği’nin Haziran 2025’te Orlando’da düzenlenen yıllık toplantısında, beslenme uzmanları bu algıyı değiştirmeyi hedefliyor. Dallas’taki UT Southwestern Tıp Merkezi’nden Dr. Jaclyn Albin, “Diyetlerden bir şeyleri çıkarmaya odaklanmak yerine, neyi ekleyebileceğimize bakmalıyız,” diyor. Fasulye, sebzeler, tam tahıllar ve lif açısından zengin gıdalar eklemek, sağlıklı bir yaşam için basit ama güçlü bir strateji olabilir.

Beslenme Önerilerinde Yeni Yaklaşım
Amerika Birleşik Devletleri’nde her beş yılda bir güncellenen diyet yönergeleri, 2025-2030 dönemi için yakında yayınlanacak. Danışman komitesinin son raporuna göre, yeni kılavuzlar daha fazla fasulye, bezelye ve mercimek tüketimini teşvik ederken, kırmızı ve işlenmiş et tüketimini azaltmayı öneriyor. Bu değişiklikler, karmaşık diyet trendlerine gerek olmadığını gösteriyor. Dr. Albin, “Roket bilimi değil,” diyerek, besin açısından yoğun ve ilave tuz ile şeker içermeyen gıdaların uzun süredir bilindiğini vurguluyor. Toplantıda sunulan bir araştırma, günde bir fincan nohut tüketiminin kolesterol seviyelerini düşürebileceğini ortaya koydu. Krill yağı, su mercimeği veya sarı fındık gibi alışılmadık gıdalar da tartışıldı; ancak uzmanlar, sağlıklı bir diyet için egzotik gıdalara gerek olmadığını, meyve, sebze, tam tahıllar ve baklagillerin yeterli olduğunu belirtiyor.
Amerikan Diyeti: Büyük Bir Uçurum
Araştırmalar, Amerikalı yetişkinlerin yalnızca %10’unun önerilen miktarda meyve ve sebze tükettiğini gösteriyor. Günde en az 3,5 fincan meyve ve sebze hedeflenirken, çoğu insan bu hedefin çok gerisinde. Ayrıca, lif tüketimi de yetersiz; yetişkinler, yaş ve cinsiyete bağlı olarak günde 22-34 gram lif almalı, ancak ortalama tüketim bunun yarısı kadar. Lif, kardiyovasküler hastalıklar, tip 2 diyabet ve kanser riskini azaltmada kritik bir rol oynuyor.
Erişim ve Eğitim Sorunları
Sağlıklı beslenmenin önündeki en büyük engellerden biri, gıdaya erişim ve mutfak becerilerindeki eksiklik. Harvard T.H. Chan Halk Sağlığı Okulu’ndan beslenme araştırmacısı Jennifer Massa, pandemi sırasında gıda dağıtım programlarında taze sebzelerin sıkça israf edildiğini, çünkü insanların bu gıdaları nasıl pişireceğini bilmediğini gözlemledi. “Bir yığın yaprak lahana bulurduk, çünkü kimse ne yapacağını bilmiyordu,” diyor Massa. Bu sorunu çözmek için, “gıda ilaçtır” ve “mutfak tıbbı” gibi programlar devreye giriyor. Araştırmacılar, topluluk mutfakları ve yerel kuruluşlarla işbirliği yaparak yemek pişirme dersleri düzenliyor. Örneğin, Massa’nın ekibi, 16 haftalık bir klinik denemede katılımcılara yemek pişirme becerileri öğretti ve gerekli malzemeleri sağladı. Sonuçlar, katılımcıların hem yeni tarifler öğrendiğini hem de sağlıklı beslenme alışkanlıkları geliştirdiğini gösterdi. Bu programlar, topluluk duygusu yaratarak ve israf korkusu olmadan yeni tarifler denemeyi teşvik ederek fark yaratıyor.
Basit Adımlarla Büyük Değişim
Sağlıklı beslenme, pahalı veya karmaşık olmak zorunda değil. Evde yemek pişirmek, diyetinize daha fazla sebze, baklagil veya tam tahıl eklemek gibi küçük adımlar büyük fark yaratabilir. Örneğin, nohut salatası veya mercimek yemeği gibi tarifler, hem lezzetli hem de besleyici olabilir. Albin, gıda güvensizliği yaşayanlar için israfın büyük bir sorun olduğunu, bu yüzden eğitim ve erişimin el ele gitmesi gerektiğini vurguluyor. Beslenme uzmanları, sağlıklı bir diyetin sırrının kısıtlamadan çok ekleme olduğunu söylüyor. Meyve, sebze, baklagiller ve lif açısından zengin gıdalar, sağlığınızı iyileştirmenin basit ama etkili yolları. Amerikan Beslenme Derneği toplantısı, bu temel bilgilerin hala geçerli olduğunu ve herkesin küçük değişikliklerle büyük sağlık kazanımları elde edebileceğini hatırlatıyor. Bir sonraki öğününüzde tabağınıza biraz daha nohut veya lahana eklemeye ne dersiniz?