Ani Günlük Sıcaklık Dalgalanmaları: Küresel Isınmanın Sessiz Ama Ölümcül Yeni Tehdidi

Ani Günlük Sıcaklık Dalgalanmaları: Küresel Isınmanın Sessiz Ama Ölümcül Yeni Tehdidi

Suna Kırgız
Okuma süresi 9 Dakika
Ani Günlük Sıcaklık Dalgalanmaları: Küresel Isınmanın Sessiz Ama Ölümcül Yeni Tehdidi

Isınan Dünyada Görünmez Bir Tehlike

Küresel iklim değişikliği denildiğinde akla genellikle sıcak hava dalgaları, kuraklıklar veya aşırı soğuklar geliyor. Ancak bilim insanları, insan sağlığını doğrudan etkileyen ve bugüne kadar büyük ölçüde göz ardı edilen yeni bir iklim tehlikesini tanımlamış durumda: günden güne yaşanan ani ve büyük sıcaklık sıçramaları. Yeni araştırmalar, bu hızlı sıcaklık değişimlerinin dünya genelinde giderek şiddetlendiğini ve yüzyılın sonuna gelindiğinde, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 80’inin yaşadığı bölgeleri düzenli olarak etkileyebilecek düzeye ulaşabileceğini ortaya koyuyor.

Bu dalgalanmalar, tek başına sıcak ya da soğuk günlerden farklı bir mekanizmaya sahip. İnsan vücudu için esas sorun, sıcaklığın yüksekliği değil; kısa sürede dramatik biçimde değişmesi. Bilimsel veriler, bu tür ani geçişlerin kardiyovasküler ve solunum sistemi üzerinde ciddi bir yük oluşturduğunu gösteriyor.

Yeni Bir Aşırı Hava Olayı Tanımı

Çalışmaya, hızlı hava değişkenliği ve bunun sağlık üzerindeki etkileri üzerine çalışan Nanjing Üniversitesi’nden iklim bilimci Qi Liu liderlik etti. Liu ve ekibi, onlarca yıla yayılan küresel sıcaklık kayıtlarını ve gelişmiş iklim modellemelerini birlikte kullanarak, günden güne yaşanan ani sıcaklık sıçramalarının klasik aşırı hava olaylarından bağımsız bir kategori oluşturup oluşturmadığını inceledi.

Araştırmacılar, “aşırı günlük sıcaklık değişimi” kavramını net biçimde tanımladı. Buna göre, bir günün en yüksek sıcaklığı ile bir sonraki günün en yüksek sıcaklığı arasındaki fark, o bölgenin tarihsel kayıtlarının yüzde 90’lık dilimini aşacak kadar büyükse, bu olay “aşırı” olarak kabul edildi. Bu tanım, birçok bölgede yaklaşık 7 ila 11 Fahrenheit derece (yaklaşık 4–6 °C) arasında değişen ani sıçramalara karşılık geliyor. Bu büyüklükteki değişimler, insan vücudunun ısı düzenleme (termoregülasyon) kapasitesini zorlayacak kadar yüksek kabul ediliyor.

- Reklam-
Ani Günlük Sıcaklık Dalgalanmaları: Küresel Isınmanın Sessiz Ama Ölümcül Yeni Tehdidi
Beton yığınlarının yoğun olduğu ve ağaç sayısının az olduğu düşük gelirli mahalleler, çevredeki bölgelere göre daha hızlı ısınabilir.

Bulgular ve Veri Analizi

Düşük ve Orta Enlemlerde Keskin Artış

Küresel sıcaklık kayıtlarının analizi, aşırı günlük sıcaklık dalgalanmalarının özellikle düşük ve orta enlemlerdeki kara bölgelerinde daha sık hale geldiğini ortaya koydu. Artışın en belirgin olduğu bölgeler arasında:

  • Batı Amerika Birleşik Devletleri,
  • Doğu Çin,
  • Güney Amerika’nın bazı kesimleri,
  • Akdeniz Havzası bulunuyor.

Araştırmanın en çarpıcı bulgularından biri, Doğu Çin ve Batı ABD’de daha önce bin yılda bir görülen rekor düzeydeki sıcaklık sıçramalarının artık yaklaşık her 50 yılda bir yaşanıyor olması. Bu, aşırı olayların geri dönüş süresinde dramatik bir kısalmaya işaret ediyor.

İnsan Kaynaklı Isınmanın Rolü

Çalışmanın temel sonuçlarından biri, bu aşırı dalgalanmaların ardındaki en güçlü etkenin sera gazı zorlaması, yani insan faaliyetlerinden kaynaklanan ısı tutucu gazların atmosferde birikmesi olduğu yönünde.

Pekin’de görev yapan atmosfer bilimci Xu Zhongfeng, mekanizmayı şu sözlerle açıklıyor:

“Küresel ısınma, toprak kuraklığını artırıyor ve deniz seviyesi basıncı ile toprak nemindeki değişkenliği yoğunlaştırıyor.”

- Reklam-

Deniz seviyesi basıncı (yeryüzündeki hava ağırlığı) değişkenliği arttıkça, sıcak ya da soğuk hava kütlelerini hızla taşıyan rüzgâr sistemleri güçleniyor. Bu da bir günden diğerine ani sıcaklık geçişlerini tetikliyor.

Kuzey Enlemlerinde Ters Etki

Araştırma, yüksek kuzey enlemlerinde (özellikle Arktik’e yakın bölgelerde) farklı bir tabloya işaret ediyor. Bu bölgelerde Arktik ısınmanın daha güçlü olması, sıcaklık kontrastlarını azaltıyor. Sonuç olarak, günlük sıcaklık dalgalanmaları bu bölgelerde genel olarak zayıflıyor, yani artmak yerine azalıyor.

Sağlık Üzerindeki Etkiler: Artan Ölüm Riski

Çok Ülkeli Ölüm Analizi

Araştırmacılar, 372 farklı lokasyonu kapsayan çok ülkeli bir analiz gerçekleştirdi. Bu analiz, ortalama sıcaklık etkisi hesaba katıldıktan sonra bile, günlük sıcaklık değişkenliği arttıkça ölüm oranlarının yükseldiğini gösterdi.

- Reklam-

Küresel ölçekte yapılan bir başka değerlendirme ise sıcaklık değişkenliğinin, dünya genelinde her yıl yaklaşık 1,7 milyon ölüme katkıda bulunduğunu tahmin ediyor. Bu sayı, toplam küresel ölümlerin kayda değer bir bölümüne karşılık geliyor.

Kalp ve Solunum Hastalıkları Ön Planda

Jiangsu Eyaleti (Çin) ve Amerika Birleşik Devletleri’nden elde edilen ölüm verilerinin incelenmesi, günden güne yaşanan ani sıcaklık değişimlerinin özellikle kardiyovasküler ve solunum sistemi risklerini artırdığını ortaya koydu.

Kamuoyuna yönelik bir özet çalışmada, 308 şehir genelinde büyük günlük sıcaklık sıçramalarının onlarca yıl boyunca gerçekleşen ölümlerin yaklaşık yüzde 2,5’ini açıklayabileceği belirtildi.

Mevcut Sıcaklık Ölçütlerinin Yetersizliği

Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) tarafından yaygın olarak kullanılan standart iklim göstergeleri, çoğunlukla tekil sıcak veya soğuk günlere odaklanıyor. Ancak bu göstergeler, günler arasındaki ani sıçramaları yakalamakta yetersiz kalıyor.

Araştırma ekibi, aşırı günlük sıcaklık dalgalanmalarını 15 farklı sıcaklık metriğiyle karşılaştırdı. Sonuçlar çarpıcıydı: Kara bölgelerinin yüzde 90 ila 99’unda, bu yeni tanımlanan aşırı olaylarla mevcut metrikler arasında anlamlı bir ilişki bulunamadı.

Birçok kişinin aşina olduğu günlük sıcaklık aralığı (diurnal temperature range – gün içindeki en yüksek ve en düşük sıcaklık farkı) da bu sorunu kaçırıyor. Çünkü bu ölçüt, ardışık günler arasındaki ani geçişleri dikkate almıyor. Oysa sağlık açısından, serin bir günden aniden çok sıcak bir güne geçmek, benzer sıcak günlerin arka arkaya yaşanmasından daha yıpratıcı olabiliyor.

Eşitsiz Etkiler: Kimler Daha Fazla Risk Altında?

Ani sıcaklık dalgalanmaları en büyük riski:

  • Yaşlılar,
  • Bebekler,
  • Kronik kalp veya akciğer hastalığı olan bireyler için oluşturuyor.

Ayrıca güvenilir ısıtma veya soğutma sistemlerine erişimi olmayan kişiler de orantısız biçimde etkileniyor.

Amerika Birleşik Devletleri genelinde yapılan analizler, düşük gelirli ve azınlık nüfusun yoğun olduğu mahallelerde günlük sıcaklık dalgalanmalarının daha büyük olduğunu gösteriyor. Tarım ve inşaat gibi açık havaya bağlı işlerde çalışan kırsal topluluklar ise, gelir ve çalışma saatleri doğrudan hava koşullarına bağlı olduğu için bu dalgalanmalardan ağır şekilde etkileniyor. Dikkat çekici biçimde, en fazla maruz kalan gruplar, çoğu zaman ağaç örtüsünün az olduğu, konutların sıkışık olduğu ve sağlık hizmetlerine erişimin sınırlı kaldığı bölgelerde yaşayanlarla örtüşüyor.

Geleceğe Bakış: Daha Sık ve Daha Şiddetli Dalgalanmalar

Yüksek emisyon senaryolarına dayanan iklim modelleri, düşük ve orta enlemlerde aşırı günlük sıcaklık olaylarının yaklaşık yüzde 17 oranında artacağını gösteriyor. Aynı bölgelerde, bu olayların hem sıklığını hem de büyüklüğünü birlikte hesaba katan toplam şiddet artışı ise yaklaşık yüzde 20 olarak hesaplanıyor.

Daha ılımlı emisyon senaryolarında bile, subtropikal ve orta enlem bölgelerinde artışlar devam ederken, uzak kuzey bölgelerinde azalma görülüyor. Projeksiyonlar, bu aşırı dalgalanmaların gelecekte, dünya nüfusunun büyük bölümünün yaşadığı bölgelerde günlük sıcaklık değişkenliğine baskın hale gelebileceğini gösteriyor.

Riskleri Azaltmak Mümkün mü?

Mevcut erken uyarı sistemlerinin çoğu, tek bir günün sıcak veya soğuk eşiklerini izliyor. Bu nedenle günler arası tehlikeli sıçramaları çoğu zaman gözden kaçırıyor.

Araştırmacılara göre sağlık otoriteleri, ısı ve soğuk eylem planlarını bir önceki güne kıyasla beklenen büyük sıcaklık değişimlerini de kapsayacak şekilde güncelleyebilir. Bireyler ise hava tahminlerini yakından izleyerek, kıyafetlerini ve iç mekân sıcaklıklarını buna göre ayarlayarak ve risk altındaki komşularını kontrol ederek bazı riskleri azaltabilir.

Şehir planlamacıları, enerji altyapıları ve bina tasarımcıları için de bu hızlı dalgalanmalar yeni bir tasarım kriteri olarak ele alınabilir. Daha iyi yalıtım, gölgelendirme ve ısı kontrolü, evleri bu ani değişimlere karşı daha güvenli hale getirebilir.

Ayrı Bir İklim Tehlikesi Olarak Tanınmalı

Araştırma ekibi, bu olayların farklı dinamiklere sahip olması ve nüfusun yoğun olduğu bölgeleri etkilemesi nedeniyle, ani günlük sıcaklık değişimlerinin iklim tartışmalarında ayrı bir kategori olarak ele alınması gerektiğini savunuyor.

Çalışmanın ortak yazarlarından Fu Congbin, bulguların önemini şu sözlerle vurguluyor:

“Bu çalışma, aşırı günlük sıcaklık değişimini, ayrı ve bağımsız bir aşırı iklim olayı kategorisi olarak tanımlıyor.”

Bilim insanları, uluslararası bilim kuruluşlarını bu yeni tehlikeyi resmi olarak tanımaya çağırıyor. Daha sıcak bir geleceğe hazırlanırken, hızlı sıcaklık dalgalanmalarının sağlık üzerindeki etkilerinin klasik sıcak hava dalgalarıyla yarışabilecek düzeyde olduğunu kabul etmek artık kaçınılmaz görünüyor.

Bu makaleyi paylaş
Suna Kırgız, beslenme ve diyetetik alanında uzman bir diyetisyendir. Sağlıklı yaşam ve dengeli beslenme konularında kişiye özel çözümler sunarak, danışanlarının yaşam kalitelerini artırmayı hedefler. Diyabet, kalp hastalıkları ve obezite gibi sağlık koşullarına yönelik beslenme programları oluşturma konusundaki derin bilgisi ile, sağlıklı yaşam tarzı değişikliklerini teşvik etmektedir.
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir