James Webb Uzay Teleskobu (JWST), evrenin derinliklerinden gelen inanılmaz bir görüntü yayınladı. Gökyüzünün, dolunayın beşte biri kadar küçük bir kısmına bakan bu teleskop, adeta bir mücevher dükkânı gibi parlayan ışıklarla dolu bir manzara yakaladı. Ama bu ışıklar, gece gökyüzünde gördüğümüz yıldızlar değil; her biri birer galaksi! Üstelik bazıları, evrenin başlangıcına çok yakın bir zamandan, tam 12 milyar yıl öncesinden gelen ışıklar.
Bu görüntü, evrenin 13.8 milyar yıllık tarihinin büyük bir kısmını gözler önüne seriyor. Sanki bir zaman makinesiyle geçmişe bakıyormuşuz gibi! Bilim insanları, bu görüntüyle evrenin nasıl oluştuğunu ve nasıl büyüdüğünü anlamaya çalışıyor. Görüntü, “COSMOS-Web” adlı bir projenin parçası olarak çekildi. Bu proje, galaksilerin nasıl bir araya geldiğini ve evrenin nasıl bir yapıya sahip olduğunu çözmeyi hedefliyor.
Gökyüzünün Tırnak Kadar Parçasında Neler Var?

Görüntünün tam ortasında, altın sarısı bir ışıkla parlayan bir galaksi topluluğu var. Bu galaksilerden gelen ışık, bize ulaşmak için 6.5 milyar yıl boyunca yol aldı. Yani, bu galaksileri gördüğümüz hali, evrenin neredeyse yarısı yaşındayken nasıldı, onu gösteriyor. Ama asıl şaşırtıcı olan şu: Bologna Üniversitesi’nden astrofizikçi Greta Toni ve ekibi, bu minik gökyüzü parçasında tam 1.678 galaksi grubu buldu. Evet, tek tek galaksiler değil, her biri içinde yüzlerce galaksi barındıran gruplar!
Bu galaksiler, evrende rasgele dağılmış değil. Tıpkı bir örümcek ağının iplikleri gibi, “kozmik ağ” denen bir yapının içinde kümeler oluşturuyorlar. Bu ağ, karanlık madde ve hidrojen gazından yapılmış, gözle göremediğimiz bir yapı. JWST’nin çektiği görüntüler, Chandra X-ışını Gözlemevi’nin verileriyle birleştirildiğinde, bu galaksi gruplarının ne kadar büyük olduğu ortaya çıkıyor. Özellikle en büyük galaksi kümesi, içindeki sıcak gazların yaydığı X-ışınlarıyla kendini gösteriyor.
Tırnak Kadar Bir Alan, Koca Bir Evren
Bu görüntünün en inanılmaz yanı, gökyüzünün sadece 6.44 x 6.44 ark dakika büyüklüğünde bir alanını kapsaması. Bu, dolunayın çapının beşte biri demek. Yani, gökyüzünde tırnağınızla kapattığınız küçücük bir alan kadar bir yer! Ama bu minik alanda bile binlerce galaksi var. Bu, gökyüzünün her köşesinin aynı şekilde galaksilerle dolu olabileceğini gösteriyor. Düşünsenize, her gece gökyüzüne baktığınızda, bu kadar çok galaksi aslında orada, sizi bekliyor!
Görüntüde yıldızlarla galaksileri ayırmak da çok kolay. JWST’nin özel bir özelliği sayesinde, yıldızlar etraflarında “çivili” bir parlama gösteriyor. Bu, teleskobun ışığı nasıl topladığından kaynaklanıyor. Galaksilerin ışığı ise daha dağınık, bu yüzden böyle bir parlama olmuyor. Böylece, hangi ışığın bir yıldıza, hangisinin bir galaksiye ait olduğunu hemen anlayabiliyoruz.
Evrenin Örümcek Ağı ve Geçmişi
COSMOS-Web projesi, galaksilerin nasıl bir araya geldiğini ve evrenin nasıl büyüdüğünü anlamak için çalışıyor. Galaksiler, tıpkı bir şehrin mahalleleri gibi, kümeler halinde yaşıyor. Bu kümeler, karanlık madde denen gizemli bir maddenin oluşturduğu yollarla birbirine bağlanıyor. Bu görüntü, evrenin sadece bir fotoğrafı değil; aynı zamanda milyarlarca yıllık bir hikâye. Her bir ışık noktası, evrenin farklı bir zamanından gelen bir mesaj gibi.
Bilim insanları, bu görüntülerin evrenin büyük sırlarını çözmede önemli olduğunu söylüyor. Mesela, evren neden genişliyor? Galaksiler nasıl oluşuyor? Karanlık madde ve karanlık enerji ne yapıyor? Bu soruların yanıtları, böyle derin uzay görüntülerinde saklı.
Evrenin Büyüklüğünü Hissedin
Bu görüntü, sadece bilimsel bir keşif değil; aynı zamanda bize evrenin ne kadar büyük olduğunu hatırlatan bir deneyim. Gökyüzünün küçücük bir köşesinde bu kadar çok galaksi olması, insanın kendini hem küçük hem de bu muhteşem evrenin bir parçası gibi hissetmesine neden oluyor. Avrupa Uzay Ajansı (ESA), bu görüntüyü bilgisayar ya da telefon ekranınıza duvar kağıdı yapmanız için indirilebilir hale getirdi. Böylece her gün evrenin bu muhteşem manzarasına bakabilirsiniz.
Görüntü ve bu keşifle ilgili bilimsel makale, Astronomy & Astrophysics dergisinde yayımlandı. James Webb Teleskobu’nun gelecekte neler göstereceği ise şimdiden merak konusu. Bu teleskop, evrenin sırlarını çözmek için insanlığa yepyeni bir kapı açıyor.