Dünya'nın manyetik kutupları tersine döndüğünde ortaya çıkan sesi dinleyin

Dünya’nın manyetik kutupları tersine dönerken çıkardığı sesi dinleyin

Gaye Tunçdemir
Okuma süresi 4 Dakika
Dünya'nın manyetik kutupları tersine dönerken çıkardığı sesi dinleyin.

ESA’nın ses kaydında, Dünya’nın manyetik kutuplarının tersine döndüğünde neler olduğunu aşağıdaki videodan duyun. Bu nadir olayın ilginç bilimsel detayları ve etkilerini öğrenin.

Dünya’nın manyetik kutupları, yaklaşık her 450.000 yılda bir yer değiştirir; kuzey güney olurken, güney de kuzeye döner. Bu durum, bilimsel adıyla “jeomanyetik tersinim” olarak bilinir ve gezegenimizin manyetik alanında devasa bir değişiklik yaratır. İlk bakışta endişe verici gibi görünse de, bu tersinimler yaşam için doğrudan bir tehdit oluşturmaz.

Kutupların Tersine Dönüşü Nasıl ve Neden Oluyor?

Dünya'nın manyetik kutupları tersine döndüğünde ortaya çıkan sesi dinleyin
ESA’nın yeni ses manzarasında, Dünya’nın manyetik kutuplarının tersine dönüşünde ortaya çıkan ilginç sesleri dinleyin. Kredi: ESA

Jeomanyetik tersinimler düzensiz aralıklarla meydana gelir. Son 83 milyon yıl içinde, Dünya’da yaklaşık 183 kez bu tür değişim yaşandı. Bilim insanları, ortalama olarak her 450.000 yılda bir gerçekleşen bu olayın sonuncusunun 780.000 yıl önce olduğunu buldu. Bazı araştırmacılar, yeni bir tersinim için “geciktiğimizi” düşünüyor, ancak bu durumun ne zaman yaşanacağını kesin olarak tahmin etmek mümkün değil.

Tam tersinim dışında, “sapma” olarak bilinen kısa süreli manyetik alan değişiklikleri de görülür. 41.000 yıl önce gerçekleşen Laschamps olayı buna bir örnektir. Bu olayda, manyetik alan birkaç yüz yıl boyunca zayıfladı ve geçici olarak yön değiştirdi, ardından eski haline döndü. Bu tür sapmalar, tam tersinimlere kıyasla daha sık yaşansa da etkileri tüm Dünya üzerinde görülmeyebilir.

Manyetik Değişimlerin İzini Taşıyan Kayaçlar

Dünya'nın manyetik kutupları tersine döndüğünde ortaya çıkan sesi dinleyin
Bu diyagram, Dünya’nın manyetik alanının tersine dönmesi ve deniz tabanının yayılması sonucu oluşan manyetik çizgileri gösteriyor. Yeni okyanus kabuğu oluştuğunda manyetize olur ve sırtın her iki yanına doğru hareket eder. Şekilde, (a) 5 milyon yıl önce, (b) 2 milyon yıl önce ve (c) günümüzdeki bir sırt yapısı görülmektedir. File:Oceanic.Stripe.Magnetic.Anomalies.Scheme.gif, Public Domain

Bu manyetik değişimlerin kanıtları, Dünya’nın eski kayalarında saklıdır. “Paleomanyetizma” adı verilen bilim dalı, soğuyan volkanik kayaçlarda bulunan demir gibi manyetik maddelerin yönelimini inceleyerek, geçmişte manyetik alanın nasıl olduğunu ortaya çıkarır. Deniz tabanında soğuyan lavların içinde Dünya’nın manyetik tarihi kaydedilmiştir.

Laschamps olayı gibi sapmalar sırasında manyetik alan büyük ölçüde zayıflar. Laschamps olayı boyunca, manyetik alan normal gücünün sadece %5’ine kadar düşmüştü. Bu zayıf manyetik alan, kozmik ışınların atmosferimize daha fazla girmesine neden olur. Bu yüksek enerjili kozmik ışınlar, Dünya’nın atmosferine çarptığında ikincil parçacıklar oluşturur ve çeşitli etkilere yol açabilir.

ESA’nın Swarm Görevi ile Kutupların Sesi

Avrupa Uzay Ajansı (ESA), Dünya’nın manyetik alanını daha iyi anlamak için 2013 yılında Swarm adını verdiği uydu görevini başlattı. Swarm, Dünya’nın çekirdeğinden uzaydaki manyetik alanlara kadar geniş bir ölçüm yapıyor. Danimarka Teknik Üniversitesi ve Alman Jeobilim Araştırma Merkezi’nden bilim insanları, Swarm verilerini kullanarak, Laschamps olayı sırasında manyetik alanın nasıl değiştiğini anlatan bir ses kaydı (ses manzarası) oluşturdular.

Bu ses manzarasında taşların düşmesi ve ahşap gıcırdaması gibi doğal sesler bir araya getirilerek, hem tanıdık hem de yabancı bir atmosfer oluşturuldu. Ortaya çıkan sesler, yeryüzünün derinlerinden gelen, bazen huzursuz edici, bazen de gizemli bir tınıya sahip. Sanki Dünya’nın derinliklerinde kadim bir güç uyanıyor ve dışarı çıkmak istiyor gibi bir his yaratıyor.

Bu ses kaydının ilk versiyonu, 2022’de Kopenhag’da halka açık bir sanat enstalasyonu olarak çalındı. Dünya’nın farklı yerlerindeki manyetik değişimleri temsil eden 32 farklı hoparlörden çalınan bu ses manzarası, izleyicilere kutupların değişim sürecini dinleme fırsatı sundu.

Bu makaleyi paylaş
Gaye Tunç Demir, Boğaziçi Üniversitesi'nde lisans ve yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra, doktora derecesini Koç Üniversitesi'nde Fizik alanında almıştır. Kuantum mekaniği ve parçacık fiziği üzerine uzmanlıkları bulunmaktadır.
Yorum Yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir