Su Florürlemesinden Vazgeçen Şehirlerde Diş Çürükleri Artıyor

Su Florürlemesinden Vazgeçen Şehirlerde Diş Çürükleri Artıyor

Sinem YARAR
Okuma süresi 9 Dakika
Kanada’nın Calgary ve ABD’nin Juneau şehirleri, içme suyuna florür eklemeyi durdurdu. Bilimsel çalışmalar, bu kararın çocukların diş sağlığını nasıl olumsuz etkilediğini ortaya koyuyor. Görsel Kolaj: Beyinsizler

Su Florürlemesinden Vazgeçen Şehirlerde Diş Sağlığı Alarm Veriyor: Calgary ve Juneau’dan Dersler

Kanada’nın Calgary ve ABD’nin Alaska eyaletine bağlı Juneau şehirleri, içme suyuna florür ekleme uygulamasını durdurarak dünya genelinde tartışmalı bir halk sağlığı konusunun merkezinde yer aldı. Bilimsel çalışmalar, bu kararların özellikle çocukların diş sağlığı üzerinde ciddi olumsuz etkiler yarattığını ortaya koyuyor. Diş çürüklerindeki artış, genel anestezi gerektiren tedavilerdeki yükseliş ve sağlık harcamalarındaki sıçrama, florürün önemini bir kez daha hatırlatıyor. Peki, bu şehirlerde neler yaşandı ve bu deneyimler bize ne anlatıyor?

Calgary’de Diş Çürükleri Artıyor

Su Florürlemesinden Vazgeçen Şehirlerde Diş Çürükleri Artıyor
İçme suyuna florür eklemeyi durduran şehirlerde, çocuklar daha fazla diş çürüğü yaşıyor, araştırmalar gösteriyor. Juanmonino/Getty Images

Calgary’de 20 yıldır çocuk diş hekimi olarak çalışan Warren Loeppky, son on yılda çocuk hastalarındaki diş çürüklerinin hem sayı hem de ciddiyet açısından arttığını gözlemliyor. Loeppky, “Bir çocuğun ağrı çektiğini görmek her zaman üzücü. Diş çürüğü önlenebilir bir sorun. Küçük çocukların yemek yiyemeyecek hale gelmesi yürek burkuyor,” diyor. Birçok çocuğun dişlerindeki hasar o kadar ileri ki, tedaviler genel anestezi altında yapılmak zorunda kalıyor.

Loeppky, diş çürüklerinin artmasında diyet ve genetik gibi faktörlerin rol oynadığını kabul etse de, asıl sorumlulardan birinin 2011 yılında Calgary Belediyesi’nin aldığı bir karar olduğunu düşünüyor: Şehir, içme suyuna florür eklemeyi durdurdu. Bu karar, sağlık uzmanları arasında şok etkisi yarattı. Calgary Üniversitesi’nde hukuk ve etik alanında çalışan Juliet Guichon, “Belediye meclisinin bu kararı halk için sürpriz, diş hekimleri, çocuk doktorları ve anestezi uzmanları için ise şok edici ve endişe vericiydi. Bunun ne anlama geleceğini biliyorlardı,” diyor. Guichon, florürün yeniden suya eklenmesi için bir savunma grubu kurarak bu karara karşı mücadele etti.

- Reklam-

Calgary Üniversitesi’nde sosyal bilimci Lindsay McLaren, bu kararın etkilerini araştırmak için kapsamlı bir çalışma başlattı. McLaren, Calgary’deki ikinci sınıf öğrencilerinin diş sağlığını, içme suyuna florür eklemeye devam eden Edmonton şehriyle karşılaştırdı. Calgary’de, florürün kaldırılmasından yaklaşık yedi yıl sonra, yani içme suyunda florüre maruz kalmamış 2.649 öğrencinin yüzde 65’inde diş çürüğü tespit edildi. Edmonton’da ise bu oran yüzde 55’ti. McLaren, bu farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğunu ve nüfus düzeyinde “oldukça büyük” bir etki yarattığını belirtiyor. “Edmonton’daki çocuklarla karşılaştırıldığında, Calgary’deki çocukların diş sağlığı belirgin şekilde kötüleşti,” diyor. Diyet ve sosyoekonomik durum gibi diğer faktörler bu farkı açıklamaya yetmedi.

2024’te yayımlanan bir başka çalışma, Calgary’de diş çürüğü tedavisi için genel anesteziye ihtiyaç duyan çocuk sayısının Edmonton’a kıyasla daha yüksek olduğunu gösterdi. 2018-2019 yıllarında, Calgary’de her 10.000 çocuktan 32’si bu tür tedavilere ihtiyaç duyarken, Edmonton’da bu sayı 17’ydi. Yerel periodontist Bruce Yaholnitsky, “Bu bizim için zaten aşikâr bir durumdu. Ama bazen aşikâr olanı bile bilimsel olarak kanıtlamak gerekiyor,” diyor.

Juneau’da Sağlık Maliyetleri Yükseliyor

Su Florürlemesinden Vazgeçen Şehirlerde Diş Çürükleri Artıyor
Diş çürüklerindeki artış ve sağlık maliyetlerindeki yükseliş, florür tartışmasını yeniden gündeme taşıyor.

Benzer bir hikâye, 2007 yılında içme suyuna florür eklemeyi durduran Juneau’da yaşandı. Alaska Anchorage Üniversitesi’nde halk sağlığı araştırmacısı Jennifer Meyer, 2015’te Juneau’ya taşındığında, okul öncesi ve ilkokul çağındaki çocuklarda dikkat çeken diş çürüğü ve dolgu oranlarından şaşkına döndü. “Vay canına, burada neler oluyor? Çünkü çürükleri ve tamirleri açıkça görebiliyordum,” diyor.

Juneau’nun florürden vazgeçme kararı, altı üyeli bir komisyonun florürün sağlık etkilerini incelemesiyle alındı. Meyer’in elde ettiği komisyon raporuna göre, florür karşıtı iki üye, “yanlış” ve “kaliteli araştırmalara dayanmayan” iddialarda bulundu. Komisyon başkanı, bazı literatürlerin “çöp bilim” olduğunu eleştirse de, düşük florür konsantrasyonlarının güvenliği hakkında yeterli kanıt bulunmadığı gerekçesiyle florürün kaldırılmasını önerdi. Komisyon üyeleri 3’e 3 bölününce, Juneau Meclisi florür uygulamasını sonlandırdı.

Meyer ve ekibi, florürün kaldırılmasından önceki ve sonraki Medicaid diş tedavi kayıtlarını inceledi. Bulgular çarpıcıydı: 6 yaşın altındaki çocuklarda diş çürüğü tedavisi için gereken işlem sayısı, 2003’te çocuk başına 1,5’ten 2012’de 2,5’e yükseldi. Enflasyona göre ayarlanmış tedavi maliyetleri ise çocuk başına ortalama 303 dolar arttı. Meyer, bu artan maliyetlerin nihayetinde vergi mükellefleri tarafından ödendiğini vurguluyor: “Siyasetçiler, florür gibi güvenli ve etkili bir halk sağlığı uygulamasını durdurduğunda, eyalet veya topluluk genelinde herkese gizli bir sağlık vergisi yüklemiş oluyor.”

- Reklam-

Florür Tartışmaları ve Bilimsel Gerçekler

Florür, diş minesini güçlendirmek için kalsiyum ve fosfat gibi mineralleri bir araya getirerek bakterilerin ürettiği asitlere karşı koruma sağlıyor. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC), her litre suya 0,7 miligram florür eklenmesini öneriyor. 2022’de, ABD’lilerin yüzde 63’ü florürlü su kullanıyordu. Ancak bu uygulama, 20. yüzyılın ortalarından beri tartışma konusu. Karşıtlar, florürün diş lekelenmesine yol açtığını, kemik kanserine neden olabileceğini (ki bu iddia çürütülmüştür) ve bireysel özgürlükleri ihlal eden bir “toplu ilaçlama” olduğunu savunuyor. Son yıllarda, bazı çalışmalar florürün yüksek konsantrasyonlarda çocuklarda IQ düşüşüyle ilişkili olabileceğini öne sürdü. Ancak bu bulgular, eleştirilere maruz kaldı ve incelenen florür seviyeleri, ABD’deki içme suyunda bulunanlardan çok daha yüksek.

Geçtiğimiz yıl, Ulusal Toksikoloji Programı’nın tartışmalı bir raporu, litre başına 1,5 miligramdan fazla florür içeren suyun çocuklarda IQ düşüşüyle “orta düzeyde güvenilirlik” ile ilişkili olduğunu belirtti. Ancak bu doz, CDC’nin önerdiğinin iki katından fazla. Rapor, ABD’deki içme suyunda bulunan düşük florür seviyelerinin IQ üzerindeki etkisini belirleyemedi. Meyer, “Zayıf veya yanlış yorumlanmış kanıtlara dayanarak florürlemeyi durdurmak ihtiyatlılık değil, ihmalkârlıktır,” diyor.

Calgary’de Geri Dönüş, Juneau’da Belirsizlik

Calgary, 2021’de halk oylamasıyla florürü yeniden suya ekleme kararı aldı. Yüzde 62’lik bir çoğunluk, 1989’da florürü getiren oylamadan daha yüksek bir destekle bu kararı onayladı. Guichon, McLaren’ın çalışmasının ve kararlı savunuculuğun bu sonucu getirdiğini söylüyor: “Florürü geri getirmek için oy kullananların sayısı, belediye başkanını seçenlerden fazlaydı. Bu bir başarı.” Ancak Juneau’da florür hâlâ kullanılmıyor.

- Reklam-

Türkiye için Dersler

Su Florürlemesinden Vazgeçen Şehirlerde Diş Çürükleri Artıyor
Türkiye’de içme suyuna florür ekleme durumu nedir?

Siz değerli okurlarımız için Türkiye’nin içme sularındaki florür durumunu araştırdık ve elde ettiğimiz sonuçları bu bölümde paylaşıyoruz. Türkiye’de içme suyuna florür eklenmesi, ABD’deki gibi yaygın bir uygulama değildir. TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası’nın “İçme Sularında Florür” başlıklı 2016 raporuna göre, Türkiye’de şebeke sularında zaten doğal olarak florür bulunur. Ancak raporda, florürü az olan suların insan sağlığı için daha yararlı olduğu belirtiliyor. Bu nedenle, arıtma suları ve damacana sular tavsiye ediliyor; çünkü onların florür dereceleri, çeşme sularına kıyasla daha düşüktür. Özellikle Ege ve İç Anadolu bölgelerindeki bazı yeraltı sularında florür konsantrasyonunun litre başına 1,5 miligramı aştığı tespit edilmiştir. Bu durum, diş florozisi (diş minesinde lekelenme) ve daha yüksek dozlarda iskelet florozisi gibi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Türkiye’de içme sularındaki florür seviyeleri, Sağlık Bakanlığı ve ilgili kurumlar tarafından düzenli olarak izlenmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) önerdiği güvenli üst sınır olan litre başına 1,5 miligramın üzerindeki seviyeler, halk sağlığı sorunu olarak değerlendiriliyor. Örneğin, raporda Isparta ve Afyonkarahisar gibi illerdeki bazı kaynak sularında florür seviyesinin bu sınırı aştığı ve bu bölgelerde su arıtma süreçlerinin uygulanması gerektiği vurgulanıyor. Öte yandan, florür seviyesi düşük olan bölgelerde ise diş çürüğünü önlemek için florürün suya kontrollü bir şekilde eklenmesi tartışmaları sınırlı düzeyde gündeme gelmiştir.

Calgary ve Juneau’nun deneyimleri, Türkiye için de önemli bir ders sunuyor. Florürün diş sağlığını koruyan etkileri bilimsel olarak kanıtlanmış olsa da, fazla florürün zararlı olabileceği gerçeği, bu konuda dengeli bir yaklaşımı gerektiriyor. Türkiye’de, özellikle florür seviyesi doğal olarak yüksek olan bölgelerde yaşayan halkın bu konuda bilinçlendirilmesi ve su arıtma teknolojilerinin kullanımı teşvik edilmelidir. Aynı zamanda, florür seviyesi düşük olan bölgelerde diş çürüğü oranlarının yüksek olması durumunda, kontrollü florür eklenmesi gibi halk sağlığı önlemleri üzerine daha fazla araştırma yapılabilir.

Bilimsel Verilere Dayalı Politikalar Şart

Sonuç olarak florür tartışması, bilim, politika ve kamuoyu arasında hassas bir denge gerektiriyor. Calgary ve Juneau’nun hikayesi, kararların yalnızca popüler görüşlere değil, sağlam bilimsel verilere dayanması gerektiğini açıkça gösteriyor. Türkiye’de de içme sularındaki florür seviyelerinin hem eksikliği hem de fazlalığı, halk sağlığı açısından dikkatle yönetilmesi gereken bir konu. Aksi takdirde, en çok zarar görenler, genellikle en savunmasız olanlar—çocuklar—olabilir.

Bu makaleyi paylaş
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir