Dünya şu anda ölümcül yeni koronavirüsün etkisi altında uzun süre kilitli kaldı. Dünyanın dört bir yanında, okullar ve işletmeler kapandı. Aileler hastalığın yayılmasını engellemek için mümkün olduğunca evde kaldılar.
İşte sizin için hazırladığımız Newton’un yerçekimi keşfinin ilginç hikayesi.
Salgın (Veba)

1666’da İngiltere’den Londra’ya yepyeni bir salgın hastalık yayıldı. Evet, bu kara veba salgınıydı ki bu hastalıK Londra’da kalmayıp tüm dünyaya yayıldı. Bu krize yanıt olarak, okullar ve hatta Cambridge Üniversitesi de dahil olmak üzere Londra ve çevresi kapatıldı.
O yıl, Issac Newton daha yeni mezun olmuştu. Üç yıl daha Üniversite’de kalabilmek için bir çeşit burs kazanmıştı, ancak her yer kapatılınca Lincolnshire’daki annesinin çiftliğine gitti. Orada, dikkat dağıtıcı şeylerden uzak kaldı ve düşen elma hakkındaki düşünceleri gibi en güçlü görüşlerinden bazılarını buldu.
Kapatılma Sırasında Keşif

Newton, elmanın ağaçtan düşüşünü izlediğinde, aklında bir düşünce kıvılcımlandı. Elma yana doğru değil, doğrudan aşağı doğru düşüyordu.
Bu demek oluyordu ki, Dünya elmaya ne yaparsa yapsın, bu çekim (ki biz buna yer çekimi diyoruz.) gezegenin ölü merkezinden geliyormuş gibi davranıyordu. Newton yerçekiminin, yalnızca Dünya’ya özel bir şey değil, maddenin bir özelliği olabileceğini savundu. Bu, sadece Dünya’nın yer çekimi gücüne sahip olduğu anlamına gelmedi, aynı zamanda elmanın da yer çekimi vardı. Ve belki o elma… her şeyi yaptı.
Ve Sonra Newton Daha Büyük Düşündü
Çağlar boyunca düşünürler, Dünya’nın yerçekimi yüzeyinin yakınında sınırlı olduğunu düşünmüşlerdi. Bu düşünce mantıklı geldi: Kayalar düşüyor, ancak bulutlar düşmüyordu. Newton, yerçekimi hakkında her şeyi -keşifler ile birlikte- yeniden düşündü: Ya Dünya’nın yer çekimi yüzeyi geçip, bulutları geçip… sonsuza dek uzanırsa?
Bu kaçınılmaz düşüncesinin tamamen ortadan kalkması için birkaç on yıl daha geçti ve sonuçta gerçek bir şaheser ortaya koydu: “Philosophiæ Naturalis Principia Mathematica” (Doğa Felsefesinin Matematik İlkeleri) adlı kitap. Bu kitapta, Newton hareket yasalarını ve yer çekimi teorisini ortaya koydu ve bu basit fikirleri Ay’ın yörüngesindeki hızından okyanus dalgalarının varyasyonuna kadar her şeyi açıklamak için kullanabilmeyi başardı. Şüphesiz bu olağanüstü bir deha çalışmasıydı.
Newton, annesinin yanında geçirdiği zamanlar olmadan da bu yerçekimi teorisini çıkartabilir miydi?Şunu söylemek imkansız; Newton akıllı biriydi, ama bir yandan da çok çeşitli ilgi alanlarına sahipti (Örneğin, sahte para üreticilerini kovalamak için uzun yıllar harcadı).
Muazzam içgörülerine yol açan ve düşğncelerine ışık saçan o özel kıvılcımı hiç yaşamamış da olabilirdi. Veba Salgını 1666’da Londra’ya geldi,Cambridge kapandı ve Newton yerçekimini buldu.
2020’den itibaren yeni iç görülerin neler olacağını merakla bekliyoruz.
İlayda Ece ASİL