Kortikosteroidler astım, artrit, cilt hastalıkları ve otoimmün¹ hastalıklar dahil olmak üzere çok çeşitli hastalıkları tedavi etmek için kullanılan sentetik ilaçlardır. İlaç, sağlıklı insanlarda adrenal bezlerin doğal olarak ürettiği bir hormon olan kortizolü, taklit eder. Yaygın olarak “stres hormonu” olarak adlandırılan kortizol, strese cevap olarak salgılanan bir steroid hormonudur (bazen sporcular tarafından istismar edilen anabolik steroidlerle karıştırılmamalıdır).
Johns Hopkins Medicine’e göre; vücutta metabolizma, iltihaplanma, kan basıncı düzenleme ve kemik oluşumu gibi çok çeşitli işlemlerde görev alır.
Kortikosteroidler, Cleveland Clinic’e göre iltihabı azaltarak ve bağışıklık sistemini baskılayarak çalışır. Tedavi edilmezse, aşırı iltihaplanma sağlıklı dokuya zarar verebilir, ayrıca kızarıklık, şişme ve ağrıya neden olabilir.
Kortikosteroidlerin ilk kullanımı, Mayo Clinic’ in romatologlarının, Clinical Chemistry dergisinde yayınlanan 2010 tarihli bir makaleye göre, romatoid artriti zayıflatan bir hastayı tedavi ettiği 1948 yılına dayanmaktadır. O zamanki deneysel enjekte edilebilir ilaçla tedavi edilen hasta, üçüncü tedaviden sonra hastaneden çıkabildi. Yazara göre; hasta çıktıktan sonra 3 saatlik bir alışveriş çılgınlığına devam edebildi. Kortizon, prednizon, deksametazon, prednizolon, betametazon ve hidrokortizon da dahil olmak üzere çeşitli kortikosteroid tipleri vardır. ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri’ne göre; 1950’de ABD’de kullanım için onaylanan ilk kortikosteroid ilacıydı.
Kortikosteroidin Faydaları
Kortikosteroidler, artrit, astım, otoimmün hastalıklar (lupus ve multipl skleroz dahil), cilt hastalıkları (egzama ve sedef gibi), bazı kanser türlerinde (lösemi gibi) ve anti-enflamatuar ilaçlar ve immün baskılayıcılar olarak kullanılır. İlacın spesifik tedavi hedefine bağlı olarak, Mayo Clinic’e göre oral olarak, enjekte edilebilir, solunabilir veya topikal olarak uygulanabilir.
Oral kortikosteroidler tipik olarak, romatoid artrit gibi kronik durumların semptomlarını vücuttaki iltihabı azaltarak tedavi etmek ve kontrol etmek için kullanılır. Enjekte edilen kortikosteroidler, bir eklemdeki tendinitin neden olduğu iltihaplanma veya ağrı gibi belirli bir yeri tedavi eder.
Kortikosteroidler, iltihabı azaltarak ve hava yollarının şişmesini azaltarak astımı tedavi etmek için solunur ve ayrıca gelecekteki atak riskini veya sıklığını azaltmaya yardımcı olabilir. Topikal steroidler cilt koşullarını tedavi etmek ve yatıştırmak için genellikle kremlere ve merhemlere konur.
Kortikosteroidlerin, immünosupresif özellikleri ile vücudun bağışıklık sisteminin sağlıklı hücreler ile zararlı olanlar arasında düzgün bir şekilde ayrım yapamadığı lupus gibi hastalıkların tedavisinde faydalıdır. İlaçlar, ABD Ulusal Tıp Kütüphanesine göre; yeni nakledilen bir organın reddedilme riskini azaltmada da faydalı olabilir.
Steroidler dergisinde yayınlanan 2016 tarihli bir makaleye göre; kortikosteroidler, inflamasyonun primer semptom olduğu diğer lenfoid kanserleri, lösemi ve tümör tedavileri ile birlikte kullanılır. Kortikosteroidler, Chemocare’e göre; beyaz kan hücrelerinin, iltihap bölgesine seyahat etmelerini önleyerek, tümörler etrafındaki şişliği ve sinir uçlarındaki baskıyı, ağrıyı hafifleterek azaltır. Bu durumlarda, ilaçların tam olarak anlaşılmamasına rağmen, mide bulantısı, kusma ve iştahsızlık gibi kemoterapi semptomlarının etkilerini azaltmak için de kortikosteroidler reçete edilir.
Kortikosteroid Riskleri
Kortikosteroidler etkili ilaçlar olsa da, ciddi yan etkileri de olabilir. Oral kortikosteroidler için, bu yan etkiler, Mayo Clinic’e göre glokom, sıvı tutma, yüksek tansiyon ve kilo alımını içerebilir. Mayo Clinic, ruh halindeki değişimler, karışıklık ve davranış değişiklikleri dahil olmak üzere psikolojik etkilerin bile olabileceğini söyledi.
İlacın uzun süre alınması kataraktlara, yüksek kan şekeri ve diyabetine, yaygın bakteri ve virüslerden kaynaklanan enfeksiyon riskinin artmasına, osteoporoz (kemik erimesi), bastırılmış adrenal bez hormon üretimine ve daha yüksek morarma ve daha yavaş yara iyileşmesi oranına sahip olan, ince cilde yol açabilir.
Solunduğunda, kortikosteroidler oral pamukçuk (ağızda mantar enfeksiyonu) ve ses kısıklığına neden olabilir. Bu yan etkiler tipik olarak, bazı ilaçlar akciğerlere gitmek yerine, solunumdan sonra ağızda ve boğazda kaldığında ortaya çıkar. Herhangi bir artık ilacı temizlemek için yutmadan durulama ve suyla çalkalama, riski genellikle en aza indirir.
Kortikosteroid Yan Etkileri
Mayo Clinic’e göre topikal steroidlerin uygulanması, Bazı durumlarda uygulama bölgesinde ince cilt, kırmızı cilt lezyonları ve akneye yol açabilir.
Enjekte edilen kortikosteroidlerin yan etkileri, geçici cilt incelmesi, cilt rengi kaybı ve enjeksiyon bölgesinde yoğun ağrı ile yüz kızarması, uykusuzluk ve yüksek kan şekeri olabilir.
Bir doktor tarafından bir kortikosteroid reçetesi verilirse, yan etkileri en aza indirmeye yardımcı olacak yolları vardır. Washington Ortopedi ve Spor Hekimliği Üniversitesi’ne göre, hastalar ilacı tam olarak reçete edildiği şekilde almalı, sınırlı yağ ve tuz ve bol miktarda kalsiyum ve D vitamini içeren sağlıklı bir diyet yemeli ve güçlü kemik ve kasları korumak için, düzenli olarak egzersiz yapmalıdır.
Çekilme semptomları, ilaç aniden kesildiğinde veya çok hızlı bir şekilde azaldığında da ortaya çıkabilir.Bunlar kas, kemik ve eklem ağrısı, bulantı, kilo kaybı ve baş ağrısını içerebilir.
Uzun süreli kortikosteroid kullanımı normal hormon üretimini değiştirebilir. Bu nedenle, doktorlar hastalarına tıbbi bir bileklik veya etiket takmalarını önerebilirler. Böylece diğer tıp uzmanları hastanın kortikosteroid kullanımının farkındadır ve buna bağlı olarak tedaviyi değiştirebilirler.
otoimmün¹: bir hastalıkta ise bağışıklık sistemi vücudun eklemler, cilt gibi çeşitli doku ve organlarını yabancı olarak algılar. Örneğin otoimmün bir hastalık olan tip 1 diyabet pankreas hücrelerine, romatoid artrit eklemlere saldırır.