trombosit

Trombosit nedir? Trombositler Hakkında Detaylı Bilgiler

Suna Kırgız
Okuma süresi 4 Dakika
Trombosit nedir? Trombositler Hakkında Detaylı Bilgiler

Vücüdunuzda kanamayı durdurmak için pıhtılaşan küçük kan hücrelerine trombosit adı verilir. Eğer kan damarlarınızdan biri hasar hasar görürse, damar trombositlere sinyal gönderir. Trombositler hasar gören damara ilerleyip hasarı düzeltmek için pıhtılaşmaya başlarlar.

Hasar görmüş bir damarda kanamayı düzeltmek için yüzeyinde trombositlerin yayılmasına yapışmak denir. Bunun sebebi trombositler hasar görmüş yere yetişdiklerinde, birbirlerine yapışan dokunaçlar ürettiklerinden dolayıdır. Aynı zamanda daha fazla trombositleri çekmek için kimyasal sinyaller gönderirler. Yeni gelen trombositler pıhtılaşmış yüzeyin üstünde toplanmaya başlarlar, bu sürece agregasyon denir.

Trombosit nedir? Trombositler Hakkında Detaylı Bilgiler

Trombositler Hakkında Gerçekler

Trombositlerin yapısı kemik iliği, akyuvarlar ve alyuvarlardan oluşur. Kemik iliği kemiğinizin içindeki süngerimsi yapıya verilen isimdir. Sağlık çalışanları genellikle pıhtı için trombüs ismini kullanırlar. Trombositler kan sisteminizde 8’le 10 gün arası yaşarlar. 

Mikroskop altında trombosit bir tabağa benzer. Doktorunuz size “complete blood count” diye bir test yapmış olabilir. Bu testin amacı kemik iliğiniz yeteri miktar da trombosit ürettiğinden emin olmak.

  • Normal bir insan vücüdunda bulunan trombosit sayısı 150,000 ila 450,000 arasındadır. Eğer vücudunuzdaki trombosit sayısı 20,000 ila 10,000’in altına düşerse kanama riskiniz oluşur. Eğer ki trombosit sayısı 50,000’in altına düşmesi kanamanın sebebinin yaralanma olması daha muhtemmel.
  • Bazı insanlar gereğinden fazla trombosit üretirler. Bu sayı 500,000’den 1 milyondan fazlasına kadar çıkabilir.

Trombosit Sayısı Gereğinden Fazla Ya Da Az Olursa Ne Olur

trombositTrombosit nedir? Trombositler Hakkında Detaylı Bilgiler

Trombositopeni: ​

Bu durumun nedeni kemik ilğinizin yeteri kadar trombosit üretmemesi ya da trombositlerinizin tamamen yok olmasıdır. Eğer trombosit sayısı fazlasıyla düşerse, derinin altında (morluk olarak) kanama oluşabilir veya vücudun içinde iç kanama olabilir.

Dış kanama olarak vücutta olan bir kesilmenin ya da bir burun kanamasının durmamasıyla olabilir. Trombositopeni’nin bir sürü sebebi olabilir. Bunların sebebi ilaçlar, kanser, karaciğer hastalıkları, hamilelik, enfeksiyonlar ve anormal bir bağışıklık sistemi olabilir.

Esansiyel Trombositoz Nedir: ​

Bu durum kemik ilğiniz fazlasıyla trombosit üretmesinden kaynaklanır. Bu durumu olan kişilerin trombosit sayısı bir milyondan fazla olabilir. Belirtileri, kalbe ve beyne giden yolların kan pıhtılaşmasıyla tıkanmasıdır. Bu hastalığın sebebi hala doktorlar tarafından bulanamamıştır

Trombositoz Nedir: ​

Bu da yine fazlasıyla trombositin neden olduğu bir hastalıktır. Trombositoz daha yaygın bir hastalıktır fakat kaynağı kemik iliği değildir. Aksine, başka bir hastalık ya da bir durum kemik iliğini daha fazla trombosit üretmesi için uyarır. Sebepleri enfeksiyon, iltihap, bazı kanser türleri, ve ilaçlara verilen tepkilerdir. Belirtileri genellikle önemli değildir. Öteki hastalık durumu düzeldiğinde trombosit durumu normele döner.

Trombosit Fonksiyon Bozukluğu Nedir:

Çoğu nadir hastalıklar yetersiz trombosit işlevlerine bağlıdır. Bu durum da trombosit sayısı normaldir fakat trombositler çalışması gerektiği gibi çalışmazlar. Aspirin gibi ilaçlar bu durumu tetikleyebilir. Hangi ilaçların trombositleri etkilediğini bilmek önemlidir. Bilin ki bu tip ilaçları kanama riskini arttırabilir.

Trombositler kanınızda bulunan, vücudunuzun kanamayı kontrol etmesine yardım eden küçük fakat önemli hücrelerdir. Kolay morarma, kanaması durmayan bir kesinti ya da durmayan bir burun kanmanız varsa doktorunuza bildirin. Trombosit miktarınızın yeterli olup olmadığını bilmeniz için basit bir kan tahlili yeterlidir.

Bu makaleyi paylaş
Suna Kırgız, beslenme ve diyetetik alanında uzman bir diyetisyendir. Sağlıklı yaşam ve dengeli beslenme konularında kişiye özel çözümler sunarak, danışanlarının yaşam kalitelerini artırmayı hedefler. Diyabet, kalp hastalıkları ve obezite gibi sağlık koşullarına yönelik beslenme programları oluşturma konusundaki derin bilgisi ile, sağlıklı yaşam tarzı değişikliklerini teşvik etmektedir.
Yorum Yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir