Bir ebeveyn olarak, çocuğunuzun öfke nöbeti geçirdiğini görmek zorlayıcı olabilir. Hayal kırıklığı, incinme veya bunalmışlık gibi büyük duygular, yoğun patlamalara yol açabilir ve bu da sizi çaresiz hissettirebilir. Bu tür anlarda, dört basit kelime yardımcı olabilir: “Zorlandığını görüyorum.” Bu ifade, çocuğunuzun kendini fark edilmiş hissetmesini sağlayarak hem ona hem de size sakinlik getirebilir. Duygusal bir fırtınanın ortasında bu kadar basit kelimeler kullanmak ters gelebilir, ancak acıyı ve hayal kırıklığını kabul etmek genellikle öfkenin azalmasına yardımcı olur.
Bu yaklaşım, çocukların kızgın anlarında nazik ve anlayışlı tepkilerle sakinleştirilmeleri prensibine dayanır. Bu kelimelerin neden bu kadar etkili olduğunu, nasıl etkili bir şekilde kullanabileceğinizi ve zor anlarda nasıl sakin kalabileceğinize dair bazı pratik ipuçlarını inceleyelim.
Bu Dört Kelime Neden İşe Yarar?
Bir öfke nöbetinin ortasındaki çocuk, karmaşık düşünceleri işleyemez veya emirleri yerine getiremez. “Zorlandığını görüyorum” demek, o anda onların yanında tartışmak veya onları düzeltmek için olmadığınızı belirtir. Bu, öfkeyi beslemeden onaylama sağlar. Bir ebeveynden gelen bu tür bir kabul, çocuk için duygusal bir can simidi gibi hissettirebilir. Duygularını ifade edecek kelimeleri olmasa bile, onların mücadelesini anladığınızı duymak, yalnız hissetmelerini engeller.
Örneğin, yatma rutini veya oyuncakları paylaşmak gibi küçük meselelerde sık sık öfke nöbeti geçiren Oren, annesinin “Zorlandığını görüyorum” sözlerini sakin bir şekilde söylemesiyle tepkilerinin zamanla azaldığını fark etti. Oren için, hayal kırıklığının yargılanmadan fark edilmesi, kendi kendine sakinleşmesine yardımcı oldu.
Bu Kelimeleri Kullanma İpuçları
1. Kendi Duygularınızı Kontrol Altında Tutun
Çocuğunuz bir öfke nöbeti geçirirken, içgüdünüz hayal kırıklığı ile tepki vermek olabilir. Ancak konuşmadan önce bir an durup nefes almak büyük bir fark yaratabilir. Sakinliği modellediğinizde, çocuğunuzun da sakinleşmesine yardımcı olursunuz. Unutmayın, sizden ipucu alıyorlar. Siz sakin olduğunuzda, onlar da bu durumu takip etme olasılığı daha yüksektir.
2. Söyleyin ve Duraklayın
“Zorlandığını görüyorum” dedikten sonra duraklayın ve çocuğunuza kelimelerin etkisini hissetmesi için bir an verin. Bu, durumu hemen düzeltmekle ilgili değildir. Onlara, mücadelelerinde yanlarında olduğunuzu göstermekle ilgilidir. Öfke nöbetleri genellikle zaman alır; duraklamak, çocuğunuzun duygularını güvenli bir şekilde çözümlemesi için alan sağlar.
Empati Sunmak, Çözümler Değil
“Zorlandığını görüyorum” demek çocuğunuz için bir dayanak sağlarken, empati dolu ifadeler eklemek onların daha da anlaşılmış hissetmelerine yardımcı olabilir. Örneğin, “Şu an senin için zor görünüyor ve bu normal” diyebilirsiniz. Bu yaklaşım, daha büyük çocuklar için, 10 yaşındaki Kieran gibi, daha etkili olabilir. Kieran, ebeveynlerinin onu ciddiye almasını takdir etmeye başladı ve duygularının küçümsenmediğini düşündü.
“10 Gün İçinde Daha Az İtaatsiz Bir Çocuk” adlı kitabımda, yoğun duyguları yatıştırmada empatinin önemini vurguluyorum. Empati, çocuğa belirli bir şekilde hissettiği için başının belada olmadığını güvence altına alır, bu da güven inşa etmek için kritik öneme sahiptir. Kendini onaylanmış hisseden çocuklar, sakinleşmeye daha yatkındır ve gelecekte daha az itaatsizlik gösterir.
Öfke Nöbeti Sonrası İfade Teşviki
Bir öfke nöbeti geçtikten sonra, çocuğunuz hazırsa yaşadıkları hakkında konuşmalarını nazikçe teşvik edin. Daha küçük çocuklar için, “Neyin bu kadar zor geldiğini anlatmak ister misin?” gibi basit bir cümle yeterli olabilir. Daha büyük çocuklar için, “Tekrar böyle hissettiğinde, sana nasıl yardımcı olabilirim?” diyebilirsiniz. Öfke nöbeti sonrası yansımalarını teşvik etmek, onlara yoğun duygular sonrası bile kendilerini ifade etmelerinin güvenli olduğunu gösterir.
Tutarlılığın Önemi
“Zorlandığını görüyorum” ifadesini sürekli kullanmak, çocuğunuza sizin onların yanlarında olduğunuzu pekiştirir. Bunu ne kadar sık duyarlarsa, kontrolü kaybettiklerinde bile buna güvenme olasılıkları o kadar artar. Çalışmalarımda, tutarlı ve sakin tepkilerin bir çocuğun tepkilerini nasıl dönüştürdüğünü, öfke nöbetlerini daha az sık ve yoğun hale getirdiğini gördüm.
Sonuç olarak, çocuğunuzun duygularının kontrol edilemez olduğunu hissettiğinizde, bu dört kelimenin onlar için güçlü bir dayanak olabileceğini unutmayın. Güvenlik, onaylama ve bağlantı hissi sağlarlar, bu da onların mücadelelerinde fark edilmelerini sağlar. Bir çocuk fark edildiğini hissettiğinde, duyulmak için bu kadar yoğun davranmasına gerek kalmaz. Sabır, pratik ve empati ile onlara ve kendinize duygusal çalkantı anlarında daha sakin sular bulmanızda yardımcı olabilirsiniz.