Bilim insanları, günlük olarak bol yürüyüş yapmanın kronik bel ağrısı riskini azalttığını tespit etti. Qwest Courtney/Getty Images

Uzun Yürüyüşler Bel Ağrısını Azaltabilir: Yeni Araştırma Umut Vaat Ediyor

Suna Kırgız
Okuma süresi 4 Dakika
Bilim insanları, günlük olarak bol yürüyüş yapmanın kronik bel ağrısı riskini azalttığını tespit etti. Qwest Courtney/Getty Images

Kronik bel ağrısı, dünya genelinde milyonlarca insanın hayatını etkileyen ve en yaygın sağlık sorunlarından biri olarak öne çıkıyor. Ancak yeni bir araştırma, bu rahatsızlığın önlenmesinde basit bir yöntemin etkili olabileceğini ortaya koydu: uzun yürüyüşler. Norveç Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nden bilim insanlarının yürüttüğü çalışma, günde 100 dakikadan fazla yürüyenlerin, daha az yürüyenlere kıyasla kronik bel ağrısı geliştirme olasılığının %25 daha düşük olduğunu gösteriyor. Üstelik bu faydayı elde etmek için hızlı yürümek gerekmiyor; önemli olan süre, yani ne kadar yürüdüğünüz.

Araştırmanın Detayları Bize Ne Anlatıyor

Norveç’in Trondheim kentinde bulunan Norveç Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nden Rayane Haddadj liderliğinde gerçekleştirilen çalışma, JAMA Network Open dergisinde 13 Haziran tarihinde yayımlandı. Araştırma, ortalama 55 yaşında olan 11.000’den fazla yetişkinin verilerini inceledi. Katılımcılar, çalışma başında kronik bel ağrısı şikayeti olmadığını bildirdi ve bir hafta boyunca hareket izleme cihazları kullanarak yürüme alışkanlıkları takip edildi. Yaklaşık dört yıl sonra yapılan değerlendirmede, katılımcılardan yaklaşık 1.700’ünün kronik bel ağrısı geliştirdiği tespit edildi.

Araştırmacılar, günde 100 dakikadan fazla yürüyen bireylerin, 78 dakikadan az yürüyenlere göre kronik bel ağrısı geliştirme riskinin önemli ölçüde daha düşük olduğunu buldu. İlginç bir şekilde, yürüme hızı veya yoğunluğunun bu fayda üzerinde belirgin bir etkisi olmadığı ortaya çıktı. Haddadj, “Ne kadar çok yürürseniz, risk o kadar azalıyor,” diyerek bulguların önemini vurguladı. Ancak bu faydanın, günlük 100 dakika yürüme süresinden sonra sabitlendiği gözlemlendi.

Kronik Bel Ağrısının Küresel Etkisi

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, kronik bel ağrısı dünya genelinde engelliliğin önde gelen nedenlerinden biri. Bu durum, bireylerin yaşam kalitesini düşürmenin yanı sıra iş gücü kaybına ve yüksek sağlık harcamalarına yol açıyor. Mevcut tedaviler arasında ilaç, fizik tedavi ve cerrahi müdahaleler yer alsa da, bu yöntemler genellikle zaman alıcı, maliyetli ve bazen ağrılı olabiliyor. Bu nedenle, bel ağrısını önlemenin yollarını bulmak, hem bireyler hem de sağlık sistemleri için büyük önem taşıyor.

- Reklam-

Araştırmanın Sınırlamaları ve Gelecek Adımlar

Haddadj ve ekibi, çalışmanın gözlemsel bir tasarım üzerine kurulu olduğunu ve bu nedenle nedensellik kanıtlayamadığını belirtiyor. Örneğin, katılımcıların yürüme alışkanlıklarının dört yıllık süreçte değişmiş olabileceği ihtimali, sonuçların yorumlanmasında bir sınırlılık olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca, çalışmada başka faktörlerin (örneğin, genel fiziksel aktivite seviyesi veya yaşam tarzı) bel ağrısı riskine etkisi detaylı olarak incelenmedi.

Haddadj, gelecekte randomize kontrollü çalışmalarla bu bulguların doğruluğunun test edilmesi gerektiğini ifade ediyor. Böyle çalışmalar, yürümenin bel ağrısını önlemedeki rolünü daha kesin bir şekilde ortaya koyabilir. Yine de, mevcut bulgular, yürümenin basit, düşük maliyetli ve herkes için erişilebilir bir yöntem olarak potansiyelini ortaya koyuyor.

Neden Yürüyüş?

Yürümenin, bel ağrısını önlemedeki potansiyel faydası, bu aktivitenin erişilebilirliği ve düşük riskli doğasıyla birleştiğinde, geniş kitleler için cazip bir seçenek haline geliyor. Diğer tedavi yöntemleriyle karşılaştırıldığında, yürüyüş hem ekonomik hem de uygulaması kolay bir çözüm sunuyor. Üstelik, düzenli yürüyüşün kardiyovasküler sağlık, kilo kontrolü ve ruh hali üzerinde de olumlu etkileri olduğu biliniyor.

Norveç’ten gelen bu yeni araştırma, kronik bel ağrısını önlemede yürüyüşün gücünü ortaya koyuyor.

Günde 100 dakikadan fazla yürümenin, bu yaygın sağlık sorununa karşı koruyucu bir etkisi olabileceği düşünülüyor. Henüz kesin bir neden-sonuç ilişkisi kurulmamış olsa da, yürüyüş gibi basit bir alışkanlığın bu kadar büyük bir fark yaratma potansiyeli, hem bireyler hem de sağlık uzmanları için heyecan verici bir gelişme. Bir dahaki sefere sahilde, parkta ya da mahallenizde uzun bir yürüyüşe çıkmayı düşünün; beliniz size teşekkür edebilir.

Bu makaleyi paylaş
Suna Kırgız, beslenme ve diyetetik alanında uzman bir diyetisyendir. Sağlıklı yaşam ve dengeli beslenme konularında kişiye özel çözümler sunarak, danışanlarının yaşam kalitelerini artırmayı hedefler. Diyabet, kalp hastalıkları ve obezite gibi sağlık koşullarına yönelik beslenme programları oluşturma konusundaki derin bilgisi ile, sağlıklı yaşam tarzı değişikliklerini teşvik etmektedir.
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir