İklim Değişikliği Ağaçların Doğal Göçünü Tehlikeye Atıyor: Bilim İnsanları Müdahaleye Hazırlanıyor
Ağaçlar yürüyemez, ancak ormanlar zamanla hareket edebilir. Ancak bu hareket, iklim değişikliğinin hızına yetişemeyecek kadar yavaş. Bilim dünyası bu soruna çözüm arıyor: Ağaçları insanlar taşıyor.
Ormanlar, zaman içinde tohum yayılımı sayesinde yavaş da olsa göç edebilir. Bir ağaç yer değiştiremez belki, fakat yeni filizlerin farklı noktalarda yeşermesiyle, orman bütün olarak başka bir bölgeye “taşınır”. Ancak bu süreç, yılda yalnızca 100 ila 500 metre gibi bir hızla ilerler. Oysa insan eliyle tetiklenen iklim değişikliği, bu doğal ritmi paramparça ediyor.
ABD Orman Servisi’nde ekolojist olarak görev yapan Leslie Brandt, bu konudaki en çarpıcı örneklerden birini şöyle özetliyor: “Ağaçlar sonsuza kadar göç ediyor.” Buzul çağlarında güneye çekilen ağaç türleri, iklim ısındıkça yeniden kuzeye doğru ilerledi. Ancak günümüzdeki ısınma, bu yavaş göçü geride bırakacak kadar hızlı ilerliyor.

İklim Değişikliği Ormanları Sıkıştırıyor
Yükselen sıcaklıklar ve değişen yağış düzenleri, birçok ağaç türü için yaşamsal zorluklar oluşturuyor. Kanada’da beyaz ladin, yüksek sıcaklıklarda gelişmekte zorlanıyor. ABD’nin güneybatısında ise kuraklık, pinyon çamlarını tehdit ediyor. Kıyı şeritlerindeki mangrov ormanları ise yükselen deniz seviyeleri nedeniyle geri çekilmek zorunda kalıyor.
Brandt’e göre, “Ağaçlar bir türlü ayak uyduramıyor. Bu yüzden insanlar onlara yardım ediyor.”
Ağaçlar İçin İnsan Eliyle Göç Başlatılıyor
Günümüzde bazı bilim insanları, ağaç türlerini kendi başlarına ulaşamayacakları daha uygun iklim bölgelerine taşıyor. Bu yönteme “yardımcı göç” (assisted migration) adı veriliyor. Özellikle iklim krizine karşı savunmasız kalan ağaç türleri, daha dayanıklı türlerle değiştiriliyor veya iklime uygun yerlere yeniden dikiliyor.
Brandt ve ekibi, Minnesota’daki Üstün Ulusal Ormanı’nda bu stratejiyi uygulayan öncülerden. Mississippi Nehri kıyısındaki ağaçları inceleyen ekip, daha sık ve şiddetli sel baskınlarına maruz kalan bölgelerdeki gümüş akçaağaç gibi türlerin yerini, daha uyumlu pamuk ağaçları ve söğütlerle değiştiriyor.
Doğal Denge ile Müdahale Arasında İnce Bir Çizgi
Her ne kadar bu tür müdahaleler bilimsel temellere dayansa da, Brandt bu sürecin toplumsal etkilerini göz ardı etmiyor. “Ormanı tamamen değiştirmek istemiyoruz, çünkü insanlar bu ağaçlara güveniyor,” diyor.
Yerli halklarla ve yerel topluluklarla işbirliği içerisinde geliştirilen bu göç planları, yalnızca ekolojik değil, kültürel sürdürülebilirliği de hedefliyor.
Ormanların Sessiz Çığlığına Yanıt Aranıyor
Ağaçlar konuşmaz, yürümez ama hareket ederler. Ve bu hareket, iklim değişikliği ile birlikte bir hayatta kalma mücadelesine dönüşmüş durumda. Bilim insanlarının müdahaleleri, bu doğal süreci destekleyerek ormanların geleceğini güvence altına almayı amaçlıyor. Ancak doğa ile insan arasındaki bu dengeyi korumak, hassasiyet ve iş birliği gerektiriyor.