Yaz aylarının kaçınılmaz kabusu olan sivrisinekler, bazı insanları diğerlerinden daha fazla ısırıyor. Peki ama neden? Yale Üniversitesi’nden bilim insanları, bu sorunun cevabını ararken ilginç bir bulguya ulaştı: Sivrisinekler, insan cildine konduktan sonra ısırıp ısırmamaya karar vermeden önce yüzeyin tadına bakıyor.
Araştırmanın başındaki isim olan duyusal biyolog Lisa Baik, “Sivrisineklerin bizi kolayca bulabildiğini biliyoruz. Ancak iniş yaptıktan sonra neye göre karar verdiklerini bilmiyorduk,” diyerek yeni bulguların önemine dikkat çekiyor.
Ter Tadına Göre Seçim Yapıyorlar
Sivrisinekler, yalnızca kan emmek için değil, aynı zamanda tadını beğendikleri için de bazı insanları daha çok ısırıyor. Yale Üniversitesi’nde yapılan deneylerde, araştırmacılar çeşitli insanlardan alınan ter örneklerini test etti. Sonuçlar çarpıcıydı: Sivrisinekler, bazı ter örneklerine diğerlerinden belirgin şekilde daha fazla ilgi gösterdi.
İnsan teri; su, tuz ve amino asitlerden oluşuyor. Deneylerde bu bileşenler ayrı ayrı sivrisineklerin ilgisini çekmezken, tuz ve amino asitler bir araya geldiğinde sivrisineklerin yoğun ilgi gösterdiği gözlendi. Bu durum, sivrisineklerin tat alma duyularının ısırma kararında kritik rol oynadığını ortaya koydu.
Bu Asya kaplan sivrisinekleri, kanı taklit eden farklı renkli solüsyonları bulamaç haline getirdi.
Tat Alma Duyuları Görüntülendi
Araştırmacılar, sivrisineklerin ağız yapısındaki “labella” adlı dokunma ve tat alma organlarını özel mikroskoplarla inceledi. Bu yapıların üzerinde bulunan küçük kıllardaki sinir hücrelerinin şekerli bileşenlere karşı aktif hale geldiği gözlemlendi. Ancak ilginç bir şekilde, bazı acı bileşikler bu tepkiyi bastırabiliyordu.
Baik, “Bu, daha önce başka böceklerde gözlenmemiş bir tepkimeydi. Sivrisineğin tat alma sinirleri acı bileşenler tarafından doğrudan engellenebiliyor,” diyerek keşfin şaşırtıcılığına dikkat çekti.
Araştırmacılar, bu acı bileşiklerin sivrisineklerin tat duyusunu etkileyerek beslenme davranışlarını durdurabileceğini gösterdi. Bu bulgu, sivrisinek ısırıklarını önlemek için yeni kimyasal bileşenlerin geliştirilmesinin önünü açıyor.
Yeni Koruma Yöntemleri Yolda Olabilir
Çalışmaya doğrudan katılmayan, Kanada’daki British Columbia Üniversitesi’nden böcek sinir sistemi uzmanı Ben Matthews da araştırmayı “sivrisinek davranışları ile duyusal sistem arasındaki ilişkiyi net şekilde gösteren ilk sistematik çalışma” olarak nitelendiriyor.
Araştırmacılar şimdi, acı bileşiklerin sivrisinekleri uzaklaştırmakta ne kadar etkili olabileceğini test ediyor. Hedef, düşük maliyetli, çevre dostu ve insan cildiyle uyumlu bileşikler geliştirerek, bunları sprey formunda kullanılabilir hale getirmek.
İklim Değişikliği ile Mücadelede Etkili Olabilir
Sivrisineklerin taşıdığı sıtma, dang humması ve sarı humma gibi hastalıklar dünya genelinde ciddi sağlık sorunlarına neden oluyor. Baik, iklim değişikliğinin bu tür hastalıkların yayılma alanlarını genişlettiğini belirterek, “Yeni koruma yöntemleri her zamankinden daha kritik hale geldi,” diyor. Bu araştırma, sivrisineklerle mücadelede yepyeni bir dönemin kapılarını aralıyor. İnsanların neden farklı oranlarda ısırıldığını anlamak, gelecekte sivrisinek kaynaklı hastalıkların önlenmesinde önemli bir adım olabilir.