Yeni bir araştırma, bazı gen varyantlarına sahip ebeveynlerin kız çocuk sahibi olma olasılığının daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor. İngiltere Biobank verileri incelenerek yapılan bu büyük analiz, cinsiyet oranlarını etkileyen genetik faktörlere ışık tutuyor.
Bazı Genetik Varyantlar, Kız Çocuk Sahibi Olma İhtimalini Artırıyor
Yeni bir araştırmaya göre, bazı ebeveynlerde bulunan genetik varyantlar, kız çocuğu sahibi olma olasılığını artırabiliyor. Bilim insanları, belirli bir gen varyantına sahip kişilerin kız çocuk sahibi olma olasılığının yaklaşık %10 daha fazla olduğunu belirledi.

İngiltere Biobank verilerini kullanarak yapılan bu çalışmada yaklaşık 450.000 katılımcının genomları incelendi. Bilim insanları, rs144724107 adı verilen bir gen varyantının bireylerin kız çocuk sahibi olma olasılığını %10 artırdığını tespit etti. Normalde %50 olarak bilinen olasılık, bu varyanta sahip kişilerde %60’a çıkıyor. Ancak, rs144724107 varyantının annede mi, babada mı yoksa her ikisinde mi bulunması gerektiği henüz netlik kazanmış değil.
Genetik Varyant Cinsiyet Oranını Nasıl Etkiliyor?
Henüz rs144724107 varyantının cinsiyet üzerindeki etkisini tam olarak nasıl gerçekleştirdiği bilinmiyor. Ancak araştırmacılar, bu varyantın DNA moleküllerinde sperm üretimi ve döllenme ile ilişkili bir gen ailesi olan ADAMTS ailesine yakın bir bölgede bulunduğunu belirtiyor. Bu gen varyantının, sperm ve yumurta hücrelerinin birleşme sürecine dolaylı olarak etki edebileceği düşünülüyor.
Bu bulgular, evrimsel biyolojide klasik bir teori olan Fisher ilkesi ile uyumlu. Bu teori, çoğu cinsel olarak üreyen canlının, erkek ve dişi bireylerin sayısını dengede tutma eğiliminde olduğunu öne sürer. Eğer bir popülasyonda dişilerden fazla erkek varsa, bu oranı dengelemek için dişi sayısını artıran gen varyantlarının avantaj sağlayacağı belirtilir.

İnsanlarda belirli bir cinsiyet oranını artıran gen varyantlarının tespit edilmesi kolay değil. Çünkü insanların üreme sayıları diğer canlılara göre oldukça sınırlı. Bu nedenle, geniş veri kümelerine ihtiyaç duyuluyor. Bu araştırmada, İngiltere Biobank’ın sağladığı büyük veri havuzu sayesinde rs144724107 varyantı tespit edilebildi.
Araştırmacılar, İngiltere Biobank’ın veri tabanında doğrudan katılımcıların çocuklarının cinsiyet bilgilerini bulamadıklarından, farklı bir analiz yöntemi geliştirdi. Katılımcıların kardeşlerinin cinsiyet bilgileri kullanılarak gen varyantları tespit edildi ve bu gen varyantlarının ebeveynlerden çocuklara geçiş olasılıkları analiz edildi.
Çalışmada rs144724107 varyantının katılımcıların yalnızca %0.5’inde bulunduğu görüldü. Ancak araştırmacılar, benzer şekilde cinsiyet oranını etkileyebilecek başka gen varyantlarının da olabileceğini düşünüyor. Kimi bireylerde erkek çocuk sahibi olma olasılığını artıran, kimi bireylerde ise dişi çocuk sahibi olma olasılığını artıran gen varyantlarının bulunduğu tahmin ediliyor.
Çalışmanın Farklı Popülasyonlarda Doğrulanması Gerekiyor

Elde edilen bulguların doğruluğunu test etmek için, farklı popülasyonlardan bireyler üzerinde de araştırmalar yapılması gerekiyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan Kadın Sağlığı Girişimi (WHI) veritabanında 14.500 kadının genomları incelendiğinde rs144724107 varyantına rastlanmadı. WHI veri tabanı, doğrudan katılımcıların çocuklarının cinsiyet bilgilerini içeriyor, bu yüzden farklı bir veri kaynağı olarak değerlendirilmekte.
Bu araştırma, yalnızca Avrupa kökenli bireyler üzerinde gerçekleştirildiği için elde edilen sonuçların diğer etnik kökenler üzerinde geçerliliği belirsizliğini koruyor. Bilim insanları, diğer popülasyonlarda da benzer genetik varyantların bulunabileceğini ve bu varyantların cinsiyet oranlarını nasıl etkilediğini anlamak için daha geniş kapsamlı çalışmaların yapılması gerektiğini belirtiyor.
Sonuç olarak bu çalışma, belirli gen varyantlarının bireylerin kız çocuk sahibi olma olasılığını artırabileceğini gösteriyor. Ancak, bu varyantın nasıl bir mekanizma ile etki ettiğinin anlaşılması için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var. Cinsiyet oranlarını etkileyen genetik faktörlerin keşfi, insan biyolojisinin anlaşılması açısından önemli bir adım olarak kabul ediliyor.
Bulgular, Proceedings of the Royal Society B: Biological Sciences dergisinde yayımlandı.