Yazıya başlamadan önce bir konuya açıklık getirmek istiyorum: “ Işınlanmak “ ve “ Zamanda Yolculuk Yapmak “ tam anlamıyla aynı şey değil. Zaten başlıktan anlayacağınız üzere “ Işınlanmak “ mümkün değil. Konu zamanda yolculuğa ( sadece geleceğe yolculuk ) gelince ise 4 temel kuvvetten en zayıfı olan “ Kütle Çekim “ bu olayı bizim için hallediyor. Neyse , şimdi asıl konumuza dönelim. İlgili: Evrende Olan Her Şeyi Yöneten Doğadaki 4 Temel Kuvvet
Hepimiz için ( özellikle İstanbul’da yaşayanlar için ) “ Işınlanma “ seyahat etmenin en iyi yolu olacaktır. Bir saniyeden bile kısa sürede istediğiniz yere gidebildiğinizi hayal edin , bu inanılmaz olurdu. Ama ne yazık ki gerçek dünyada insanın ışınlanması asla gerçekleştirilemez. Bunun nedenleri temel fizik yasalarımızda saklı.
Ah Şu Fizik Yasaları
Uzaya insana göndermek basit bir iş değildir . Bunun önemli sebeplerinden biri kütledir. Uzay mekiklerinin Dünya’nın çekim alanından çıkabilmesi için 11 km/sn hızla gitmeleri gerekir.
Olay insanlı görev olunca : Bu çok fazla kütle artışı demektir ki bu işleri göründüğünden daha fazla zorlaştırır . Bir astronot doğrudan uluslararası uzay istasyonuna ışınlayabilseydi eğer bu bizi bir çok yükten ve masraftan kurtarırdı.
Peki , anlık , zahmetsiz ışınlanma mümkün mü? Bir ihtimal “ Solucan Delikleri “ bunu mümkün kılabilir demek isterdim fakat bu konu da şimdilik bilim kurguculara ait.
Anlık Işınlanma Neden Mümkün Değil ?
Albert Einstein ’ın Görelilik Teorisine göre kütleye sahip olan hiçbir şey ışık hızından hızlı gidemez . ( Bakınız ispatı : E^2 = p^2c^2 + m^2c^4 ) Yani kendinizi ışınlayabilseniz bile , ışınlanma halinde belli bir süre geçer . Bu sebeple “ anlık “ Işınlanma diye bir şey mümkün olamaz.
İlgili: Gerçek Yaşamda Einstein’ın Görelilik Teorisini Görebilmenin 8 Yolu
Bilim Kurgu filmlerinde gördüğümüz ışınlama makinelerine , yolcular yanlarında bir takım eşyalar ile birlikte ışınlanabiliyor. Diyelim ki ışınlanmak mümkün ve siz makineye çantanızla girdiniz.
Atomlarınız bölünmeye başladığı an , çantanıza ve size ait atomlar çok güçlü şekilde etkileşime girerler. Bunun sonucu tahmin edeceğiniz üzere hoş bir durum olmaz.
Ki zaten vücudumuzu oluşturan maddeler, açık alanda ve bariyerler üzerinden hızlanmaya elverişli olmayan kurallara tabidir.
Bir de enerji meselesi var tabii. Diyelim ki duvarlar hakkında endişelenmemek için açık alanda olan iki nokta arasında ışınlanmak istiyoruz. Bu iki nokta arasında geçiş yapmak için hangi yöntemi kullanırsanız kullanın enerji harcarsınız. Işınlanma bu konuda da önümüze bir engel koyar.
Star Trek izleyenler bilir. Oradaki ışınlama makinesi, yolcuları temel bileşenlerine ayırır ve diğer tarafta yeniden birleştirir. Birini parçalarına ayırmanın ve onu öldürmeden bir araya getirmenin zorluklarını bir kenara bırakalım, bunun için gereken enerjiyi bile sağlayamayız ( Uzaya roket göndermek çok daha hesaplı olur ).
Başka bir deyişle, ışınlanmayı mümkün kılmak için enerji sorununa bir çözüm bulmamız gerek. Aksi takdirde , ışınlanmanın bir mantığı olmayacak .
“Bilgiyi” Işınlayabiliyoruz !
Bilim insanları insanlardan ziyade bilgi ışınlayabildikleri bir tür taşıyıcı geliştirdiler. ( Ek Bilgi : Bunu mümkün kılan kuantum dolanıklıktır.
Peki bu ne demek ?
Dolanıklık , kuantum mekaniğine özgü bir kavramdır . Kuantum fiziğine göre iki benzer parçacık birbirine bağlanabilir. Bu parçacıklar birbirlerinden çok uzak mesafelerde olsalar dahi birinde olan değişiklik diğerini de aynı şekilde etkiler . )
İlgili: Bilim insanları kuantum dolaşıklığının ilk fotoğrafını çektiler
Kuantum ışınlanma, bir parçacığın “ durumunun “ bir yerden başka bir yere taşınmasıdır . Bu da gelecek için güvenli bir bilgi iletimi vaat eder .
Bu Yöntem Bizim Üzerimizde Çalışır Mı ?
Ortalama bir insan 10^28 atom içerir. Bir insan vücudunun toplam kuantum konfigürasyonu , DNA’nın yapısından kemiklere kadar her şeyi içeren bu atomların nasıl düzenlendiğini içerir. Taşınması gereken çok fazla bilgi barındırıyoruz.
Bu yüzden hiç kimse kuantum ışınlanmanın insanları taşımasını beklemiyor . Diyelim ki şansımızı denedik ve tüm bilgileri ilettik . Bir de hiçbir şey yetmezmiş gibi diğer tarafta tüm bu bilgilerden bir şekilde “tam” bir kişiyi bir araya getirmemiz gerekecek. Büyük ihtimalle bu durumda kobay ölecek veya başka bir birey ortaya çıkacak.
Editörün Yorumu : Çoğumuzun isteyeceği gibi ben de ışınlanma teknolojisine sahip olmak isterdim. Eğer bir gün evren hakkında bildiklerimizle çelişen bir keşif yaparsak belki de bu mümkün olabilir. Ama şimdilik elden gelen bir şey yok. O yüzden okumaya , araştırmaya ve sorgulamaya devam etmeliyiz .
Son olarak bizimle kalın ,BİLİMLE kalın.
Bunlar da ilginizi çekebilir:
- Kuantum Fiziğindeki Son Gelişmeler Bizi Işınlanmaya Daha da Yaklaştırdı
- Kuantum Teorisi: Işınlanmanın garip doğası, tardigradlar ve dolanıklık
- Bilim İnsanları, kuantum kapısının “ışınlanabildiğini” deneysel olarak ortaya koydu.
Editör / Yazar: Alper Kirlioğlu / Kaynak: Curiosity
Saygıdeğer fizikçi arkadaşım. Dünya sadece fizik kurallarından ibaret değil. Ve Albert Enstein de her şeyi bilemez. Eğer iyi bir fizikçi olmak istiyorsan diğer bilimlerdende oku ve kendini daha çok geliştir. Bu vesileyle ışınlanmayın şu anda mümkün olmasada gelecekte bazı teknolojilerle mümkün olacağını bil. Bu teknoloji ne olur onu bilemezsin ama sadece bir bilime odaklamayıp diğer bilimlerinde takip edersen zaman yolculuğununda mümkün olduğunu ve ışınlanmanında mümkün olduğunu çözümleyebilirsin. Ama şunu da bil ki her bilgi her teknoloji insanlarla paylaşılacak diye bir şey yok. Çünkü her şeyden önce uluslararasi güvenlik gelir. Özellikle bu zaman yolculuğu için geçerli. Sana şu konuda katılıyorum. İnsanın fiziki olarak ışınlanması mümkün olmayabilir. Ama teknolojik aletlerle mümkün olma ihtimali çok yüksek. Bu dünya santranç oyunlarından ibaret değil. Bu dünya öyle oyunlarla doluki buna akıl erdirmek herkesin harcı değil. Benimde harcım değil. Ben bile hergün yeni bir şey öğreniyorum. Sevgili fizikçi arkadaşım gelecek senin gibi fizikçiler sayesinde daha iyi hale gelecek ama dünyaya bakış açın ne kadar geniş olursa sadece fizikle yetinmeyip diğer bilimlerinde araştırırsan ve bunları doğru yorumlayabilirsen kimbilir belki gelecekte bir yerde ünlü fizikçiler arasına katılırsın. Eğitim hayatında ve gelecekte bir yerde kayıtlı olan ama senin bilmediğin ancak zamanı yönetenlerin bildiği geleceğinde sana başarılar.
Önceki yorumumda kaynak kısmına dikkat etmedim. Sizin yazdığımızı düşünerek yazdım. Onun için o yorumu üzerinize alınmayın. O yorumu üzerine alınması gereken kaynaktaki makaleyi yazan kişidir. Saygılarımla
canlı nesneler üzerinde anlattıklarınız mantıklı fakat neden cansız nesneler üzerinde bu işlemler yapılmasın. roketlerde eşya taşımaktansa sadece insan taşınabilir.
Mantıklı. Bu durum gerçekleştirilebilir . Sadece olay biz insanlar gibi çok fazla konfigürasyona sahip olan varlıklar için sıkıntılı ( en azından) şimdilik.
En son kendi yorumunda zaten bu olayın sadece şuan ki fizik yasalarımıza göre mümkün olmayacağını söyledim. Bu bir gün belki mümkün olabilir . Zaten kuramsal fizik türkçe çeviri kitap az sayıda o yüzden çoğunu ezbere biliyorum diyebilirim . Ama tabii ki her seyi biliyorum diyemem hatta bildiklerim gerçeklerin %1 ‘ bile sayılmaz. Tek isteğim olayları basite indirgeyip bu konulara ilgi uyandırmak. Yine de yorumlarınız için teşekkürler.
Merhaba
İnsan frekansları ile titreşerek olusmuş bir atomlar kütlesidir. Frekanslarına bölünerek Rf sistemlerdeki gibi Ton bindirme tekniği ile korunurak bir yerden bir yere ışınlana bilir…
Burada vereceğimlikte bazı hücre yapılarının sadece frekans uygulnarak nasil sekillerinin oluştrulduğunu Göreceksiniz …
Düşün araştır,incele ,kıyasla .
SAYGILAR Mustafa..dan…
Evet şimdilik mümkün değil ama bir gün olacak. Bu ışınlanma uzaya değil dünya içinde/boyut değiştirerek olacağını düşünüyorum