Çoğumuz, günü atlatmamıza yardımcı olması için öğleden sonraları bir fincan kahve veya bir miktar kafeine güveniriz. Kafein o kadar yaygın ki ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), Amerikalı yetişkinlerin yaklaşık yüzde 80’inin her gün bir çeşit kafein aldığını belirtiyor. Ancak kafein, sizi uyanık tutmaktan çok daha fazlasını yapar. Vücudunuzu çeşitli şekillerde etkileyen bir merkezi sinir sistemi uyarıcısıdır.
Kafeinin uzun süreli etkilerini ve semptomlarını öğrenmek, belki dördüncü fincan kahvenizi almanız hakkında sizi iki defa düşündürür. Bu etkilerin ne olduğunu öğrenmek için okumaya devam edin. Kafeinin kendi başına hiçbir besin değeri yoktur. Bir tadı yoktur bu yüzden de yemeğinizin içinde kafein olup olmadığını bilemezsiniz. Hatta bazı ilaçlar bile bilginiz olmadan biraz kafein barındırıyor olabilir.
Bu bileşen neredeyse her zaman bazı semptomlara neden olur. En düşük seviyede tüketildiğinde sizi birazcık enerjik hissettirebilir fakat çok fazla tüketildiğinde bağımlılık semptomları göstermenize neden olabilir. Mayo Klinik günde 400 miligram kadar kafein tüketmenin sağlıklı çoğu yetişkin için güvenli olduğunu söylüyor.
Şunu unutmayın ki standart bir fincan kahve 8 ons yani yaklaşık olarak 227 miligrama denk gelir. Eğer kupa kullanıyorsanız veya hep gittiğiniz kahve evindeki kahvelerden içiyorsanız bu miktar 16 ons veya daha fazlası olabilir. Bu sebepten dolayı kafeinin etkilerini bilmeniz sizin için en iyisi olacaktır.
Kafein: Sağlığa Faydaları Var mı?
Kafein yüzyıllardır insan kültürünün bir parçası olmuştur ve onu kahve, çay, eş ve çikolatada bulabilirsiniz.
Eğlenceli bir sabah kahvaltısı olmadan önce, insanlar sağlık nedenleriyle kafein kullandılar. Kahvenin enerjik etkileri iyi bilinir, ancak bazı insanlar ona gereğinden fazla değer verir. Bilim, kafeinin sağlığa faydaları olduğunu, ancak vücut üzerinde de bazı olumsuz etkileri olduğunu göstermiştir.
Aynı fincan kahve 120 miligram potasyum ve 4.98 miligram sodyum içerir.
Uzmanlar günde 400 miligramdan fazla kahve içmemelerini tavsiye ediyor ki bu da normal büyüklükteki dört fincana tekabül ediyor. Bununla birlikte, her içeceğin kafein miktarı değişeceğinden, önerilen bu doz, ne tükettiğinize bağlı olacaktır. Kafein tüketimini azaltmanız gerekip gerekmediği konusunda doktorunuzla konuşun.
Vücudunuzun kafeine karşı toleransı
Her gün aynı miktarda kafein almanız durumunda vücudunuzun kafeine karşı toleransı artacaktır. Vücut kütleniz ve genel sağlık durumunuz kafeine olan toleransınızı belirleyen faktörlerdir. Eğer tüketimini ideal bir seviyeye indirmek istiyorsanız, günlük aldığınız kafein miktarını yavaş yavaş azaltmak elinizdeki en iyi seçenektir.
Merkezî Sinir Sistemi
Kafein sinir sisteminizde uyarıcı olarak görev alır. Beyninize ulaştığında en göze çarpan etkisi uyanıklıktır. Daha uyanık ve daha az yorgun hissedersiniz bu yüzden baş ağrısını, migreni ve uyuşukluğu tedavi etmek veya yönetmek için ilaçlarda yaygın bir bileşen olarak kullanılır.
Ayrıca araştırmalar düzenli olarak kahve tüketen insanlarda Alzheimer ve bunama riskinin daha az olduğunu ve kafeinin intihar etme riskini yüzde kırk beş azalttığını öne sürüyor. Fakat bu faydalar kafeinsiz kahveleri tüketenlerde değil, yüksek miktarda kafein içeren kahveleri tüketen insanlarda sonuç gösteriyor. Bazı insanlar kahveyi sağlıklı bir içecek olarak görüyor fakat diğer besinler gibi kahvenin de fazla tüketimi bazı olumsuz yan etkilere sebep olabiliyor.
Örnek olarak çok fazla kafein tüketimi baş ağrısına sebep olabilir. Bunun sebebi kafein yoksunluğuyla ilgilidir. Beyninizdeki kan damarları etkilerine alışır ve aniden kafein alımını keserseniz baş ağrısına sebep olabilir.
Diğer kafein yoksunluğu belirtileri şunlardır:
- Anksiyete
- Sinirlilik
- Uyuşukluk
Hatta bazı insanlarda aniden kafein alımını bırakma titremeye sebep olabilir.
Son derece nadir olmasına karşın aşırı dozda tüketmek şunlara da sebep olabilir:
- Bilinç bulanıklığı
- Halüsinasyon
- Kusma
Aşırı doz tüketimi konvülsiyonlar sebebiyle ölümle sonuçlanabilir. Doz aşımı, çoğunlukla enerji içecekleri veya diyet hapları olmak üzere, büyük miktarlarda kafein tüketilerek gerçekleşir. Mayo Klinik günde 400 miligram kadar tüketmenin sağlıklı çoğu yetişkin için güvenli olduğunu söylüyor. İçeceklerdeki kafein miktarı büyük oranda değişse de bu miktar 4 fincan kahveye denk geliyor.
Kafeinin Sindirim ve Boşaltım Sistemlerine Etkisi
Midenizdeki asit miktarını arttırır ve mide yanmasına ya da mide ekşimesine sebep olabilir. Eğer reflü veya ülser gibi mide sorunlarınız varsa tüketmeden önce doktorunuza danışmanız en doğrusu olacaktır.
Ekstra tükettiğiniz kafein vücudunuzda depolanmaz. Karaciğerde işlenerek ürin yoluyla vücuttan atılır. Bu sebeple tükettikten kısa bir süre sonra tuvalete çıkma hızınız artabilir.
Kafeinin Dolaşım ve Solunum Sistemlerine Etkisi
Kafein midenizde absorbe edilir. Tükettikten bir veya iki saat sonra kan dolaşımınızdaki en yüksek seviyesine ulaşır. Kan basıncınızı kısa bir süreliğine arttırabilir. Bu etkinin vücudunuzdaki adrenalini arttırmasından veya doğası gereği atardamarlarınızın genişlemesini sağlayan hormonları engellemesinden kaynaklandığı düşünülmektedir.
Birçok insanda kan basıncı açısından uzun süreli bir etkisi yoktur fakat kalp ritim bozukluğunuz varsa kalbinizin daha hızlı atmasına sebep olabilir. Aşırı dozda , hızlı veya düzensiz kalp atışına ve solunum sorunlarına neden olabilir. Nadir durumlarda doz aşımı, konvülsiyonlar veya düzensiz kalp atışı nedeniyle ölümle sonuçlanabilir. Hipertansiyonunuz veya kalple ilgili bir probleminiz varsa tüketiminin sorun olup olmayacağını doktorunuza danışmanızı tavsiye ederiz.
Kafeininin İskelet ve Kas Sistemlerine Etkisi
Yüksek miktarda tüketimi kalsiyum metabolizmasını ve kalsiyum emilimini engelleyebilir. Bu da kemik erimesine yol açabilir. Yine çok fazla tüketimi kaslarınızın seğirmesine sebep olabilir. Yoksunluğunda bir semptom olarak kas ağrıları da görülebilir.
Kafeinin Üreme Sistemine Etkisi
Kafein kan dolaşım sisteminde dolaşarak plasentaya geçer. Bir uyarıcı olduğu için bebeğinizin metabolizmasının etkilenmesine ve kalp atış hızının artmasına neden olabilir. Çok fazla tüketimi fetüsün büyüme hızının yavaşlamasına ve düşük riskinin artmasına sebep olabilir. Fakat çoğu durumda hamilelik döneminde az miktarda alımı faydalıdır.
Mayo Klinik’e göre hamile kalmak isteyen birinin günlük alım miktarını 200 ila 300 miligramda sabitlemesi gerekir. Çünkü büyük miktarlarda tüketimi hamile kalmak isteyen kişinin metabolizmasına ve östrojen üretimine müdahale edebileceğine dair bazı çalışmalar mevcuttur.