Palm yağı, palmiye ağacı meyvesinin şişko kısmından elde edilen yenilebilir bir sebze yağıdır. Doğal olarak Batı Afrika’da olmasına rağmen ağacı en çok Güneydoğu Asya’nın tropik bölgelerinde yetiştiriliyor.
- Palm yağı Dünya’da en çok üretilen sebze yağıdır.
- Çok geniş aralıklı ürünlerde kullanılır.
- Bir sürü yiyecek de dahil olmak üzere, kozmetik ürünlerine ve biyo yakıtlarda da kullanılır.
theGuardian’ın yaptığı bir araştırmada, Amerika birleşik Devletleri tarım departmanına (USDA) göre, dünya çapında 2018-2019 arası yıllık palm yağı üretimi neredyse 81.6 milyon ton (71 milyon metrik ton), ve 2050’ye kadar 264 milyon ton’a (240 milyon metrik ton) ulaşması düşünülüyor.
Referans olarak yine Amerika Birleşik Devletleri tarım departmanına göre, 2018-2019 arası üretilen soya yağı yaklaşık 63 milyon ton’la (57 milyon metrik ton) ikinci sırada geliyor.
Küresel piyasası her geçen sene daha da büyüyor: 2022’ye kadar , Dünya Sağlık Organizasyonu’na (WHO) göre bu sektörün yaklaşık olarak 88 milyar dolara ulaşması ön görülüyor.
En çok palm yağı üreten ülkeler, ilk olarak Endonezya ve hemen ardından gelen Malezya’dır. Bu iki ülke toplamda dünya bu palm yağın yaklaşık %85’ini oluşturuyor.
Üretimi tartışmalı bir konu, sebebi ise palm yağın üretim fidanlıkları binlerce arşınlık ormanlık alanın yok edilip yerine palm ağacı dikilmesi. Bu ormansızlaşmanın önde gelen sebeplerinden de biridir. Ancak palm yağı üretimi aynı zamanda ekonomisi iyi olmayan ve tropik kuşakta bulunan ülkelerin milyonlarca vatandaşına iş olanağı sunuyor.
Palm yağı neden her şeyin içerisinde?
Uluslar Arası Doğa Koruma Birliği’ndeki (IUCN) uzmanlara göre palm yağının süpermarketteki yaklaşık olarak paketlenmiş her şeyin yarısında bulunuyor. Bunu deterjanlardan tutun kozmetiğe ve şekerlere kadar her şeyde bulabilirsiniz.
World Wildife’a göre (WWF) Palm yağının üreticilere çekici gelen kısmı ucuz ve çok yönlü olmasının altında yatıyor. Diğer tüm sebze yağlarına göre hektar başına üretim oranı çok daha yüksek, ayrıca çok az miktarda enerji, gübre ve böcek ilacına ihtiyaç duyuyor. Yağ üreten öteki ekinler için ihtiyaç duyulan alanın 10%’u ile , 35% daha çok yağ üretiyor. Aynı miktarda, başka bir sebzenin yağını üretmek için neredeyse 10 katı daha çok alana ihtiyaç duyuluyor.
Palm yağı Asya ülkelerinde en çok kullanılan yağdır. Sadece Hindistan, Çin ve Endonezya dünya çapında tüketilen yağın 40%’ını tüketiyor. Bu yağın popüler olma sebebi ısı dayanıklılığının yüksek olması, uzun raf ömrü ve en önemli olarak düşük fiyatı
Palm yağı neden çevreye zararlı?
Üretimi henüz gelişmekte olan ülkeler ve vatandaşları için ekonomik bir gelişme olduğu için fakirlikten kurtuluş yolu olarak görülüyor. Bu trend dünyanın her tarafında çoğaldı; daha çok palm yağı fidanlıkları Asya ,Afrika ve Latin Amerika’da ortaya çıktı. Humanity United’ın bir raporuna göre palm yağı endüstrisi Endonezya ve Malezya’da toplamda 3.5 milyon işçiye sahip.
Fakat, palm ağacı fidanlıklarının bu kadar hızlı çoğalması bu sektörün büyük çaplı ormansızlaşmaya katkıda bulunması demek. Scientificreports’un bir araştırasına göre endüstriyel palm yağı fidanlıkları 2005’ten bu yana Borneo adalarındaki ormansızlaşmanın 56%’lık bir kısmına sebep olduğunu belirtmiştir.
Bir zamanlar bir çok hayvan türüne ev sahipliği yapan tropik ormanların ve başka verimli toprakların palm yağı fidanlıklarına çevrilmesi için gösterilen çaba , palm yağı üretimini biyo çeşitliliği tehdit eden bir unsur haline getirmekte. Fidanlıkların büyütülmesi Uluslar Arası Doğayı Koruma Birliğinin kırmızı listdeki zaten tehdit altında olan orangutan, pygmyfil’i ve sumatran gergedanı gibi en azından 193 hayvanı tehdit ediyor.
Palm yağı fidanlıkları aynı zamanda sera etkisini yaratan gazlarının bir kaynağı. Çünkü doğal olarak bu fidanlıklar bataklığımsı ormanların değiştirildiği yerlere yapılıyor, büyük miktarda yeri temizlemek çevreye yüksek mikterda karbondioksit ve metan saçar. En sık kullanılan temizleme yöntemiyse tabii ki yakarak, ya da basitçe ‘’kesip biçme sanatı’’ , ki bu aynı zamanda bölgesel duman ve su kirliliğine de yol açıyor.
Palm yağı rafinerilerinden çıkan kirli su büyük bir metan kaynağıdır. Nature ClimateChange’nin gösterdiği bir araştırmaya göre sadece bir palm rafinerisini ürettiği kirli su İklim değişiminde yıllık 22.000 arabayla aynı derecede iklim dğişikliğini etkiliyor.
Palm yağı üretimi sürdürülebilir mi?
Çevreci bilinçli tüketiciler bu yağı içeren ürünleri boykot etmenin, ya satın almayarak ya da perakendecilere bu ürünleri satmaması için baskı uygulayarak, palm fidanlıklarından dolayı oluşan çevresel hasarı en aza indirgeyecek yolun bu olduğunu düşünüyor olabilirler. Ama bu o kadar kolay değil.
Eğer ki bu yağı kullanımı yasaklansaydı bile, küresel ihtiyacı karşılayacak başka bir tür sebze yağı ile değiştirilmesi gerekir. Fakat palm yağına eşit bir alternatif yok. Diğer yağlardan kolza yağı, Ayçiçek yağı ve soya yağından hiçbirinin üretimi palm kadar verimli değil. 2018’de Uluslararası Doğayı Koruma Birliğinin bir raporunda palm yağı kullanımını boykot etmek sadece alternatiflerinin üretileceği yerlerdeki (tropik ormanlar ve güney Amerika savanaları ) biyoçeşitliliği de azaltacağını açıklamıştır.
‘’Eğer talebiniz verimli bir yağdansa daha verimsiz bir yağdan yana ise üretim için daha çok alana ihtiyacınız olacaktır. Ve daha çok alan dünya çapında hepimizin sevdiği daha çok doğal habitatın yok olmasına mal olacaktır.’’ MatthewStruebig Birleşik Krallık Kent üniversitesi tropikal diyalog bilim insanı.
Palm yağının çevreye verdiği etkiyi azaltmak
Palm yağının çevreye verdiği etkiyi azaltmak için en iyi umudumuz ‘’daha sürdürülebilir bir üretim şeklidir’’. Struebig Live Science ekibine söyledi. Ve bu sadece tehdit altındaki türleri kurtarmaktan daha fazlasının yapılması ilgili anlamına geliyor.
‘’sürdürülebilirlik türlerin korunmasından çok daha geniş bir kavram, bu insanların yaşam tarzıyla, onların iyi olmasıyla, sera gazlarının emisyonlarıyla, temiz ve sağlıklı suya erişebilmeyle, saygın bir maaşla alakalı’’ dedi. ‘’oradaki sorunlar orangutanlardan çok daha büyük.’’
Roundtable on Sustainable Palm Oil’e göre (RSPO) 2020 yılında dünyadaki palm yağının yalnızca 20%’si sürdürülebilir bir şekilde üretiliyor. 2004’te ortaya çıkan küresel bir girişimle ormansızlaşma , adalet, ulaşılabilirlik ve sosyal etkilerle ile ilgili bazı standartlar ortaya konuldu. Yağın sürdürülebilir bir şekide üretilmesi için bu koşullara uyulması gerek. PepsiCo, Unilever , Nestlé ve General Mills gibi şirketler kendilerini yüzde 100 RSPO sertifikalı bir şekilde bu yağı üretmeye adadılar.
Bazı kar amacı gütmeyen şirketlerde aynı zamanda varlığına milyonların dayandığı ülkelerde daha sürdürülebilir palm yağın endüstrisiyle ilgili çalışmalar yapıyorlar. Örnek olarak Malezya’da Wild Asia isimli girişim yüzlerce küçük çiftçiden gruplar oluşturarak sürdürülebilir şekilde palm meyvesi satma ve Malezya Sürdürülebilir Palm Yağın (MSPO) ile RSPO üretim standartlarına uyması için çalışmalar yapıyorlar. Hem çiftçiler hem de çevre yararlanabilsin diye.
Palm yağının yakın zamanda bir yere gitmeyecek. Bu yüzden çevresel etkileri en aza indirebilecek en iyi yöntem sürdürülebilir yağı endüstrisi girişimcilerine destek olmak.
Çevirmen: Barış Rasim Talipoğlu