Büyük Patlama Yalan mı? Yeni Teori: Evren Kara Delikten Doğdu!

Büyük Patlama Yalan mı? Yeni Teori: Evren Kara Delikten Doğdu!

Gaye Tunçdemir
Okuma süresi 5 Dakika
Yeni bir araştırma, evrenin Büyük Patlama ile değil, bir kara delik içinde gerçekleşen bir "sıçrama" ile başladığını öne sürüyor.

Evrenin doğuşu, bilim dünyasının en büyük gizemlerinden biri olmaya devam ediyor. Büyük Patlama, uzun süredir evrenin başlangıcı olarak kabul edilse de, bu teorinin yanıtlayamadığı sorular bilim insanlarını yeni arayışlara yöneltiyor. Physical Review D dergisinde yayımlanan yeni bir çalışma, evrenin bir kara delik içinde gerçekleşen bir “sıçrama” ile oluştuğunu öne sürerek bu gizeme çarpıcı bir alternatif sunuyor. Araştırmacılar, bu modelin yalnızca evrenin kökenini açıklamakla kalmayıp, aynı zamanda evrenin genişlemesi ve yapısı gibi temel sorulara da yanıt verdiğini belirtiyor. (Araştırmanın tam hali)

Kara Delik Evreni Modeli Nedir?

Büyük Patlama Yalan mı? Yeni Teori: Evren Kara Delikten Doğdu!
Albert Einstein, ilk kez 1916 ‘da görelilik kavramı ile kara delikleri öngördü. ‘Kara Delik’ terimi, 1967’de Amerikalı gökbilimci John Wheeler tarafından ilk kez kullanıldı ve ilk kara delik 1971’de keşfedildi.

Geleneksel Büyük Patlama modeli, evrenin yaklaşık 13,8 milyar yıl önce sonsuz yoğunlukta bir “tekillik” noktasında başladığını ve ardından hızla genişlediğini savunuyor. Ancak bu model, tekilliğin doğası, evrenin neden bu kadar düzgün ve büyük olduğu gibi sorulara yanıt veremiyor. Yeni model ise evrenin bir kara delik içinde oluştuğunu öne sürüyor. Bu teoriye göre, aşırı yoğun bir madde yığınının yerçekimi etkisiyle çökmesi, bir kara deliğin oluşumuna yol açıyor. Ancak bu çöküş, kuantum mekaniğinin etkisiyle bir tekilliğe ulaşmadan duruyor ve ardından bir “sıçrama” ile yeni bir genişleme evresi başlıyor.

Araştırmacılar, bu modelin genel görelilik ve kuantum mekaniğinin temel prensiplerine dayandığını vurguluyor. Çalışmada, çöküş sırasında kuantum dışlama ilkesinin (aynı kuantum durumunda birden fazla özdeş parçacığın bulunmasını engelleyen bir kural) maddenin sınırsız sıkışmasını önlediği ve bu durumun kaçınılmaz bir sıçramayı tetiklediği belirtiliyor. Bu sıçrama, evrenin erken döneminde gözlemlenen hızlı genişleme (kozmik şişme) ve günümüzde devam eden hızlanan genişleme (karanlık enerji) gibi fenomenleri doğal bir şekilde açıklıyor.

Matematiksel Bir Çözüm

Araştırmanın en dikkat çekici yönlerinden biri, önerilen modelin kesin bir matematiksel çözüme dayanması. Araştırmacılar, hiperbolik bir fonksiyon kullanarak evrenin boyutlarının kozmik zamanla nasıl değiştiğini hesapladı. Bu çözüm, çöküşün bir tekilliğe ulaşmadan durduğunu ve ardından genişleyen bir evrenin ortaya çıktığını gösteriyor. Bu, 1965’te Roger Penrose tarafından ortaya konan ve çöküşün kaçınılmaz olarak tekilliğe yol açtığını savunan teoremlere meydan okuyor. Penrose’un çalışmaları klasik fizik üzerine kurulu olsa da, yeni model kuantum mekaniğinin etkilerini dikkate alarak bu sınırlamayı aşıyor.

- Reklam-

Test Edilebilir Öngörüler

Büyük Patlama Yalan mı? Yeni Teori: Evren Kara Delikten Doğdu!
Bu devrim niteliğindeki teori, evrenin kökenine dair merak uyandırıcı ipuçları sunuyor.

Kara delik evreni modeli, yalnızca teorik bir çerçeve sunmakla kalmıyor, aynı zamanda test edilebilir öngörüler de üretiyor. Model, evrenin hafif bir pozitif uzamsal eğriliğe sahip olduğunu, yani tam anlamıyla düz olmadığını öne sürüyor. Bu eğrilik, çöküşü tetikleyen başlangıçtaki küçük bir aşırı yoğunluktan kaynaklanıyor. Avrupa Uzay Ajansı’nın devam eden Öklid misyonu (Euclid) gibi gelecekteki gözlemler, bu eğriliği tespit ederek modelin doğruluğunu sınayabilir. Ayrıca model, evrenin mevcut genişleme hızına dair öngörüler sunuyor ve bu öngörülerin mevcut gözlemlerle uyumlu olduğu belirtiliyor.

Evrenin Kökenine Yeni Bir Bakış

Bu teori, evrenin kökenine dair bakış açımızı kökten değiştirebilir. Model, evrenimizin daha büyük bir “ana” evren içinde oluşan bir kara deliğin içinde yer aldığını öne sürüyor. Bu, evrenimizin özel bir başlangıçtan değil, bir döngünün parçası olarak ortaya çıktığını ima ediyor. Araştırmacılar, bu modelin süper kütleli kara deliklerin oluşumu, karanlık maddenin doğası ve galaksilerin evrimi gibi diğer kozmik gizemlere de ışık tutabileceğini düşünüyor. Örneğin, Arrakihs gibi gelecekteki uzay görevleri, galaksi oluşumuna dair yeni veriler sağlayarak bu teoriyi destekleyebilir.

Kara delik evreni modeli, evrenin doğuşuna dair cesur ve yenilikçi bir bakış açısı sunuyor. Geleneksel Büyük Patlama modelinin eksikliklerini gideren bu teori, evrenin bir kara delik içinde gerçekleşen bir sıçrama ile başladığını öne sürerek bilim dünyasında heyecan yaratıyor. Henüz başlangıç aşamasında olan bu model, gelecekteki gözlemlerle desteklenirse, evrenin kökenine dair anlayışımızı yeniden şekillendirebilir. Bilim insanları, bu teorinin evrenin doğasını anlamak için yeni bir kapı aralayabileceğini ve kozmosun derin bağlantılarını ortaya çıkarabileceğini umuyor.

Bu makaleyi paylaş
Gaye Tunç Demir, Boğaziçi Üniversitesi'nde lisans ve yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra, doktora derecesini Koç Üniversitesi'nde Fizik alanında almıştır. Kuantum mekaniği ve parçacık fiziği üzerine uzmanlıkları bulunmaktadır.
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir