Hiç merak ettiniz mi, “Anne sütünün tadı nasıldır?”
Bilim, kendiniz denemek zorunda kalmadan bir cevap sağlayabilir.
Bebeklerin anne sütünü sevdiği inkar edilemez ama nedenini merak ediyor olabilirsiniz.
Anne sütünün tadı inek sütünden oldukça farklıdır. Ayrıca günün saatine bağlı olarak daha sulu veya daha kremsi olabilir.
Burada, anne sütündeki besinlere ve bunların tadı üzerindeki etkilerine ve ayrıca bir kişinin sütünü etkileyebilecek farklı yiyeceklere ve yaşam tarzı seçimlerine bakıyoruz.
Anne Sütünün Tadı Nasıldır?
Anne sütünün tadı kişiden kişiye değişebilir. Günün saatine bağlı olarak daha kalın veya daha ince olabilir ve hatta emziren annenin diyetinden etkilenir.
Bunu deneyen yetişkinler genellikle anne sütünün tatlı ve kremsi olduğunu, ancak inek sütünden farklı bir şekilde olduğunu söylerler.
Nutrients dergisinde yayınlanan 2016 tarihli bir incelemeye göre, süt şekeri laktozu da dahil olmak üzere her iki süt türü de benzer bileşenleri paylaşırken, inek sütü daha fazla yağ, mineral ve protein içerir.
Anne sütü ise bu besin maddelerinin yanı sıra, bir bebeğin yaşamının ilk yılı için özel olarak tasarlanmış antikorlar, kök hücreler, enzimler ve hormonları içerir.
Anne sütünün kremsi olması, aynı incelemenin %3,5 ila %4,5 arasında yağ olarak bildirdiği yağ içeriğinden kaynaklanmaktadır. Bir marketten alınan tam yağlı inek sütü genellikle %3,25 civarındadır. Süt aynı zamanda memeden sıcak olarak, kabaca yaklaşık 98.6 Fahrenheit vücut sıcaklığında çıkar.
Ancak tıpkı inek sütü gibi, insan sütü de çok uzun süre dışarıda bırakılırsa bozulabilir, bu da süte kötü koku ve acı tat verir. Ayrıca, The American Journal of Clinical Nutrition’da yayınlanan 2016 tarihli bir inceleme anne sütünün dondurulması ve buzunun çözülmesi de dahil olmak üzere saklanmasının vitamin ve mineral bileşimini değiştirebileceğini ve anne sütünün tadını etkileyebileceğini buldu.
Anne Sütünün Tadını Hangi Faktörler Etkiler?
Vücut anne sütü yaptığında, hem kişinin yediği gıdalardan besin oluşturur hem de çocuğa geçmesi için süte canlı hücreler koyar.
Alexa Mieses Malchuck, tam olarak hangi besinlerin ve hücrelerin dahil edildiğinin, bebeğin büyürken, özellikle de yaşamın ilk altı haftasında neye ihtiyacı olduğuna bağlı olduğunu söyledi.
Kolostrum sütünün şekeri çok düşüktür, ancak bir tür antikor olan immünoglobulin A dahil olmak üzere bağışıklık sistemini oluşturmakla ilgili bileşenleri yüksektir. (Kolostrum sütü, doğumdan sonra ilk 4-5 gün anne tarafından yavruya verilen ilk süttür)
Mieses Malchuck, kolostrumdan sonra, bebeğin hayatına yaklaşık bir veya iki hafta kala, daha fazla şeker ve elektrolit içeren “geçiş sütü” denilen şeyin geldiğini söyledi. Daha sonra, yaklaşık dört ila altı hafta sonra, anne sütü “olgun süt” olarak bilinir ve şeker, yağlar, vitaminler ve mineraller dahil olmak üzere besin yapısı, çocuk yürümeye başlayana kadar oldukça sabit kalır.
Yine de olgun süt, günlük yaşamdaki değişikliklerden etkilenebilir. Mieses Malchuck’a göre, birisi nezleyse, vücudunun yaptığı antikorlar anne sütünde de bulunabilirken, uykuyu düzenlemeye yardımcı olan bir hormon olan melatonin içeren akşam beslemeleri ile günün saati kişinin sütünü değiştirebilir.
Tek bir beslemede bile değişiklikler var. İlk çıkan süte ön süt denir, ince ve sulu olup bebeğin susuzluğunu gidermeyi amaçlar. Bunu, iki ila üç kat daha fazla yağ içeren son süt izler.
Yaşam Tarzı Anne Sütünün Tadını Etkiler Mi?
Anne sütünün bileşenleri ve dolayısıyla tadı, fiziksel aktivite diyetin yanı sıra kişinin sigara ve içki içme alışkanlıklarından da etkilenebilir.
Journal of Human Lactation’da yayınlanan 1995 tarihli bir incelemeye göre, sarımsak, nane veya kırmızı biber gibi güçlü tatlar veya şeker veya tuz oranı yüksek yemekler anne sütünün tadını değiştirebilir.
Bu bileşenlerden bazıları anne sütünü başka şekillerde etkileyebilir. Emzirme Tıbbı dergisinde yayınlanan 2016 tarihli bir çalışma Pediatric Research’te yayınlanan 1993 tarihli bir incelemede, zencefilin bir kişinin ürettiği süt miktarını artırabileceğini buldu.
Sarımsak tükettikten sonra emzirmenin bebekleri daha fazla içmeye teşvik ettiğini bulmuşlardır.
Yetişkinler Anne Sütü İçebilir Mi?
Cevap hayır: Yetişkinler bebekler için anne sütünü içmemelidir. Bunun nedeni, bebeklerin artan ihtiyaçlarını desteklemek için süper bir besin kaynağı olarak tasarlanmış olmasıdır.
Yetişkinler bebek değildir, bu nedenle anne sütündeki beslenme onları destekleyecek şekilde tasarlanmamıştır. Bebeklerin aksine yetişkinler de kendi antikorlarını üretebildikleri için bağışıklık sistemlerini geliştirmek için anne sütü tüketmeleri gerekmez.
Anne sütü kolayca bulunamadığı için, bazı insanlar şişelenmiş anne sütü satın almak için çevrimiçi sitelere yöneliyor. Bununla birlikte, zararlı patojenlerin insandan anne sütüne geçme riski olduğundan, bu sütün güvenliği endişe vericidir. Bu durum bebeklere yansıdığı gibi yetişkinleri de olumsuz etkileyebilir.