Deprem araştırmalarında büyük buluş: GPS ölçümleri sarsıntıları saatler öncesinden tahmin edebilir. Science dergisinde yayınlanan araştırma, deprem davranışı hakkında değerli bilgiler sunuyor ve deprem tahmininde gelecekteki ilerlemeler için umut veriyor.
Haberin Öne Çıkan Noktaları
- Deprem tahmini yapmak imkansızdı. Ancak, iki araştırmacı bu alanda önemli bir buluşa imza attı.
- Bulgulara göre, depremler GPS ölçümleriyle ‘ana olaydan birkaç saat önce’ tespit edilebilir ve böylece hasar ve ölümler en aza indirgenebilir.

Depremleri tahmin etmek, bilim insanlarını uzun süredir meşgul eden bir konu. Ancak, yaklaşmakta olan bir depremin erken göstergeleri olan güvenilir öncülleri bulmak başarısızlıkla sonuçlandı.
Ancak, iki araştırmacı bu alanda önemli bir buluşa imza attı. Bulgularına göre, depremler GPS ölçümleriyle tespit edilebilir ve bu da ‘ana olaydan birkaç saat önce’ gerçekleşebilir.
Bu sistem nasıl işleyecek?
Fransa’daki Institut de Recherche pour le Développement ve Université Côte d’Azur’da sismolog olan Quentin Bletery, bu keşfin büyük bir ilerleme olduğuna inanıyor.
“Kavramsal olarak, bunu yapmanın mümkün olduğunu söylüyor” diye Space.com’a aktardı.
Bletery ve meslektaşı Jean-Mathieu Nocquet, Nevada Üniversitesi Reno’da tutulan bir veri setini inceleyerek, 7.0 veya daha yüksek büyüklükte bilinen deprem bölgelerine yakın konumlanmış GPS istasyonlarına odaklandılar.

Her depremden önceki 48 saat içinde bu istasyonların kaydedilen konumlarını incelediler ve gerçek hareketi depreme neden olan beklenen hareketle karşılaştırdılar.
Araştırmaları, bir depremden son iki saat içinde yerin hareketinin sıklıkla beklenen harekete uyum sağlamaya başladığını ve depremin zamanı yaklaştıkça yoğunlaştığını ortaya koydu. Bu desen, genellikle deprem olmadığı zaman rastgele seçilen iki saatlik pencerelerde gözlenmedi. Bu bulgular, son iki saat içinde gözlenen hareketin depremlerin öncülleri olarak hizmet edebileceğini düşündürüyor.
Peki bu nihai bir koruma planı mı?

Science dergisinde yayınlanan araştırma, deprem davranışına ilişkin değerli bilgiler sunuyor ve deprem tahmini alanında gelecekteki ilerlemeler için umut veriyor.
Bu buluşa rağmen, sismologlar bu bilgiyi güvenilir bir deprem tahmin yöntemine dönüştürmede önemli zorluklarla karşı karşıya kalıyor.
Mevcut aletler bu hareketi önceden algılamak için yeterince hassas değil. Bletery, mevcut ekipmanların depremlerin öncüllerini algılamak için yaklaşık 50 kat daha hassas olması gerektiğini tahmin ediyor.
“Bu devasa bir teknolojik uçurum” diyen Bletery, “bunu yapacak teknolojiye henüz sahip değiliz” diye ekliyor.
Bu teknolojik uçurum önemli bir engel oluştursa da, Bletery keşfin kendisinin bir ilerleme işareti olduğunu düşünüyor. Depremlerin ani fay hareketleriyle tetiklenen kaotik, anlık olaylar olduğu fikrini sorguladığını söylüyor.
Bunun yerine, son iki saatlik önizlemenin depremlerin oluşmadan önce potansiyel olarak belirlenebilecek öncü unsurlara sahip olabileceğini gösterdiğini belirtiyor.
Araştırmacıların bulguları ayrıca ilginç sorular da gündeme getirdi. Japonya’nın kıyısındaki GPS verilerini incelediklerinde, hareketlerin 2011’de yıkıcı bir tsunaminin tetiklediği 9.0 büyüklüğündeki Tohoku-Oki depreminden çok önce uyum sağladığını gördüler. Hareketler yaklaşık 3.6 saatlik tekrarlayan bir döngü izledi. Bu döngünün nedeni ise bir sır olarak kaldı.
Bulgular, Science dergisinde yayınlanandı.