Bilim insanları, Dünya’nın yüzeyinin altında devasa bir su kütlesi keşfettiler. Bu büyük su kaynağı, yer kabuğunun yaklaşık 640 kilometre (400 mil) altında bulunuyor ve yüzeydeki okyanusların toplamından üç kat daha fazla su içeriyor.
Bu su, ‘ringwoodit’ adı verilen mavi bir kaya içinde saklı ve bu kaya, devasa miktarda suyu sünger gibi emiyor. Ringwoodit, kristal yapısı sayesinde suyu içine hapsediyor. Bu keşfin bir parçası olan jeofizikçi Steve Jacobsen, “Ringwoodit, suyu emen bir sünger gibidir. Kristal yapısında hidrojen çekip suyu hapseden çok özel bir özellik var,” dedi. “Bu mineral, derin mantoda çok fazla su barındırabilir.”
Ringwoodit nedir kısaca özetleyelim: Ringwoodit, Dünya’nın mantosunda 525 ila 660 kilometre derinlikte, yüksek sıcaklık ve basınç altında oluşan bir mineral türüdür. Kimyasal formülü Mg₂SiO₄’tir ve yapısında demir ve hidrojen de bulunabilir. Forsterit adı verilen bir olivin türünün yüksek basınç altında oluşmuş bir versiyonudur. Ringwoodit, suyun hidroksit iyonları şeklinde yapısında depolanabilmesiyle özel bir yapıya sahiptir.
Illinois’deki Northwestern Üniversitesi’nden bilim insanları, ABD genelindeki depremlerden yayılan sismik dalgaları ölçerek bu su dolu kayayı keşfettiler. Araştırmalarında, dalgaların sadece Dünya’nın yüzeyinde sınırlı kalmadığını, gezegenin çekirdeği boyunca hareket ettiğini buldular. Bu dalgaların hızını ve derinliğini ölçerek, suyun hangi tür kayalarda bulunduğunu belirlediler ve sonuçta ringwoodit’e ulaştılar.
Bu madde, moleküler yapısında yüzde 1,5’e kadar su barındırabilir. Eğer yüzeyin altındaki ringwoodit yüzde 1 su içeriyorsa, bu, Dünya yüzeyindeki tüm okyanuslardan üç kat daha fazla su barındırdığı anlamına gelir.
Peki, bu keşif neden önemli?
Bu keşif, bilim insanlarının Dünya’nın nasıl oluştuğunu anlamalarına yardımcı olabilir ve gezegenimizin su döngüsü teorisini ileriye taşıyabilir. Bu teoriye göre, Dünya’nın suyu asteroitler ve kuyruklu yıldızlardan değil, gezegenin iç yapısından gelmiş olabilir.
Jacobsen, “Sanırım nihayet tüm Dünya su döngüsü için kanıt görüyoruz ve bu, yaşanabilir gezegenimizin yüzeyindeki büyük miktarda sıvı suyu açıklamaya yardımcı olabilir. Bilim insanları onlarca yıldır bu kayıp derin suyu arıyordu” dedi.
Gelecekte, Jacobsen ve ekibi, bu su tabakasının Dünya’nın tamamını sarıp sarmadığını belirlemek istiyorlar.
Bulgular Science Dergisinde Yayımlandı.