Lucid Rüya, Bilincin Gizemini Çözmeye Yardımcı Olabilir

Bartu Eroğlu
Okuma süresi 8 Dakika

Hayatımızın yaklaşık 6 yılın yani 2190 gününü ya da 52560 saatini hayal kurarak geçiriyoruz. Rüya sırasında algılarımız açık ve duygularımızın farkındayız fakat uyanık halde olduğumuz gibi bilinçli değiliz. Bu durum, neden rüyada olduğumuzun farkında olmayıp yaşadığımız tuhaf olayları gerçek sandığımızı açıklıyor.

Ancak bazı insanlar, lucid rüya görenler, rüyaları sırasında bilinçlerinin bazı yönlerini ‘’yeniden uyandırarak’’ rüyalarının farkına varabilme yeteneğine sahipler.

Inception filminde Leonardo Di Caprio’nun yaptı gibi rüyalarının kontrolünü ele alıp istedikleri gibi hareket edebiliyorlar. Lucid rüya halen daha üzerinde çalışılan bir konu olmasına rağmen son gelişmeler onun uyanık bir bilince sahip olmak ve uykuda olmak arasında bir durum olduğunu gösteriyor.

Lucid rüya, uyku sırasında başınıza gelebilecek ‘’anormal’’ durumlardan sadece bir tanesi. Bir başkası ise uyku durumundayken bir anda uyanıp hareket edemeyince dehşete düştüğünüz uyku felcidir. Uyandığınızı sanmanıza rağmen hala rüya gördüğünüz sahte uyanmalar da bu durumlara örnek verilebilir.

Lucid rüyanın dışında diğer bütün durumlar, uyku halindeyken öznel farkındalığın artışını yansıtıyor. Uykudaki bu durumlar arasındaki geçişler hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak adına internette farklı bilinç durumları arasındaki bağlantıyı araştıran geniş kapsamlı bir anket başlattı.

Lucid Rüya ve Beyin

Rüyalarınızı Bilimsel Bir Yöntem İle Kontrol Edin! (Lucid Rüya)
Rüyalarınızı Bilimsel Bir Yöntem İle Kontrol Edin! (Lucid Rüya)

Dünya nüfusunun yaklaşık yarısı,hayatında en az bir kere lucid rüya görecek. Bu sabırsızlıkla beklenecek bir deneyim olabilir, çünkü lucid rüya, insanlara hayatının aşkıyla tanışmaktan, orta çağda bir savaş kazanmaya kadar diledikleri her şeyi simüle etme olanağı sağlıyor.

Lucid rüyanın eyleme geçirilebileceğine dair birçok kanıt var ve hatta artık insanların, rüyaları nasıl daha da netleştirebilecekleriyle ilgili ipuçları ve püf noktaları paylaştığı birçok çevrimiçi platform da bulunuyor.

Bu ipuçlarından bazıları rüya totemleri ya da rüyada olup olmadığınızı anlamlandırabilmek için baş ucunuza gerçek dünyayı hatırlayabilecek bir obje koymak. Katılımcılarından en son gördükleri rüyalarını ayrıntılı bir şekilde bir rapor hazırlamasını isteyen bir çalışma, lucid rüya gören kişilerin görmeyenlere kıyasla uykuda olduklarını daha fazla kavradıklarını gözler önüne serdi.

Lucid rüya gören katılımcılar, rüya içindeki düşünce ve eylemler üzerinde daha fazla kontrol sahibi olduklarını, mantıklı düşünme yeteneğine sahip olduklarını ve uyanıkken yaşadıkları hatıralara daha rahat eriştiklerini söyledi.

İnsanların normal bir rüyadayken ve lucid rüya görürken bilinçli karar alma yeteneklerini karşılaştıran bir başka araştırma ise lucid rüyadayken ve uyanıkken kendi irademiz ile gerçekleştirdiğimiz eylemlerin örtüştüğünü buldu. Ancak, lucid rüyadayken planlama yeteneğimiz uyanıkken olduğundan çok kötü.

Lucid rüya ve normal rüyanın uyuyan kişiyi birbirinden farklı hissetirmesi, iki rüyanın da beyin aktivitesinin farklı modelleriyle ilişkili olmasıyla açıklanabilir. Ancak bu düşünceyi kesinleştirmek göründüğü kadar kolay değil.

Bunu kanıtlayabilmek için katılımcıların gece boyunca bir beyin tarayıcında olmaları ve araştırmacıların lucid rüya gerçekleştiği anda onu deşifre edip lucid rüya sırasındaki beyin aktivitesiyle normal rüyadaki beyin aktivitesini karşılaştırmaları gerekir. Bunu inceleyen ustaca yapılmış çalışmalarda, lucid rüya gören katılımcı ile hızlı göz hareketli (REM) uyku uyuyan araştırmacı arasında bir iletişim kodu geliştirilmiştir.

Uyumadan önce katılımcı ve araştırmacı, katılımcının lucid rüya görmeye başladığı anda yapması için özel bir göz hareketi belirlemiştir. Mesela, bu özel hareket gözü önce iki kere sağa sonra iki kere sola hareket ettirmek gibi bir şey olabilir.

Bu yaklaşımı kullanarak yapılan araştırmalarda, normal bir uykundan lucid REM uykuya geçişin beynin ön tarafında yer alan aktivite artışıyla ilişkili olduğu bulunmuştur. En önemlisi, beynin bu alanları yalnızca uyanıkken gözlemlenen mantıksal akıl yürütme ve gönüllü davranış gibi “üst düzey” bilişsel işlevlerle ilişkilidir.

Gamma dalgası aktivitesi olarak da bilinen bu tarz beyin aktiviteleri, deneyimlerimizin farklı yönleri olan; algıların, duyguların, düşüncelerin ve hatıraların bütünleşmiş bir biçimde birbirine ‘’bağlanmasına’’ izin verir. Bu bulguların ışığında yapılan bir araştırma, ön bölgelerin elektriksel olarak uyarılmasının, bir rüya sırasında yaşanan berraklık derecesinde artışa neden olduğunu buldu.

Yapılan bir başka çalışmada lucid rüya ile bağlantılı beyin bölgeleri tam olarak belirlenmiş ve frontal ön korteks ve pruneus gibi bölgelerin aktivitesinde artış bulunmuştur. Bu beyin bölgeleri, kendinden referanslı işlemler ve seçim yapma gibi yüksek bilişsel becerilerle ilişkilidir. Yani bu çalışmayla yine, lucid rüyanın uyku ve uyanıklık arasında karışık bir bilinç hali olduğu görüşü desteklenmektedir.

Lucid Rüya Görmek Zararlı Mı?

Lucid rüya genellikle güvenlidir ve hatta motor becerileri güçlendirmeye, kaygıyı hafifletmeye, yaratıcılığı geliştirmeye ve uygun rehberlikle TSSB gibi durumları tedavi etmeye yardımcı olabilir. Ancak, bazı riskler vardır.

Lucid rüya başlatma teknikleri bazen uyku döngünüzü kesintiye uğratmayı gerektirir, bu da depresyon gibi mevcut zihinsel sağlık koşullarının semptomlarını şiddetlendirebilir. Uyku bozukluklarının diğer yan etkileri arasında dissosiyasyon, fantezi ve gerçeklik arasındaki çizgilerin bulanıklaşması ve uyku felci (bilinçli olduğunuzda ancak hareket edemediğinizde) sayılabilir. Özellikle herhangi bir uyku bozukluğunuz varsa, berraklığı sağlamaya çalışmadan önce bir terapist veya uyku uzmanıyla konuşun .

Lucid Rüya Nasıl Görülür?

lucid ruya
Lucid rüya, üstbiliş, kendi düşüncelerinizin farkındalığını gerektirir.

İyi bir uyku hijyeni uygulayın; Tutarlı uyku hijyeni , berrak rüya için yararlıdır. Size uygun bir uyku programı bulun ve ona bağlı kalın. Uyuduğunuz ortamı serin ve karanlık tutun. Akşamları kafein ve alkolden kaçının.

Elektronik cihazlarınızı yatak odanızdan çıkarın ve yatmadan en az otuz dakika önce ekranlardan kaçının. Uyku vakti rutini, zihninizin rahatlamasına ve derin uykuya hazırlanmasına yardımcı olur. İyi uyku hijyeni, berrak rüya için önemli bir adım olan REM uykusunu düzenli olarak deneyimlemek için her gece yeterli saat uyumanıza yardımcı olur.

Yatağa geri uyandırma tekniğini deneyin; WBTB tekniği, siz REM uykusuna tekrar girerken bilinçli beyninizi aktif kalması için kandırmayı amaçlar. Çalar saatinizi yatma saatinizden beş ila altı saat sonrasına kurarak başlayın. Uyandığınızda yataktan kalkın ve aktif bir şeyler yapın.

Okuma, yazma ve hatta meditasyon gibi zihninizi harekete geçiren bir aktivite düşünün. 20 ila 60 dakika sonra tekrar uyuyun. Yöntem işe yararsa, vücudunuz REM uykusuna geri dönse bile bilinçli zihniniz aktif kalacaktır.

Kendiniz için berrak rüya görmeyi denemeye karar verirseniz, sabırlı olun – uygulama zaman alır. Üst bilişinizi geliştirdikçe ve geçmiş rüyalar hakkında daha dikkatli hale geldikçe, berrak bir rüya olasılığı artmaya devam edecektir.

Biliç Sorunu İle Mücadele

Beyinde bilincin nasıl ortaya çıktığı, sinirbilimdeki en kafa karıştırıcı sorulardan biridir. Ancak, lucid rüyalar üzerinde çalışmanın, bilincin sinirbilimine yeni bir bakış açısı getirebileceği öne sürülmüştür. Bunun nedeni, lucid ve normal REM uykusunun, bilinçli deneyimlerimizin belirgin biçimde farklı olduğu iki durum olması, ancak iki durumda da genel beyin halinin aynı kalmasıdır.

Lucid rüyadaki ve normal bir rüyadaki beyin aktivitlerinindeki belirgin farklılıkları karşılaştırarak, lucid rüyada farkındalığı kolaylaştıran etmenleri inceleyebiliriz. Üstelik, uyuyan kişinin lucid rüyada olduğunu göz sinyaliyle berlitmesini kullanarak, o noktadaki nörobiyolojik aktiviteyi inceleyip yalnızca bu artan bilinci neyin karakterize ettiğini ve sürdürdüğünü değil, aynı zamanda nasıl ortaya çıktığını da anlayabiliriz.

Zeynep BİROL

Bu makaleyi paylaş
Bartu Eroğlu, yurt dışında aldığı kapsamlı eğitimle sinirbilim alanında uzmanlaşmıştır. Oxford Üniversitesi'nde lisans eğitimi aldıktan sonra Harvard Üniversitesi'nde doktora yapmış, bu süre zarfında sinirbilimin öncü araştırma projelerinde yer almıştır. Eğitim hayatı boyunca edindiği bilgi ve deneyimleri, sinirbilim alanındaki çalışmalarıyla birleştirerek, bu alanda derinlemesine bir uzmanlık geliştirmiştir.
2 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir