Tarihteki En Ünlü Başarısız Deney: Michelson – Morley Deneyi. Hayatta öyle anlar olur ki, hatalarımız başarılarımızdan daha öğretici olur. Mesela komşumuzun kedisinin karnından okşanmayı sevmemesini öğrendiğimiz anda olduğu gibi. Ya da birkaç gencin kazayla fizik kanunlarını tersine çevirdiği zamanki gibi. Michelson – Morley deneyinin çantada keklik olması gerekiyordu fakat bunun yerine deney her şeyi değiştirdi.
Michelson-Morley deneyi
1885’te Michelson, Edward Morley ile bir işbirliğine başladı.Işık dalgalarını taşımak için önerilen uzayda bir ortam olan varsayımsal ışık saçan etere göre Dünya’nın hızını tespit etme girişimi, İlk olarak 1880-81’de fizikçi AA Michelson tarafından Almanya’da gerçekleştirilen test, daha sonra 1887’de Amerika Birleşik Devletleri’nde Michelson ve Edward W. Morley tarafından rafine edildi.
Prosedür bir şeye bağlıydı, Michelson interferometre , karşılıklı olarak iki dik yönde hareket eden ışık için optik yol uzunluklarını karşılaştıran hassas bir optik cihaz. Michelson, eğer ışığın hızı, Dünya’nın içinde hareket ettiği önerilen esire göre sabit olsaydı, bu hareketin, Dünya’nın hareket yönündeki ışık hızı ile Dünya’nınkiyle dik açılardaki ışık hızı karşılaştırılarak tespit edilebileceğini düşündü. Ama ışığın hareketinde Fark bulunamadı. Bu sıfır sonuç, eter teorilerini ciddi şekilde gözden düşürdü ve sonunda Albert Einstein’ın 1905’te ışık hızının evrensel bir sabit olduğu önerisine yol açtı.
Bu deneyin şok edici sonucu, ışığın test edilen çeşitli yatay yönlerde aynı hızla hareket etmesidir. Dünya, tüm beklentilerin ve kabul edilen astronomik modelin aksine, güneşin etrafında ölçülebilir bir şekilde hareket etmedi. Michelson ve Morley, Dünya’nın varsayılan hareketi yönünde yatay olarak boşalmış bir ışık huzmesinin, kuzeyden güneye veya güneyden kuzeye boşalmış bir ışık huzmesinin hızından neredeyse hiçbir fark göstermediğini buldu. Başka bir deyişle, deney, uzayın içerdiği anlaşılan her ne olursa olsun, Dünya’nın uzayda veya uzaya karşı hareket ettiğini tespit edemedi.
Deney Neyi Kanıtladı?
Eğer 20.yüzyıl fiziğiyle ilgili bir iki şey biliyorsanız, muhtemelen bu konunun nereye bağlanacağını anlamışsınızdır.
Michelson ve Morley, eterin ışık üzerindeki etkisini tespit edemediler, çünkü eter diye bir şey yoktu. Evet, ışık bir dalgadır ama aynı zamanda o bir parçacıktır. Kaynağından bağımsız nereye giderseniz her zaman aynı hızda ilerler.Deney, maddenin var olmadığını gösterdi, İl
Bunlar Albert Einstein ’in izafiyet ile genel görelilik teorilerinin temel taşlarıdır ve Michelson-Morley deneyi de geçen yüzyılın en etkili bilimsel fikri olarak bunun zeminini oluşturmuştur. İlgili makale: Gerçek Yaşamda Einstein’ın Görelilik Teorisini Görebilmenin 8 Yolu
İkilinin eteri keşfetmekteki başarısızlığı olmadan, bizler asla çözülmesi gereken bir problem olduğunu fark edemezdik. Bu da bilime başarılar kadar başarısızlıkların da katkı sağladığının başka bir kanıtı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Einstein’in Özel Görelilik Kuralı Üzerindeki Etkisi
Albert Einstein, 1905’te, Michelson-Morley deneyinden yirmi yıl sonra, şaşırtıcı bulgularını açıklayan bir makale yayınladı. Eter olmadığını iddia etti, çünkü ışık İletmek için bir ortama ihtiyaç duymayan belirli bir dalga türüdür. Farklı gösteren belirli bir referans çerçevesi yoktur. Ölçümler hızının ışık eter kavramı olmadan.
”Bir öğrenci olarak aklımda bu fikirler varken, Michelson deneyinin garip sonucunu öğrendim. Sonra sezgisel olarak anladım ki, bunu bir gerçek olarak kabul edersek, Dünya’nın etere karşı hareketini düşünmek bizim hatamız olmalı. Bu, beni şu anda prensip olarak adlandırdığımız şeye götüren ilk yoldu.Özel görelilik.” -Albert Einstein
Bunlar da ilginizi çekebilir:
- Dünyanın En Zararlı Bilim İnsanı: Thomas Midgley
- Atom Bombasının Mucidi: Julius Robert Oppenheimer
- Tüm Zamanlarda Yapılmış En İyi 10 Bilimsel Deney
- Sonlandırılmak Zorunda Kalınan Bir Deney: Stanford Hapishane Deneyi
Çeviri: ŞEVVAL KARA