Zeki İnsanların Başarısız Olduğu Beş Durum

Suna Kırgız
Okuma süresi 4 Dakika

Çoğu şirket yüksek zekalı kişiler tarafından yönetilir. Buna rağmen, bir şeyler ters gitmeye başladığında, bu genelde bu kişilerin aptalca hatalarından dolayıdır. Felaketler, aslında çok yetenekli olan yöneticilerin, kendilerinin fark edemediği ancak başkaları için âşikâr olan hataları yapmaları ve böylece kendilerini sabote etmesi sonucu meydana gelir.

Etkileyici rekorları olan, zeki ve tecrübeli insanlar bu hataları nasıl yapar?

Dartmouth’s Tuck İşletme Okulu’nda bir profesör olan Sydney Finkelstein, bu cevabı 6 yıl boyunda aradı.

Kendisi ve iş arkadaşları, iş dünyasının en ünlü başarısızlıklarından 51 tanesini araştırıp, CEO’larla ve her seviyeden insanlarla röportaj yaptılar. O ve ekibinin bulgularına göre, zekî liderler tarafından alınan yanlış kararlar, bazen kasti, bazen de yanlışlıkla, en başarılı kuruluşları bile yerle bir edebilecek kibir dolu bir şablon oluşturuyor. Finkelstein’ın çalışmalarındaki liderlerin ortak özellikleri şu şekildedir:

1. Kendilerinin, Bulundukları Odadaki En Zeki İnsan Olduklarını Zannederler

Çoğu başarılı lider, ne kadar zekî olduğunu bilir. Zekâları kişiliklerini o kadar sarmıştır ki, çoğu zaman başkalarından gelen girdilerin gereksiz olduğuna inanırlar. Hızlı kararlar verirler ve herhangi bir yanlış anlaşılma olduğunda sorulara cevap vermezler.

Bu, güçlü bir liderin beyaz perde imajına uysa da, tedbirsiz şekilde verilen anî kararlar, çoğu zaman çok büyük hatalara yol açar. Diğer insanların ne düşündüğünü bilmemek veya umursamamak başarısızlık ihtimalini artırır.

2. Kendilerini “Evetci” Kadın ve Erkeklerle Kuşatırlar

Bazı liderler sadakate o kadar saplantılı hale gelmiştir ki, etraflarındaki insanlardan, verdikleri her kararda düşüncesizce desteklenmeyi beklerler. Bu diğer çalışanları yabancılaştırır ve başka şekillerde şirketin başarılı olmasına yardımcı olabilecek sesleri susturur.

Bir lider, fikir farklılığını sadakatsizlik veya daha kötüsü, otoritesini sorgulamak olarak gördüğü zaman, uyarı bayraklarını sallayacak kimse kalmaz.

3.Kendilerini ve Şirketlerini Dokunulmaz Zannederler

Yüksek amaçlara veya sağlıklı bir kibir anlayışına sahip olmak kötü bir şey değildir. Ancak bu liderler başarılarını daimî olarak görürler. Fikirlerine o kadar tutkunlardır ki, rakiplerinin onlara asla yetişemeyeceğine, şartların hiçbir zaman değişmeyeceğine ve asla herhangi bir aksilik olmayacağına inanırlar.

Bu gerçekdışı beklentiler, başarısızlığı kaçınılmaz kılar. Liderler devamlı bulundukları yeri sorgulamalıdırlar. Özellikle de en tepede iseler.

4.”Ben”in Nerede Bittiğini ve Şirketin Nerede Başladığını Kestiremezler

Finkelstein’ın araştırmasındaki liderler, yüksek profil sahibi ve şirket imajı ile takıntılılardı. Sonuç olarak, şirketi etkili bir şekilde yönetmek yerine şirketin yüzü olmakla meşgullerdi. Bu sadece durgunluğa yol açmamakla kalmayıp aynı zamanda dürüstsüzlük ve yolsuzluğa neden oldu.

Şirketi kendine ait olarak gören bir liderin, şirketin imajını kirletecek birşeyi saklaması daha muhtemeldir, bu gerek düşük rakamlar gerek de hatalı ürünler olsun.

5. Kırmızı Bayrakları ve Uyarı Levhalarını Görmezden Gelirler

Bazı liderler kendi kişisel görüşlerine o kadar bağlılardır ki, bunların peşinden giderken şirketi bir uçurumdan aşağı sürükleyebilirler. Bu liderlerin çoğu girdi ve öneri talep ederler ancak kendilerini frenleyemezler. Azim, liderlik için gerekli bir vasıftır, ancak bu gerçekleri görmezden gelmek anlamına gelmemelidir.

Özet Olarak: Kötü haber şu ki, bu hatalar zarar verici olduğu kadar, yaygın da. İyi haber ise, bu hataların farkında olunduğu sürece onları düzeltmek çok kolay.

Bunlar da ilinizi çekebilir:

Editör / Yazar: İsa EKİCİ

Bu makaleyi paylaş
Suna Kırgız, beslenme ve diyetetik alanında uzman bir diyetisyendir. Sağlıklı yaşam ve dengeli beslenme konularında kişiye özel çözümler sunarak, danışanlarının yaşam kalitelerini artırmayı hedefler. Diyabet, kalp hastalıkları ve obezite gibi sağlık koşullarına yönelik beslenme programları oluşturma konusundaki derin bilgisi ile, sağlıklı yaşam tarzı değişikliklerini teşvik etmektedir.
2 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir