Böylesi bir salgın sırasında yaşam oldukça zor bir hale gelebiliyor. Sosyal medyanın hayatımızın bir parçası haline gelmiş olması ve bu kaynaklardan sabah akşam Koronavirüs haberlerine maruz kalıyor olmanız ister istemez duyulan kaygıyı arttırıyor ve durumu daha çekilmez bir hale getiriyor.
Bu yüzden, son zamanlarda güncel, ilginizi çekebilecek bilim dünyasına ait bazı haberleri sizin için derledik. Keyifli okumalar dileriz..
CRISPR ilk kez genetik renk körlüğü tedavisinde kullanılmaya başlandı.
Tıp dünyasında ilk defa, Oregon sağlık ve Bilim Enstitüsü’ndeki cerrahlar, erken çocukluk döneminde körlüğe neden olan nadir bir genetik durum olan Leber konjenital amaurosis için CRISPR gen düzenleme tekniğini kullandılar.
Bu denemenin nasıl sonuç vereceğini beklerken, bu başarı, Huntington hastalığı tedavisi, uçuklar, HIV, ve bazı kanser türleri için bağışıklık tedavileri gibi diğer çalışmalarının da içinde bulunduğu listede yerini alıyor. Tıbbi araştırmacıların böylesine güçlü araçlara sahip olduğu bir zamanda yaşıyor olmamız elimizdeki en büyük kozlardan birisi.
İlgili makale: Gen Düzenleme İle (CRISPR) Dünyada İlk Kez Kalıtsal Körlük Tedavisi Deneniyor!
Svalbard’daki tohum rezervine 60,000 yeni tohum eklendi.
Şubat ayında, yerli bir ABD kabilesinden kalan tohumlar dahil olmak üzere Norveç’in Svalbard takımadalarında bir dağın içerisinde yer alan küresel tohum rezervine 60,000 tohum örneğinden oluşan yeni bir eklenti yapıldı.
Rezerve yapılan bu çapta bir ekleme, biyoçeşitlilik ve gıda güvenliğin potansiyel kaybıyla ilgili dünya çapında artan endişeyi gözler önüne seriyor. Ancak bunun yanında gelecek nesillerimize duyduğumuz sorumlulukların da somutlaştırılmış olumlu bir örneği.
Evrensel ölçekte potansiyel bir grip aşısı önemli klinik testleri geçti.
Gribe neden olan virüs sürekli kendisini değiştirir ve ona karşı bağışıklılık kazanma yeteneğimizin bir adım önündedir. Bu nedenle, hastalıktan korunmamız için her sene yeniden aşı olmamız gerekiyor. “Evrensel” bir grip aşısı bize bu yarışta büyük bir avantaj sağlayacaktır ve bu sefer elimizde gerçekten umut verici bir aday var.
Grip-v adlı aşı, insan üzerinde kullanımı konusunda güvenilirliği göstere faz I ve faz II testlerini başarıyla geçti. Ayrıca aşının en az altı ay süren bağışıklık tepkilerini aktifleştirdiği bulundu. Denemelerin bir sonraki aşamalarda ne gibi sonuçlar vereceğini dört gözle bekliyor olacağız.
İlginizi çekebilir: Grip Aşısı Hakkında Bilmediğiniz Gerçekler ve Yan Etkileri
Bilim insanları kırmızı-yeşil renk körlüğünü düzeltebilen lensler icat etti.
Yeni bir lens türü gözleri yeşil ve kırmızı tonları ayırt etmede zorluk çeken kişilerin renk spektrumlarındaki limitlerini eski haline getirebiliyor. Bu teknoloji halihazırda bazı güneş gözlüğü modellerinde yer alıyor. Yakında Tel Aviv Üniversitesi mühendislerinden oluşan ekip sayesinde bu yeni kullanımı da insanların kullanımına sunulacak.
Bir HIV hastasının iyileştiği bildirildi. Bu durum daha önceden de gözlemlenmişti.
Araştırmacılar, HIV virüsünü taşıyan bir hastanın, tedaviyi durdurduktan 30 ay sonra kanında enfeksiyon izi kalmadan, özel bir kök hücre tedavisi görerek tedavi edildiğini ve bunun ikinci defa başarıldığını açıkladı. Bu başarı genelleştirilmiş bir tedavi oluşturmuyor çünkü hasta bu deneysel tedaviden faydalanmasını mümkün kılan bir tür lenfomaya sahipti.
Fakat bu bilim insanlarının sınırları hiç olmadığı kadar genişletebildiğini ve tıp dünyasında yeni bir kırılma noktasının yaşandığını gösteriyor.
Niue dünyanın ilk “Kara Semalı Ulus” seçildi.
Güney Pasifikte yer alan ufak Niue ilk Karanlık Semalı yer olarak adlandırılma onuruna erişti.
Bu atıf, doğal karanlık gece ortamını korumakla görevli, yapay ışık kirliliğinden koruyan, kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan International Dark-Sky Association (IDA) tarafından verilmektedir.
Işık kirliliğinin hayvanlar, bitkiler ve insanlar üzerindeki olumsuz etkilerini gösteren birçok çalışma mevcut. Bu da gökyüzünün doğal halini korumanın ne kadar önemli olduğunu ortaya çıkartıyor.
Hidrojen yakıt üretimi için temiz ve 25 kat daha verimli bir yöntem bulduk.
Hidrojen yakıtı eğer ucuz bir şekilde ve çok enerji ihtiyacı duymadan üretebilseydik piyasadaki gelecek vaat eden sıfır emisyon seçeneklerinden birisi olabilirdi. Tokyo’da bir araştırma ekibi, ışık ve belirli bir çeşit pas gibi birkaç temel bileşeni kullanarak hidrojen yakıt üreten bir yöntem geliştirmeyi başardı. Yeni bir çalışma, bu yöntemin mevcut yöntemlerden 25 kat daha verimli olduğunu gösteriyor.
Yenilenebilir enerjiyi depolamak için yeni bir yöntem düşünülüyor. Dahası, gerekli tüm teknolojiye zaten sahibiz.
Sürdürülebilirlikten bahsetmişken, yenilenebilir enerjinin büyük kitleler tarafından benimsenmesinin getirdiği zorluklardan birisi de büyük ölçekli depolama sorunudur. Ancak, tam da bu sorun için mükemmel bir yöntem ileriye sürüldü: Pompalı termal elektrik depolama. Bu yaklaşımda, elektrik öncelikle ısıya dönüştürerek depolanır ve ihtiyaç duyulduğunda bir motor aracılığıyla ısıyı tekrar elektriğe geri çevrilir.
Belirli coğrafi şartları gerektiren suyu pompalama tekniğinin aksine, bu tür depolama birçok yere inşa edilebilir ve elektriği ısı halinde depolama için termodinamik ilkeleri kullanır. En iyi kısmı da kullanıma başlanmış olması.
İklim değişikliğinde güneşi sorumlu tutan hatalı bir makale literatürden geri çekildi.
Haziran 2019 tarihinde Scientific Reports’da yayınlanan bir makale ortalığı sallamıştı. Bilim dünyası Güneş’in hareketlerinin insan kökenli küresel ısınmanın gerçek nedeni olduğunu iddia eden bu hatalı çalışmayla ilgili duyduğu endişeyi belirtmekte hızlı davranmıştı.
Şimdi, tanınmış derginin editörleri hataları açıklayan bir geri çekilme bildirimi yayınlayarak bilimsel kaydı düzeltti. Yanlış bir şey başlangıçta gözden kaçabilse bile, bilimsel süreç hala hatayı düzeltmek için yeterince titiz olduğunu gösteriyor. Bu ilginç olayın tamamını buradan okuyabilirsiniz.
İklim değişikliğini 76 farklı yöntemle yavaşlatabilirsiniz.
Kar amacı gütmeyen Drawdown projesi tarafından yayınlanan bir rapor, iklim değişikliğini yavaşlatmak istiyorsak başvurabileceğimiz 76 yöntemi sizin için sıraladı. Bu stratejiler enerji üretimi anlayışlarımızı değiştirmemizden tutun besin tüketimimizi azaltmaya ve hatta kadınlara daha çok yetkiler vermeye kadar uzanıyor.
Dahası, bu çözümler aslında statükoyu (hiçbir şey yapmamak olarak da bilinir) korumaktan daha ucuz. Drawdown projesi, bu 76 yöntemi kullanarak, iklim hasarlarından ve kirlilikle ilgili sağlık masraflarından yaklaşın 144 trilyon ABD dolarına kadar tasarruf sağlanabileceğini öngörüyor. Haydi durma, bunu yapabileceğimizi herkese söyle!
Çeviri: Kerem Hacıoğlu / Kaynak: Science Alert