Kutu Denizanası

Kutu Denizanası Dünyanın En Zehirli Deniz Yaratığı

Atlas Kardemir
Okuma süresi 8 Dakika
Kutu Denizanası Resmi

Kutu denizanası (Chironex fleckeri), Deniz arısı olarak da bilinir. Bilimsel adı, Cubozoa ‘dır.

Kutu denizanası o kadar güçlü bir zehir salgılar ki, kan basıncında hızlı bir artışa neden olur, bu da kalbin sıkışmasına, ölüme neden olabilir. Köpekbalıklarının kendilerine ait bir haftaları varsa, neden denizanası olmasınlar?

Denizanasının tehditkar bir ağzı veya korku uyandıran sırt yüzgeci olmadığı için mi?

Denizanasının sahile gidenleri katletmesini konu alan uğursuz bir film yapılmadığı için mi?

kutu denizanası
Chironex fleckeri, zehiri dünyanın en ölümcülleri arasında yer alan bilinen 51 kutu denizanası türünden biridir. Kredi: KELVIN AITKEN/VWPICS VIA AP IMAGES

Yoksa denizanasının dokunaçları spagetti ipleri ile ezilmiş sakızlı ayılar gibi görünürken, birçok köpekbalığının insan etine dönüşebilen jilet gibi keskin dişleri var diye mi?

Kabul edelim ki Denizanası korku uyandırmaz, sadece rahatsız edicidir..

Denizanası sokmaları acı ve kaşınmaya neden olurken köpekbalıkları bir uzuv koparabilir.

Kutu Denizanası Hakkında Kısaca Bilgi

  • ORTAK AD :Kutu denizanası (Box Jellyfish)
  • BİLİMSEL ADI :Cubozoa
  • TİP :omurgasızlar
  • DİYET :etobur
  • VAHŞİ DOĞADA ORTALAMA YAŞAM SÜRESİ :1 yıla kadar
  • BOYUT :3 metre uzunluğunda; 25 cm çapında
  • AĞIRLIK :2 kg’a kadar

Kutu Denizanası Avlanma

Kutu Denizanası
Kutu denizanası, midede avını sindirir. Kredi: Damocean / Getty Images

Kutu denizanası meraklı bir cinstir. İki düzine gözleri var, bunların çoğunda mercek, kornea ve iris bulunur. Yani görebilirler. Sıradan bir denizanası balığının anatomisi, yalnızca ışığı karanlıktan ayırt etmelerine yararken, kutu denizanası kuzenlerine göre daha gelişmiş bir sinir sistemine sahiptir ve nesnelerden hızla bir şekilde kaçınmalarına ve bunlarla etkileşimde bulunabilir.

İşin en kötü yanı ise şu olabilir: yemeklerini bekleyen diğer denizanası türlerinin aksine, avlarını aktif bir şekilde yüzerken avlayabilir. Yağmur fırtınasındaki şemsiye gibi çan şeklindeki kafalarını açıp kapatarak suda saatte 6,43 kilometre hızla ilerleyebilirler.

Manoa’daki Hawaii Üniversitesi’nde deniz biyoloğu ve dünyanın en önde gelen kutu denizanası uzmanı Dr. Angel Yanagihara, kutu denizanasının çıngıraklı yılan gibi zehir salmadığını söylüyor.

Bunun yerine, bir kutu denizanası soktuğunda, öğünlerini yakalamasına ve sindirmesine yardımcı olan bir “sindirim kokteyli” salar.

Yanagihara, insanlarda ise sindirim kokteylinin moleküler bir saçma gibi davrandığını tüm hücrelerimizde deliklere neden olduğunu söylüyor. Bir kişinin kalbi beş dakika kadar kısa bir sürede durabilir.

Kutu denizanası, en az 600 milyon yıl öncesine dayanan ve birkaç kitlesel yok oluştan sağ kurtulan gezegendeki en eski hayvan türleri arasındadır. Tüm denizanalarında olduğu gibi ısınan okyanuslar ve sonunda suya giren oksijen tüketen gübreler nedeniyle bunlarında sayıları artıyor.

Kutu denizanaları tarafından defalarca sokulan ve hayatta kalan Yanagihara, “Onların bize oluşturduğu tehlikedense bizler onlar için daha büyük bir tehlikeyiz. ” diyor.

Kutu denizanasının diğer özellikleri

Kutu Denizanası
Kutu Denizanası Resmi

Ama ya size en tehditkar köpekbalığından daha tehditkar bir denizanası türü olduğunu söyleseydik. Bilimsel adı Cubozoa’dır, kutu denizanası olarak bilinir. Sıkıcı kuzenlerinin aksine, kutu denizanasının güçlü bir zehri vardır.

Ne kadar mı güçlü?

Avustralya kutu denizanası olarak da bilinen Chironex fleckeri türü o kadar zehirlidir ki 1,8 metre uzunluğundaki dokunaçlarından biri size dokunursa, kıyıya ulaşmadan ölmeniz mümkündür. Gezegendeki en zehirli deniz hayvanı kutu denizanası olarak kabul edilir.

Öte yandan, eğer Lilliputian Carukia Barnesi tarafından sokulursanız, ölmek için yalvarabilirsiniz, çünkü yarattığı ağrı, kusma, baş ağrısı ve endişe dayanılmaz bir şeydir. Bazen sıvı akciğerleri doldurur ve tedavi edilmezse ölümle sonuçlanabilir.

Boxies genellikle Hint-Pasifik Okyanusu’ndaki kendi bölgelerinde ve Kuzey Avustralya’nın sularında yaşarlar, ancak Hawaii çevresindeki sularda ve Körfez Kıyısı ile Doğu kıyısı sularında da yaşarlar. Her üç okyanusta da sadece bir avuç tür bulunabilir.

Deniz eşekarısı ve deniz iğneleri olarak da bilinen kutudenizanası, tanımlanmış 50 türü içeren knidokistler adı verilen bir sınıfı mevcuttur. Knidokistler yaklaşık 5.000 batma hücresi ile 15’e kadar dokunaçlara sahip olabilir.

Bu hücrelerin her biri, mikroskobik iğneleri saatte 60 kilometreden fazla bir hızla avına fırlatabilen, kan basıncında hızlı bir artışa neden olan bir zehir salgılar. Bu toksin kurbanının kalbinin sıkışmasına ve ölmesine neden olur.

Resmi bir ölüm kaydı tutulmamasına rağmen, sadece Filipinler’de her yıl kutu denizanası sokmalarından 20 ila 40 kişi ölüyor.

Uzmanlar, dünyadaki ölüm oranının bildirilenden daha yüksek olduğunu söylüyor çünkü doktorlar genellikle semptomları yanlış teşhis ediyor ya da ölüm nedenini yanlış tanımlıyor.

Araştırmalara göre, 43 tür kutu denizanası;  köpekbalıkları, vatozlar ve deniz yılanlarından daha fazla ölüm ve yaralanmaya neden oluyor.  Yani bir kara dul tarafından ısırılırsanız hayatta kalma şansın daha yüksek olur.

Kutu denizanası hakkında 5 merak edilen soru

Kutu denizanası hakkında en çok merak edilen 5 soruyu sizin için aşağıda listeledik.

1. Zehirli mi?

kutu denizanası
Chironex fleckeri, zehiri dünyanın en ölümcülleri arasında yer alan bilinen 51 kutu denizanası türünden biridir. Kredi: KELVIN AITKEN/VWPICS VIA AP IMAGES

Kutu denizanası o kadar zehirlidir ki; zehirleri, kalbe, sinir sistemine ve cilt hücrelerine saldıran toksinler içeren, dünyanın en ölümcülleri arasında kabul edilir.

O kadar çok acı verici ki, insan kurbanlarının şoka girip boğuldukları veya daha kıyıya varamadan kalp yetmezliğinden öldükleri biliniyor. Hayatta kalanlar haftalarca hatırı sayılır derecede acı çekebilir ve genellikle dokunaçların temas ettiği yerde önemli yara izlerine sahip olabilir.

2. Sokması öldürür mü?

Yanagihara, dokunaçları çıkarmak, ısırığı sirkeyle durulamak veya buz uygulamak gibi en yaygın uygulanan yöntemleri inceledi. O ve meslektaşları, bu ve diğer yaygın yöntemlerin sokmayı daha da kötüleştirdiğini keşfetti.

Bir kutu denizanası sokmasını tedavi etmek için geliştirdikleri “Sting No More“ gibi zehir önleyici bir krem uygulamak ve acil yardım istemenin en iyi çözüm olduğunu söylüyor.

3. Ne kadar ölümcül?

Adını vücut şekillerinden alan kutu denizanalarının, nematosistler olarak bilinen biyolojik bubi tuzaklarıyla kaplı dokunaçları vardır, zehir yüklü küçük dokunaçlar. Bu zehir enjekte edilecek kadar talihsiz insanlar ve hayvanlar, soktuktan birkaç dakika sonra felç, kalp durması ve hatta ölüm ile sonuçlanabilir.

Bazı durumlarda, kutu denizanası zehiri, stres hormonlarının ve iltihaplanma proteinlerinin aşırı yüklenmesinin günlerce ağrı ve mide bulantısına ve ayrıca beyin kanamasına ve ölüme yol açabilen yüksek tansiyona neden olduğu Irukandji sendromuna neden olur. Bununla birlikte, sokma kayıplarının çoğu, kalp durmasından birkaç dakika içinde ölür.

4. Ne ile Beslenir, Ne Yerler?

Kutu denizanası, özellikle yeşil deniz kaplumbağaları ile beslenirler. Ayrıca; küçük balıkları, kabukluları, solucanları, denizanalarını ve diğer küçük avları yerler.

Saatte 4,6 mil (7,4 km) hıza kadar yüzerler ve hedeflerine zehir enjekte etmek için dokunaçlarını kullanırlar.

5. Türkiye’de denizanası var mı?

Kutu denizanası dünya çapında ılık kıyı sularda bulunurken, öldürücü türler öncelikle Hint-Pasifik bölgesinde ve kuzey Avustralya’da bulunur.

Türkiye’de en yaygın denizanası çeşitleri, ay denizanası ve rhizostoma polmo veya Barrel denizanasıdır. Her iki tür de aslında nispeten zararsızdır ve aslında bakacak olursak, tehlikeli olmaktan çok ürkütücüdür.

Bonus Bilgi

Kutu denizanası bir can daha aldı.

Dünyanın en zehirli yaratığı bir can daha aldı 12 Mar 2021’de, Far North Queensland’de 17 yaşındaki bir çocuk yüzerken Kutu denizanası sokması sonucu yaşamını yitirdi.

Zozan TATAR

Bu makaleyi paylaş
Atlas Kardemir, moleküler biyoloji alanında uzmanlaşmış bir araştırmacıdır. Genetik yapılar ve biyomoleküler süreçler üzerine derinlemesine çalışmalar yaparak, biyolojik sistemlerin moleküler temellerini anlamaya katkı sağlamaktadır. Özellikle genetik mühendislik ve biyoteknoloji uygulamaları konusunda elde ettiği bilgilerle, bilim dünyasında önemli projelere imza atmaktadır.