Aktif kömür hemen hemen her yerde bulunur: diş macununda, cilt bakım ürünlerinde, unlu mamullerde, içeceklerde ve su filtreleme sistemlerinde. İşte bu her yerde bulunan aktif kömür maddesi hakkında bilmeniz gerekenler.
Etkinleştiren ne?
Ulusal Başkent Zehir Merkezi’ne (Zehir Kontrolü) göre aktif kömür, yüksek sıcaklıklarda yakılan karbon bakımından zengin malzemelerden üretilir.
Örneğin, odun, hindistan cevizi kabuğu veya kömür gibi karbon bakımından zengin malzemeler, bir kömür tozu oluşturmak için yüksek bir sıcaklıkta (600 ila 900 derece Santigrat veya 1.110 ila 1.650 derece Fahrenheit arasında) yakılır.
Kömür tozu daha sonra, gözenekli yapının oluşturulmasına yardımcı olmak için, klorür tuzları gibi bazı ilave maddelerle birlikte kömürleştirilir. Kömür daha ince bir gözenek ağı oluşturmak ve dolayısıyla ilave yüzey alanı oluşturmak için buhar veya karbon dioksit gibi oksitleyici bir gaza maruz bırakılarak işlenebilir.
Aktif kömür nerelerde kullanılır?
Sağlık uzmanları, Poison Control’a göre, belirli ilaçlarla aşırı doz almış veya zehirlenmiş hastalara aktif kömür uygular. İnce toz genellikle su veya başka bir sıvı ile karıştırılır ve hasta tarafından içilir veya mide pompalanmasına alternatif olarak gastrointestinal kanalın temizlenmesi için bir besleme tüpü yoluyla verilir.
Aktif kömür bir sünger gibi hareket eder: Toksin partikülleri aktif kömürün yüzeyine bağlanır, böylece toksinin vücuda absorbe olma olasılığı daha düşüktür. Bu, organik partiküller içeren ( karbon içeren ve genellikle oksijen, hidrojen veya azotla bağlanan bileşiklerdir) toksinlerle en iyi şekilde çalışır. Doz aşımı veya toksin tipine bağlı olarak, tek bir doz aktif kömür, yeterince hızlı verildiğinde çok etkili bir tedavi olabilir.
Aktif kömür ayrıca su filtrasyon sistemlerinde, solunum maskelerinde ve hava filtrelerinde bulunur. Toksinlerin vücuttan uzaklaştırılmasında ki gibi, aktif kömür, sudaki kirletici ve hava dahil, yakıtların, çözücü ve çok sayıda endüstriyel ve radyoaktif kimyasalları sindirerek bizi korur.
Aktif kömür ne için iyidir?
Aktif kömür artık diş macunu dahil olmak üzere tezgah üstü sağlık ve güzellik ürünlerinde kolayca bulunabiliyor. Çoğu kömür içeren diş macunları diş minesinde inanılmaz aşındırıcı ve yüksek hasarlara yol açabilir.
New York Tıp Üniversitesinde Diş Hekimliği Fakültesinden Prof. Benjamin Schwartz, “Kömürlü diş macunlarının uzun vadeli faydalarını özetleyen çok az klinik çalışma var. Bunun yerine, bu çalışmaların çoğu, uzun süre kömürlü diş macunu kullanımıyla uzun vadeli riskler gösteriyor.” Ek olarak, çoğu aktif kömürlü diş macunu florür içermez ve hatta diş boşluklarını önlemek için önemli bir bileşen olan florürün yararlarını bile tersine çevirebilir.
Aktif kömür, fazla yağ ve diğer kirleri emebileceğini iddia ederek, şampuan ve saç kremlerinden yüzdeki yıkama ve maskelere kadar her şeyde bulunabilir. Topikal olarak kullanıldığında aktive edilmiş kömür nispeten güvenli olsa da, Dermatology’deki Clinics dergisindeki bir 2019 çalışmasına göre, aktive edilmiş kömürün kozmetik kusurları ortadan kaldırmak için bir şey yaptığı iddiasını destekleyen herhangi bir klinik kanıt yoktur.
Birçok şirket, ürününde aktif kömür varlığının reklamını yapar ve ürünlerinin bu nedenle antiviral, antibakteriyel veya antifungal olduğunu iddia eder. Ancak Schwartz, bu ürünlerin sağlık açısından herhangi bir fayda sağladığına dair bilimsel kanıtlar bulunmadığını söyledi.
Mineral kömürler
Kömürden yapılanlar, çok çeşitli gözenekler oluşturma eğilimindedir; genellikle, tutulacak bileşiklerin farklı moleküler boyutlarda olduğu uygulamalar için daha uygundurlar.
Sert kabuklardan veya kemiklerden gelenler, küçük gözenekler oluşturur ve gazların arıtılmasında veya kuyulardan gelen suların arıtılmasında uygulanır.
Aktif kömür klorsuzlaştırmada nasıl çalışır?
Klorsuzlaştırma , aktif karbonun reaktif veya katalizör olarak müdahale edebileceği farklı reaksiyon yollarını takip edebilen karmaşık bir mekanizmadır.
Serbest klor suya klor gazı, sodyum hipoklorit çözeltisi veya kalsiyum hipoklorit tabloları (granüller) şeklinde eklenebilir.
Bu durumların herhangi birinde klor, kısmen ayrışma eğiliminde olan zayıf bir asit olan hipokloröz asit (HOCl) formunda çözülür.
Hipokloröz asit ile hipoklorit iyonu arasındaki dağılım, bu türlerin pH’ına ve konsantrasyonuna bağlıdır. Her iki moleküler form da serbest klor olarak tanımlanır.
Her ikisi de, suya eklendiğinde organik ve inorganik safsızlıklarla neredeyse anında reaksiyona giren ve mikroorganizmalar üzerinde biyosidal etki gösteren güçlü oksidanlardır.
Dezenfeksiyonun bu aşamasında reaksiyona giren ve müdahale eden klor serbest olmayı bırakır ve birleşik kalır ve serbest olmayı bırakır. Bu aşama bittiğinde artık serbest klorun granüler aktif karbon vasıtasıyla uzaklaştırılması gerekir.
Karbon serbest klora maruz kaldığında, HOCl veya OCl’nin klorür iyonuna indirgendiği reaksiyonlar gerçekleşir. Bu indirgeme, farklı olası reaksiyon yollarının sonucudur.
Bunlar da ilginizi çekebilir:
- Diş fırçasını bütün kültürler kullanmıyor. Fakat Alternatif Yöntemler Ne Kadar Etkili?
- Bilim insanları son diyet trendlerinin 5’ini inceledi, bunların 2’si kesinlikle tavsiye edilmiyor.
- Karbondioksit ’den grafen üretimi…
- Nazilerden Kaçan Nükleer Öncü: Lise Meitner
Çeviri: Ülkü Güngör