Ölmekte olduğumuz o anda beynimize ne olduğu sorusu birçok kişi tarafından merak ediliyor. İnsanlar bu soruyu binlerce yıldan beri soruyor ve bilim aracılığıyla cevaplamak için uğraş veriyorlar. Bu konunun cevabının 1980 yılında çekilen Star Trek: The Next Generation’da olduğu ortaya çıktı. Sadece birkaç ay önce, bir nörolog ekibi tarafından ölüm anında beyne ne olduğunu açıklayan bazı inanılmaz araştırmalar yayınladı.
Ölüm Anında Beynimize Ne Oluyor?
Bu tür şeyler daha önce hayvanlarda görülmüştü ama insanların bu konudaki deneyimi bilinmiyordu. Aslında bu ekip beynin kalp durduktan sonra dakikalarca canlı kalabileceğini kanıtladı. Kalbin atışı ve kanın pompalanması olmadığında beyin hızla oksijenden mahrum kalacaktır.
Böylece, 20 ila 40 saniye içinde, “serebral iskemi” devreye girer ve nöronlar temelde dwindling enerjisini korumak için “uyku moduna” girerler. (serebral iskemi: Beyin dokusunun ölümü inme olarak adlandırılır.)
Beyin bu noktada (teoride) hayata geri getirilebilmesine rağmen elektriksel olarak aktif değildir.
Kalbin durmasından birkaç dakika sonra nöroelektrik aktivite dalgası ve beyin tsunamisi olarak bilinen ısı – beyinde yanıp söner.
Beyin, sinir hücrelerinin iç ve dış arasındaki iyonların eşit olmayan dağılımını sürdüremez, bu nedenle nöronları depolarize eder ve elektrokimyasal enerjinin yükselmesine izin verir.
Charité’nin Stroke Research Merkezi’nden Dr. JensDreier keşfettikleri bu sürecin ilk defa 1988’de yayınlanmış olan TheStar Trek: The Next Generation (Yeni Nesil) adlı filmde nasıl anlatıldığıyla ilgili bir açıklama yaptı. Çalışmanın araştırmacıları, mekanizmanın bölüm içerisinde garip bir şekilde resmedildiğini düşünüyorlar.
Filmde şeytani siyah çamur canavarı olan Armus’la savaşan Teğmen Tasha Yar ağır yaralanır. Ekip tarafından gemide teğmen Yar’ın ölümünü izlemektedirler.
Tıpkı yeni bilimsel araştırmanın açıkladığı gibi Komutan Beverly Crusher, teknik olarak beyin aktivitesi olmamasına rağmen, Teğmen Yar’ı yeniden canlandırma umudu bulunduğunu belirtiyor.
Şimdiki bilimsel araştırmada açıklandığı gibi, başka bir mürettebat üyesi de “Nöronlar depolarize olmaya başlıyor” diye ekliyor.
Araştırmacılar Star Trek’i yapanların bu bilgileri bir zaman yolculuğunda bulmadığına eminler. Bu bilgilerin hayvanlarda yapılan benzer bir çalışmadan dizi senaristleri tarafından alınmış olabileceği düşünülüyor.
Bu tür beyin dalgalarıyla ilgili ilk araştırmalar 1940 yılında tavşanlar üzerinde Brezilyalı bir nörofizyolog tarafından yapıldı.