Bu yazıda, dünyanın yuvarlak olduğunun kanıtlarını ve popüler bilimin ışığında güncellenmiş halini bulacaksınız. Birkaç milenyumdur insanlık Dünya’nın yuvarlak olduğunu biliyor ve bunu anlamak için size birkaç metot göstereceğiz.
Bunu yapmak için birkaç fikrim vardı ancak PhilPlait’in (Astronom) BBC ‘ye yazdığı “Düz Dünya” adlı yazısı son sıralar ilginç dürtülere kapılmama sebep oldu.
Phil, Düz Dünya Topluluğunu yeniden inşa etmenin zahmet etmenin bile saçma olduğunu iddia ediyor – ben de aynı fikirdeyim.
İşte, dünyanın yuvarlak olduğunu kanıtlayan 10 şey:
1. Ay
İnsanlık şunu artık çok iyi biliyor ki, Ay bir dilim peynir veya gülümseyen bir Tanrı değil, bu fenomenler yeterince güzel açıklanmış durumda. Bu konu antik Yunanlılar için büyük bir gizem olsa da, doğru bilgiye ulaşmak için yaptıkları gözlemler insanlığın gezegenimizin şeklini anlamasına yardım etti.
Aristo (Dünyanın şekliyle ilgili bir çok gözlem yapan kişi), Ay tutulması sırasında Dünyanın Ay üzerine düşen gölgesinin dairesel olduğunu gözlemlemiştir. Bu gölge Dünyanın yuvarlak olduğunun kanıtları arasındaki harika bir ispattı.
Dünya devamlı olarak döndüğü için (şüpheniz var ise kesin bir kanıt için “FoucaultPendulum” deneyine bakın) her Ay tutulmasında oluşan oval gölge bizlere Dünyanın şeklinin yalnızca yuvarlak değil, aynı zamanda küresel olduğunu kanıtlar niteliktedir. Yani ay tutulması dünyanın yuvarlak olduğunu kanıtlar nitelikte.
2. Gemiler ve Ufuk Çizgisi
Soru: Ufuk çizgisi dünyanın yuvarlak olduğunu kanıtlar mı?
Cevap: Son zamanlarda bir limanda bulunduysanız veya bir sahilde öylece dolaşırken ufka baktıysanız, çok ilginç bir olayla karşılaşmış olabilirsiniz: yanaşan gemiler birden ortaya çıkmaz sanki denizin içinden yavaşça su üstüne çıkıyor gibi görünürler.
Ancak gemiler yanaşırken su üstüne çıkmadığı gibi uzaklaşırken de batmazlar. Gemilerin yavaşça ortaya çıkmalarının sebebi Dünyanın şeklinin düz değil yuvarlak olmasıdır. Bu durumda, ufuk çizgisi dünyanın yuvarlak olduğunu kanıtlar.
Daha detaylı inceleyecek olursak; Bir portakalın üzerinde sizin görüş alanınıza doğru yürüyen bir karınca düşünün. Eğer portakalın baş kısmına bakarsanız, portakalın yuvarlak şeklinden dolayı karıncanın size doğru yavaşça yükselerek görünmeye başladığını göreceksiniz.
Aynı deneyi portakal üzerinde değil de düz bir yüzeyde yaparsanız, uzaktan gelen karıncanın yavaşça yükseldiğini değil yavaşça ortaya çıktığını fark edersiniz (ne kadar keskin bir görüş açısına sahip olduğunuza bağlı olarak).
3. Değişken Takımyıldız Görünümü
Dünyanın yuvarlak olduğunun kanıtları arasındaki bu gözlem Ekvatordan başka bir noktaya hareket eden birinin aynı takım yıldızları göremeyeceğini iddia eden Aristo tarafından yapılmıştır.
Mısır seyahati sonrası Aristo, “Mısır ve Kıbrıs’ta görünüp, daha kuzey bölgelerde göremediğiniz takım yıldızlar var” şeklinde bir gözlemde bulunmuştur. Bu olay ancak üzerinde bulunduğumuz gezegenin yuvarlak olmasından kaynaklanabilecek bir durumdur.
Aristo Dünyanın küresel şekli ile ilgili şunları da eklemiştir, “mükemmel şekilli bir küre değil çünkü öyle olsaydı bu kadar küçük değişimler bu kadar az mesafede meydana gelmezdi”.
Ekvatordan uzaklara gidildikçe, bilinen takım yıldızları ufuk çizgisine doğru yaklaşırken yerlerine yeni takım yıldızlar gelmektedir. Eğer Dünya yuvarlak değil de düz olsaydı bunun gerçekleşmesi imkansızdı.
4. Çubuklar ve Gölgeler
Eğer bir zemine bir çubuk sabitlerseniz, zemine gölgesi düşer ve bu gölge zamanla hareket eder (antik zamanlarda kullanılan saat yöntemi). Eğer Dünya düz olsaydı, farklı lokasyonlara dikilmiş aynı boyutlarda iki ayrı çubuğun gölgeleri aynı olurdu. Eratosten (MÖ 276-194) bu yöntemi Dünyanın çevresini tam olarak hesaplamak için kullanmıştı.
5. Yüksekten Bakmak
Düz bir zemin üzerinde durup ufka bakın, gözlerinizi kısın ve görmeye çalışın hatta en sevdiğiniz dürbünü çıkarıp gözlerinizin görebildiği kadar uzaklara bakın. Daha sonra en yakın ağaca tırmanın – ne kadar yüksekse o kadar iyi, sadece o dürbünleri düşürmemeye ve lenslerini kırmamaya dikkat edin. Sonra tekrar bakın, gözlerinizi yorun ve dürbünle ufka doğru bakın.
Tırmandıkça, daha uzağa bakacaksınız. Genellikle, bunu dünyadaki engellerle ilişkilendirebiliriz ama gerçek sebep bu değil. Tamamen engelsiz ve düz bir arazide durup ufka baksanız bile, yüksek bir yere çıktığınızda daha uzakları görebilecektiniz. Bunun sebebi dünyanın düz olmamasıdır.
6. Uçağa Binmek
Eğer daha önce bir başka bir ülkeye gitmek için uçağa bindiyseniz (uzun mesafeli uçuşlarda) uçaklar ve Dünya ile ilgili şaşırtıcı 2 gerçeği fark etmiş olabilirsiniz.
Uçaklar uzun bir süre boyunca düz bir yolda gidebilirler ve bunun sonucunda herhangi bir köşeden aşağı düşmezler. Ayrıca uçaklar durmadan dünyanın çevresini dolaşıp aynı noktaya dönebilirler.
Eğer Pasifik okyanusunu geçerken pencereden dışarı bakarsanız çoğu zaman Dünyanın küresel şeklini rahatlıkla görebilirsiniz. Eskiden en iyi görüntü Concorde’lardan alınırdı, şimdi Virgin Galactic’ten gelecek yeni görüntüleri görmek için sabırsızlanıyoruz.
7. Diğer Gezegenlere Bakmak
“Dünya diğer gezegenlerden farklıdır.”, buraya kadar doğru. Şu ana kadar yaşamın olduğu başka gezegenler keşfedemedik. Ancak,her gezegenin sahip olduğu bazı belirgin karakteristik özellikler vardır ve bütün gezegenler benzer şekilde hareket ediyor veya benzer karakteristik özellikleri gösteriyorsa bizim gezegenimizin de aynı olduğunu kabul etmek mantıksız değildir.
Başka bir deyişle, farklı yerlerde yaratılan ve farklı boyutlarda ki birçok gezegen aynı özellikleri gösteriyorsa, bizim gezegenimizde aynı özelliktedir. Bütün gözlemlerimiz Dünyanın küresel olduğunu gösteriyor. Aksini düşünmek için çok iyi bir nedenimiz olmadığı sürece bu böyle.
1610 da Galilei Galileo Jüpiter ’in etrafında dönen Ay’lar olduğunu gözlemledi ve bunları büyük gezegenlerin etrafında dönen uydular olarak tanımladı. Kilisenin, her şeyin Dünyanın etrafında dönmesi gerektiği görüşüne karşı çıkan bu açıklamayı kabul etmesi çok zordu.
Bu gözlem aynı zamanda sistemimizdeki bütün gezegenlerin Güneş ekseni etrafında döndüğünü gösteriyordu. Düz bir Dünya (bizimki veya bir başka Dünya)gözlemlenmesi, gezegen hareketleri ve şekilleri ile ilgili bildiğimiz tüm tabuları yıkacak inanılmaz bir gözlem olurdu.
Bu sadece bildiğimiz her şeyi değiştirmekle kalmaz aynı zamanda yıldız oluşumlarını (Güneşin düz dünya teorisine uyması için bilinenden çok farklı hareket etmesi gerekirdi) ve uzay boşluğundaki hız ve hareket teorilerini de değiştirirdi (uydular ve üzerlerindeki yer çekimi gibi). Kısacası, gezegenimizin küresel olduğundan şüphelenmiyoruz, biliyoruz.
8. Zaman Dilimlerinin Varlığı
Bu yazıyı yazarken New York’ta saat’in öğle 12:00 ve Güneşin şu an gökyüzünün tam ortasında olduğunu varsayalım. Aynı anda Beijing’de saat gece yarısı 00:00 olurdu ve gökyüzünde Güneş’ten eser olmazdı.
Avustralya’da ise saat 01:30 yani New York’tan 13 saat ilerde ve birkaç saat sonra Güneş doğacak ve yeni gün başlayacak olurdu.
Bu gibi bir durum yalnızca Dünyanın dairesel bir şekilde olduğunda ve kendi ekseni etrafında döndüğünde gerçekleşebilirdi. Bir noktada hava aydınlıkken tam tersi bir noktada ise Güneşten eser yok…
Bu durumda farklı noktalarda 12 saatten fazla saat farklılıklarının ortaya çıkmasına sebep oluyor.
Eğer Dünya düz olsaydı Güneş olmasa bile onun ışıklarını her yerden görebilirdik. Benzer şekilde, tiyatroda sahneyi aydınlatan spot ışığını karanlıkta oturduğumuz halde görürüz.
Bir tarafın tamamen karanlık ve ışıksızken, başka bir tarafın aydınlık olması sadece küresel bir gezegende mümkündür.
9. Yerçekimi
İşte kütle hakkında ilginç bir gerçek: Kendisine bir şeyler çekiyor. İki nesne arasındaki çekim kuvveti (yerçekimi) kütlelerine ve aralarındaki mesafeye bağlıdır. Basitçe söylemek gerekirse, yerçekimi nesnelerin kütle merkezine doğru çekilir. Kütlenin merkezini bulmak için nesneyi incelemelisiniz.
Bir küre düşünün.
Küreler tutarlı şekillere sahip olduğundan, üzerinde durduğunuz yer ne olursa olsun, altında tamamen aynı miktarda küre olur. (Bir kristal topun etrafında dolaşan bir karınca hayal edin.
Böceğin bakış açısına göre, hareketin tek göstergesi karınca ayaklarının hareket ettiği gerçeği olurdu – yüzeyin şekli hiç değişmez.) kütle kürenin merkezindedir, yani yerçekiminin kürenin yüzeyindeki herhangi bir şeyi kürenin merkezine doğru çekeceği anlamına gelir. Bu, nesnenin yüzeyinde nerede olursa olsun gerçekleşecektir.
Düz bir plaka düşünün. Düz bir plakanın kütle merkezi merkezindedir, yani yerçekimi kuvveti yüzeydeki herhangi bir şeyi düzlemin ortasına çeker. Bu demektir ki eğer plakanın kenarında durursanız, yerçekimi sizi Dünya üzerinde dururken genellikle deneyimlediğiniz gibi düz bir şekilde değil, plakanın ortasına doğru yan yan çekiyor demektir.
Bir elmanın yanlara değil aşağıya düştüğü konusunda oldukça olumluyum hatta Avustralyalılar için bile. Ancak, şüpheleriniz varsa, bir şeyi düşürmeyi denemenizi tavsiye ederim – yalnızca sizi incitebilecek bir şey olmadığından emin olun.
10. Uzaydan Çekilen Fotoğraflar
Son 60 yıllık uzay araştırmasında, uyduları, sondaları ve insanları uzaya fırlattık. Bazıları geri döndü, bazıları hala güneş sistemi üzerinden yüzüyor (ve neredeyse ötesinde) ve birçoğu Dünyadaki alıcılarımıza şaşırtıcı görüntüler aktarıyor.
Bu fotoğrafların hepsinde, Dünya, küreseldir. Dünyanın eğriliği, Uluslararası Uzay İstasyonundaki astronotların çektiği çok, çok, çok ama çok fazla fotoğraftan da görülebilir. Burada ISS Komutanı ScottKelly’nin Instagram hesabından yeni bir örnek görebilirsiniz: Ne derler bilirsiniz, bir fotoğraf bin parça ize değer.
Editör / Yazar: Oğuzhan PEKGÜRLER