Giza Piramidi, Adem ile Havva'nın Yaşadığı Aden Cennet Bahçesi Mi?

Giza Piramidi, Adem ile Havva’nın Yaşadığı Aden Cennet Bahçesi Mi?

Bade Sungur
Okuma süresi 5 Dakika
Mısır'daki Giza Büyük Piramidi MÖ 2600 civarında inşa edilmiştir. Resim kredisi: AnnaNel/Shutterstock

İnsanlığın kökenine dair en büyük gizemlerden biri olan Aden Bahçesi, yüzyıllardır merak konusu. Kutsal metinlerde cennet olarak tasvir edilen bu efsanevi yer, gerçek bir coğrafi konuma mı dayanıyor? Yeni bir çalışma, bu soruya şaşırtıcı bir yanıt veriyor: Aden Bahçesi Mısır’da, Büyük Giza Piramidi ise “Hayat Ağacı” ile bağlantılı olabilir. Ancak bu iddialar, bilim dünyasında hem heyecan hem de şüphe uyandırıyor.

Bilgisayar mühendisi Dr. Konstantin Borisov’un Archaeological Discovery dergisinde yayımlanan çalışması, Aden Bahçesi’nin yerini bulmak için alışılmadık bir yaklaşım benimsiyor. Ortaçağ haritaları, antik metinler, kutsal yazılar ve bilgisayar simülasyonlarından yola çıkan Borisov, Giza Platosu’nu Aden Bahçesi’nin merkezi olarak işaret ediyor. Ünlü gökbilimci Carl Sagan’ın “Olağanüstü iddialar olağanüstü kanıtlar gerektirir” sözünü akıllara getiren bu çalışma, cesur hipotezleriyle dikkat çekiyor.

Giza Piramidi, Adem ile Havva'nın Yaşadığı Aden Cennet Bahçesi Mi?
Büyük Giza Piramidi’nin Aden Bahçesi’ndeki “Hayat Ağacı” ile bağlantılı olduğunu öne süren tartışmalı bir araştırma, Mısır’ın gizemli geçmişine yeni bir bakış sunuyor. Hemen okuyun!

Aden Bahçesi’nin Dört Nehri: Mısır Bağlantısı

Yahudi ve Hristiyan kutsal metinlerinde, Aden Bahçesi’ni sulayan bir nehrin dört kola ayrıldığı belirtiliyor: Pishon, Gihon, Dicle ve Fırat. Dicle ve Fırat, Türkiye’den başlayıp Basra Körfezi’ne dökülen nehirler olarak biliniyor. Ancak Pishon ve Gihon’un hangi nehirleri temsil ettiği belirsiz. Borisov, Gihon’un Mısır’ın Nil Nehri olabileceğini öne sürüyor. Bu fikir, geçmişte de tartışılmış olsa da, Borisov’un çalışması yeni bir perspektif sunuyor.

MÖ 500 civarına tarihlenen Hecataeus Mappa Mundi haritasını inceleyen Borisov, mitolojik “Oceanus” nehrinden çıkan dört nehrin Nil, Dicle, Fırat ve İndus olduğunu belirtiyor. Bu harita, Aden Bahçesi’nin Mısır’da bulunabileceğini ima ediyor. Ancak Borisov’un hipotezi burada daha tartışmalı bir yola sapıyor.

- Reklam-

“Gök Nehri” ve Piramitlerin Gizemi

Borisov, “Oceanus”u, kuzey ışıklarının (aurora borealis) gökyüzünde oluşturduğu renkli şeritlerle ilişkilendiriyor. Daha da ileri giderek, Giza Piramitleri, Machu Picchu, Ur ve Nazca Çizgileri gibi antik yapıların ekvatora 30 derece açıyla kesişen bir “küresel hizalanma” oluşturduğunu iddia ediyor. Bu hattın, dini açıdan önemli görülerek eski uygarlıkların yerleşimlerini etkilediğini savunuyor.

Borisov’a göre, bu “gök nehri”ni temsil eden bir yapının aurora benzeri ışıklar üretmesi gerekiyor ve bu yapı Büyük Giza Piramidi olabilir. Piramidin Kral Odası’nda yapılan simülasyonların, ışığın çarpmasıyla parlayan bir ağaç desenine benzer görüntüler oluşturduğunu belirten Borisov, buradan yola çıkarak piramidin “Hayat Ağacı” olduğunu öne sürüyor.

Kutsal Dağ ve Hayat Ağacı Efsanesi

Giza Piramidi, Adem ile Havva'nın Yaşadığı Aden Cennet Bahçesi Mi?
Büyük Giza Piramidi’nin siluetinin yer aldığı bir görsel. Arka planda, Aden Bahçesi’ni sembolize eden yemyeşil bir bahçe ve dört nehir tasviri, antik Mısır’ın gizemli atmosferiyle birleşiyor. Görsel, Dr. Konstantin Borisov’un tartışmalı araştırmasında öne sürülen, piramidin “Hayat Ağacı” ile bağlantılı olabileceği iddiasını temsil ediyor.

Çalışma, antik Mısır, Akad, Asur, Babil, Hint, Pers, Çin ve Yunan kültürlerinde ortak bir inanışı vurguluyor: Hayat Ağacı’nın bulunduğu kutsal bir dağ. Borisov, bu kutsal dağın Büyük Giza Piramidi olduğunu iddia ediyor. “Dünyada bu özellikleri böylesine barındıran başka bir yapı yok,” diyor ve piramidin mimari özelliklerini bu iddiasına kanıt olarak sunuyor.

Bilimsel Çevrelerde Tartışma

Borisov’un çalışması, yaratıcı hipotezleriyle ilgi çekse de, bilimsel açıdan eleştiriliyor. Antik yapıların “küresel hizalanma” iddiası, ana akım arkeologlar tarafından desteklenmiyor. Piramidin Kral Odası’ndaki ışık simülasyonlarının “Hayat Ağacı”nı temsil ettiği savı da bilimsel standartlara göre yeterince doğrulanmış değil. İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Ayşe Yılmaz, “Bu tür iddialar ilgi çekici olsa da, somut arkeolojik kanıtlar olmadan spekülasyon olmaktan öteye gidemez,” diyor.

Aden Bahçesi’ne Yeni Bir Bakış

Borisov’un çalışması, Aden Bahçesi tartışmalarına yeni bir soluk getiriyor. Giza Piramidi’nin “Hayat Ağacı” olup olmadığı sorusu, şimdilik mitlerin gölgesinde kalsa da, Mısır’ın antik geçmişine olan ilgiyi artırıyor. Bilim, tarih ve mitolojiyi birleştiren bu araştırma, insanlığın kökenlerine dair merakı canlı tutuyor.

- Reklam-

Son Söz: Aden Bahçesi’nin sırrı, belki de Giza’nın kumlarında gizli. Ancak bu gizemi çözmek için daha fazla bilimsel çalışmaya ihtiyaç var.

Kaynaklar:

Bu makaleyi paylaş
Bade Sungur, Türkiye'de aldığı eğitimle arkeoloji alanında derinlemesine uzmanlaşmış bir arkeologdur. Arkeolojik kazılarda edindiği deneyim ve bilgi birikimiyle, geçmiş medeniyetlerin izlerini gün yüzüne çıkarmakta başarılıdır. Aynı zamanda, arkeolojik içeriklerin dijital platformlardaki görünürlüğünü artırma konusunda uzmanlaşarak, arkeoloji bilgisini geniş kitlelerle paylaşmaktadır.
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir