Havaalanlarındaki X-Ray Cihazları Gerçekten de Tehlikeli Midir?

salihpalandoken
salihpalandoken - Salih Palandöken
Okuma süresi 4 Dakika

Granit mutfak tezgahları, muz ve havaalanlarının ortak noktası nedir? Hepsi sürekli olarak düşük seviyede radyasyon yayar. Ancak toksikologlara göre, insanlar ofislerine mutfak tadilatlarıyla ilgili endişeleriyle gelmiyor.

Bunun yerine, bu kaynaklardan yalnızca birine aşırı derecede kaygı duyuyoruz: Havaalanlarındaki güvenlik tarayıcıları.

Hastaların endişeleri genellikle sağlık hizmeti sunanların tıbbi X ışınları ile ilgili verdiği uyarılara dayanıyor. Gıda ve İlaç İdaresi, hastaları yalnızca çok gerekli olduğunda X-ışını görüntülenmesi gerektiğine karşı uyarır. İşte başka bir soru;

Havaalanlarındaki güvenlik tarayıcıları hakkında da endişelenmeli miyiz?

Rutgers New Jersey Tıp Fakültesi’nde acil tıp profesörü ve başkanı Dr. Lewis Nelson‘’Neyse ki, sağlık bilincine sahip ve uçağı sık kullanan gezginlerin endişelenmesine gerek yok’’ dedi.Radyasyon, farklı hareketli elektromanyetik enerji türleri için genel bir terimdir.

Bunlar; iyonlaştırıcı radyasyon (X-ışını cihazlarının yaydığı) ve iyonlaştırıcı olmayan radyasyon (radyo ve manyetik dalgalar içeren).

İyonlaştırıcı ve iyonlaştırıcı olmayan radyasyon arasındaki en önemli fark, ilettikleri enerji seviyesidir. İyonize radyasyon, elektronları atomlardan uzağa vurmak için serbest enerjiyi yaratacak kadar yeterli enerjiye sahiptir.

Kimyasal olarak reaktif olan bu parçacıklar, DNA ‘ya zarar verebilir ve insanların kanser riskini arttırabilir. Ancak iyonlaştırıcı radyasyonun sadece yüksek dozlarda alındığında sağlığımız üzerinde gerçek bir etkisi bulunuyor.

Nelson, havaalanlarındaki X-Raycihazlarında tarayıcıların yaklaşık yarısının iyonlaştırıcı radyasyon yaymasına rağmen, bu dozun bedenimize zarar verecek kadar yüksek olmadığını söyledi. (Tarayıcıların kabaca yarısı, iyonize edici olmayan bir radyasyon şekli olan milimetre dalgalarını kullanır.)

Live Science ‘a verdiği röportajda “O kadar küçük ki önemsiz” dedi. Hastalar aldıkları tıbbi X ışınlarının sayısı hakkında endişe duyma konusunda haklılar. Fakat havaalanlarındaki X-Ray cihazları bu cihazlarla mukayese edildiğinde, havaalanlarındaki cihazlar çok daha az miktarda radyasyon yaymaktadır.

Gōğüs röntgeni ne kadar radyasyon yayar

Örneğin bir gōğüs röntgeni, hastaları bir havaalanı tarayıcısının radyasyonunun kabaca 1000 katına maruz bırakır. Sağlık Fiziği Derneği (HPS), havaalanı X-Ray cihazlarının tarama başına 0.1 mikrosievert radyasyon yaydığını tahmin ediyor.

Karşılaştırmada, radyoloji dergisinde yayınlanan 2008 çalışmasına göre, tipik bir gōğüs röntgeni 100 mikrosievert radyasyon yaymaktadır.

Nelson, gezginlerin uçuşlarda çok daha fazla radyasyona maruz kaldığını söyledi ve ekledi ‘’Uçakta geçirilen her dakika, kabaca havaalanlarındaki X-Ray cihazlarından bir kere geçmekle aynı dozda radyasyona maruz kalmaya eşdeğer nitelikte (Yani uçaktaki her saat kabaca 60 kere X-ray cihazından geçmekle eşdeğer).

Nelson, “Taramada radyasyona maruz kalmaktan korkan insanların, uçağa binme konusunda herhangi bir endişesinin olmaması gerçekten ironik,” dedi.

NASA’dan alınan doz tahminlerine göre, bu tarayıcılar o kadar küçük miktarda radyasyon yayar ki, bir yıl boyunca her gün uçsak bile, yiyeceklerden emdiğimiz iyonize radyasyonun sadece bir kısmını alırız.

NASA’ya göre yiyeceklerin çoğu, karbon-14 ve potasyum-40 radyoaktif moleküllerin küçük miktarlarını içerir. Aslında toprak, çimento kaldırımlar ve binalar, hatta soluduğumuz havanın tümü bile biraz radyoaktif.

Nelson, tüm bu radyasyona kıyasla, bir X-Ray tarayıcısının önemsiz miktarda radyasyon yaydığını söyledi. Bu, her gün başkalarıyla aynı miktarda arka plan ışınımı alan hamile kadınlar ve bebekler gibi radyasyona maruz kalmaya daha açık insanlar için bile geçerli.

“Bizi zehirleyen şey dozun miktarıdır” diye ekledi Nelson,
“Yüksek dozda alınan her şey zehirlidir. Sonuç olarak, yeterince düşük dozdaki her şey detoksik değildir.”

Bu durumda, havaalanı X ışınları kesinlikle spektrumun toksik olmayan tarafına düşer.

Bunlar da ilginizi çekebilir:

Çeviri: Burak AKTEPE / LiveScience

Bu makaleyi paylaş
Yazan salihpalandoken Salih Palandöken
Salih Palandöken, teknoloji dünyasının nabzını tutan deneyimli bir teknoloji editörüdür. Özellikle yapay zeka, büyük veri, ve yazılım geliştirme gibi alanlarda derin bilgi birikimi ve analiz yeteneği ile tanınır. Kariyeri boyunca, sektördeki yenilikleri yakından takip ederek okuyucularına en güncel ve kapsamlı bilgileri sunmuştur. Ayrıca, teknoloji trendlerini ve dijital dönüşüm süreçlerini sade bir dille anlatma konusunda uzmanlaşmıştır. Salih, teknolojinin günlük hayata etkilerini incelerken, aynı zamanda iş dünyası için stratejik öneriler sunan makaleleriyle de dikkat çeker.
2 Yorum
  • Yazıda x-ray cihazı ile kapı tipi metal dedektörü karıştırılmış sanırım. Zira x-ray cihazı valizimizi koyduğumuz ve bu işle görevli personel tarafından görüntülü olarak çantamızın kontrolünün sağlandığı kutu gibi olan cihazdır. Yani içlerinden biz insanlar geçmeyiz. Yanından geçtiğimizde veya bu işle görevli personelin maruz kaldığı değerler ile ilgili doğru bir araştırma yazısı. Ülkemizde x-ray cihazı ile kapı tipi metal dedektörü sıklıkla karıştırılır. X-ray cihazları iyonlaştırılmış radyasyonu kullanırken, kapı tipi metal dedektörleri ise manyetik alanı kullanarak işlem görürler. Burak Bey’e araştırmasından dolayı teşekkür ediyorum

    • Edit: kaynağınızı sonradan gördüm, havalimanlarında yeni yeni kullanılmaya başlanılan vücut tarayıcılar üzerine yazılan bir yazı. Dolayısı ile x-ray cihazı olarak bahsetmek doğru olmaz, vücut tarayıcı ifadesinin doğru olacağı kanaatindeyim iyi çalışmalar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir