Güçlü ve renkli mizacının yanı sıra fizik dünyasının en büyük ismiydi Stephen Hawking..
Cambridge yıllarında kendisine motor nöron hastalığı teşhisi kondu ve vücudunun işlevini neredeyse tamamen yitirdi; 1964 yılında ilk eşi Jane ile evlendiğinde 3-4 yıllık ömrünün kaldığı söyleniyordu.
Ama o, bilim dünyasında bilinen teoremleri nasıl tersine çevirdiyse bu görüşü de tersine çevirdi ve 2018 yılının 14 Mart ‘ına kadar yaşamını sürdürdü. Çalışmaları, hayatı ve bilinmeyenleri ile Prof. Dr. Stephen William Hawking sizlerle..
Birinci Dünya Savaşında hasar görmüş; İkinci Dünya Savaşında önemli merkezlerden birisi olan Almanya, Hawking ‘in ailesi için de büyük tehlike arz ediyordu. Bu nedenle aile, Hawkins doğmadan önce kısmen güvenli Oxford ‘a taşındı. Oxford’da 8 Ocak 1942 yılında dünyaya gelen Stephen Hawking, başarılı bir biyoloğun ve zeki bir anneni oğluydu. (Galileo ‘nun ölümünden tam tamına 300 yıl sonra) St. Albans ‘taki başarılı kolej kariyerinde matematiğe adeta aşık oldu ve ilgisini sayısal işlemlere yöneltti.
Fakat okulun matematik bölümü mevcut değildi. Bu yüzden onun yerine fizik öğrenimi görmeye başladı. Üç yıl sonra doğa bilimlerinde birinci sınıf onur madalyasıyla ödüllendirildi. Ardından da; Oxford Üniversitesi’ni birincilikle bitirip Cambridge Üniversitesi ‘nde kozmoloji (evren bilimi) doktorası yaptı. Eğlenceli geçen Cambridge yılları ona ALS hastalığını getirdi, ama o pes etmedi. Doktorlar, 1964 yılında ilk eşi Jane ile evlenme hazırlığı yapan Hawking ‘in iki ya da üç yıl ömrü kaldığını söylüyordu. Ama rahatsızlığı beklenenden daha yavaş ilerledi. Çiftin üç çocukları oldu. Akademik kariyeri ise aynı çizgide başarılı gidiyordu.
Doktorasını aldıktan sonra ilk önce araştırma asistanı, daha sonra Gonville and Caius College’de profesör asistanı oldu.
1973’de Gökbilim Enstitüsünden ayrıldıktan sonra Stephen Hawking, Uygulamalı matematik ve Kuramsal fizik bölümüne geçti. 1979’dan sonra matematik bölümünde Lucasian matematik profesörü oldu. Bu profesörlük 1663 yılında üniversite parlamento üyesi olan Henry Lucas tarafından kurulmuştu. İlk olarak Isaac Barrow sonra 1669’da Isaac Newton ‘a verilmişti.
Hawking, evrenin temel prensipleri üzerine çalıştı. Roger Penrose ile birlikte Einstein’ın Uzay ve Zamanı kapsayan Genel Görelilik Kuramının, Big Bang ‘le başlayıp karadeliklerle sonlandığını gösterdi. Bu sonuç Kuantum mekaniği ile Genel Görelilik Kuramı ‘nın birleştirilmesi gerektiğini ortaya koyuyordu. Bu yirminci yüzyılın ikinci yarısının en büyük buluşlarından biriydi
Stephen Hawking Zamanın Kısa Tarihi Kitabı
Bu birleşmenin bir sonucu da karadeliklerin aslında tamamen kara olmadığını, fakat radyasyon yayıp buharlaştıklarını ve görünmez olduklarını ortaya koyuyordu. Diğer bir sonuç da evrenin bir sonu ve sınırı olduğuydu. Bu da evrenin başlangıcının tamamen bilimsel kurallar çercevesinde meydana geldiği anlamına geliyordu.. Bu kuramını popüler kültürde de anlaşılabilir kılmayı başarmış ve asıl övgüleri burada almıştı.
Geçirdiği soluk borusu ameliyatı nedeniyle sesini de yalnızca ses birleştirici cihazla kullanabiliyordu. Buna rağmen 1988’de evren bilimi rehberi olan Zamanın Kısa Tarihi; Büyük Patlamadan Karadeliklere kitabını yazdı. Kitap, 10 milyondan fazla kopya sattı ama Hawking, bunun ‘hiç bitmeyen en popüler kitap’ olduğunun farkındaydı.
Stephen Hawking, ‘Hawking Radyasyonu’ olarak bilinen teoriyi keşfetti. Bu teori kara deliklerin kuantum fiziğinin izin verdiği ölçüde dalgalanmasıyla yarattığı enerji parçacıklarının etkileşip birbirlerini yok etmesiyle ilgiliydi. İngiliz bilim insanı çözümleri hesaplama veya deney yapmadan görselleştirme yeteneğiyle biliniyordu. Belki de en ilgi çekici olan, evrenin belirlenen yasalara göre geliştiğini söylediği ‘Her şeyin teorisi’ydi.
Stephen Hawking Hastalığının Kendisine Bazı Faydaları Olduğuna İnanıyordu
İngiliz profesör, hastalığının kendisine bazı faydaları olduğuna inanıyordu, rahatsızlanmadan önceki hayatından ‘sıkıldığını’ söylemişti. Hastalığı nedeniyle birilerinin bakımına muhtaçtı. Kendisine 20 yıldan uzun bir süre bakan eşine duyduğu saygıyı her fırsatta dile getiriyordu. Eşini, 1995’te evlendiği bir hemşire için terk etmesi yakınları ve arkadaşları için şaşırtıcı olmuştu. Hawking, 2000 yılından sonra Cambridge ‘teki Addenbrooke Hastanesi ‘ni çeşitli rahatsızlıkları nedeniyle sık ziyaret etmeye başladı.
Hawking ‘in yıllarca sözlü ve fiziksel olarak istismar edildiği iddiaları üzerine polis, çevresindeki bazı kişileri sorguladı. Elektrikli tekerlekli sandalyesini çoğu zaman dikkatsizce kullandığı bilinen Hawking, vücudundaki yaraların fiziksel istismardan kaynaklanmadığını söylüyordu. İddialarla ilgili ise herhangi bir işlem yapılmadı.
Özel yaşamı ve bilim kariyeri dışında medyanın da büyük ismiydi Stephen Hawking. 2014 yılında vizyona giren Her Şeyin Teorisi filmi Holywood dünyasında bomba etkisi yarattı; Hawking ‘in hayatı ilk eşi Jane Hawking’in tanıklıkları ve yaşadıklarına dayandırılan filmde Hawking, Eddie Redmayne tarafından canlandırıldı. The Simpsons çizgi dizisinde birçok kez kullanılmış.
Popüler sitcom Big Bang Theory’de de aynı şekilde adından sıkça söz ettirmiş hatta bazı bölümlerde rol bile almıştır. Discovery şirketinin hemen hemen bütün kanallarında belgesellere konu olmuş, teorileri Neil DeGrasse Tyson tarafınfan programlaştırılmış ve birçok insana mentorluk yapmıştır. Yani insanlığın en büyük kazançlarından birisidir Stephen Hawking.
Stephen Hawking Tanrıya İnanıyor Muydu?
Hawking dinden bahsedildiğinde hiçbir zaman açık ve net olmadı.
Zamanın Kısa Tarihi isimli kitabında şöyle yazmıştı: “Her Şeyin Teorisini birgün keşfettiğimizde insan zekasının en büyük başarısını elde etmiş olacağız. Çünkü o zaman Tanrı’nın düşüncesini öğrenmiş olacağız”. Bu sözünden sonra bilim insanının dini görüşüyle ilgili birçok spekülasyon ortaya atıldı. Daha sonra İspanyol gazetesi El Mundo’ya verdiği demeçte şunları söylemişti:
“Bilimi anlamadan Tanrı’nın evreni keşfettiğine inanmak doğal. Ama bilim artık ikna edici bir açıklama getiriyor. Böylece Tanrı’nın düşüncesini öğrenmiş oluruz derken Tanrı olsaydı ki yok bildiği her şeyi öğrenmiş olurduk demek istedim. Ben ateistim.” demiştir.
Stephen Hawking Hakkında Bilinmeyenler
-Birçok bilim insanı gibi onun da notları kötüydü. Henüz 9’undayken sınıfının en kötü notlarını alan Hawking, okul hayatına uyum sağlayamıyordu. Onu diğer arkadaşlarından ayıransa bitmek bilmeyen merakıydı. Saat, radyo gibi her türlü elektronik eşyayı parçalayan ve onları keşfetmeye çalışan Hawking’in takma adı da ‘Einstein’ olmuştu.
-Eğitimin ve okumanın çok önemli olduğu bir evde büyüdü. Ailesi yemek yendiği sürede kitap okurdu ve akşam boyunca evde büyük bir sessizlik olurdu.
-Oxford yıllarında yaşadığı yalnızlık ve sıkıntıdan kurtulmak için okulun kürek takımına katılmıştı. ALS teşhisi konmadan bile fiziken çelimsiz olan Hawking, kürek takımında dümenci konumundaydı. Böyle iri olmayan kişiler, kürek takımında kürek çekmeyip yön ve hız verme amaçlı dümen pozisyonunda görev alıyordu.
Evrenin Sınırları
-Hawking’in başlıca başarılarında biri, 1983’te evrenin sınırlarının olmadığı kuramını ortaya atmasıdır. Hawking ve Hartle evrenin şekli ve doğasını anlamak amacıyla, kuantum mekaniği ve genel görelilik kavramlarını birleştirerek evrenin kapsanan bir varoluş olduğunu, ancak yine de sınırları olmadığını gösterdiler.
-Stephen, 1979 Albert Einstein Madalyası. 1982’de İngiliz İmparatorluğu Nişanı (Komutan) ve 1988’de Fizikte Kurt Ödülü gibi çok önemli olan ödülleri kısa sürede koleksiyonuna ekledi.
-2004 yılında; deha Hawking kara deliklerle ilgili 1997’de girdiği bir iddiayı bilim insanı arkadaşının kazandığını ve kendisinin yanıldığını sık sık dile getirirdi.
-Kendisinin bir de çocuk kitabı var! 2007’de Hawking ve kızı, Lucy Hawking, birlikte “George’un Evrene Açılan Gizli Anahtarı” adlı kitabı yazdılar. Kitap, ailesinin teknoloji karşıtlığına başkaldıran George adındaki bir oğlan çocuğu ile ilgili kurgu hikayeyi barındırıyor. George komşularıyla arkadaşlık kurmaya başlar, bunlardan biri bilgisayarı da olan bir fizikçidir. Bu güçlü bilgisayar, George’un uzaya girmesi ve orayı görmesi için kapılar (portallar) sağlar.
-2007’de, 65 yaşındayken Stephen Hawking hayatının yolculuğunu yapma fırsatı yakaladı. Zero Gravity A.Ş. sayesinde sıfır-yerçekimini yaşayıp tekerlekli sandalyesinin dışında havada durabildi.
-Uzaylılara inandığını sık sık dile getirirdi.
-Eddie Redmayne, Her Şeyin Teorisi filminde sergilediği performansla Oscar ödüllerinde “En İyi Erkek Oyuncu” ödülünü aldı. Film bu ödülün dışında 4 tane daha ödül kazandı.
Stephen Hawking Unutulmayacak Sözleri…
-“Einstein, ‘Tanrı zar atmaz’ derken hatalıydı. Kara deliklerin varlığı, Tanrı’nın yalnızca zar atmakla kalmadığını, bu zarları göremeyeceğimiz yerlere atarak bizi şaşırttığını da gösteriyor“
– Stephen Hawking, Zamanın ve Uzayın Doğası kitabı, 1996
-“Kitaplarımın, havalimanlarındaki kitapçılarda satılmasını istiyorum” – ‘New York Times röportajında, 2004
-“Ünlü olmamın kötü yanı, tanınmadan dünyada herhangi bir yere gidemiyor olmam. Siyah güneş gözlüğü ve peruk takmam yeterli değil. Tekerlekli sandalye beni ele veriyor” – Bir İsrail televizyonundaki röportajından, Aralık 2006
-“Eğer istiyorsa kurbanın kendi hayatına son verme hakkı olmalı. Ama ben bunun büyük bir hata olacağı kanısındayım. Yaşam ne kadar kötü gözükürse gözüksün, her zaman başarılı olacak bir yol vardır. Hayat varsa, umut da vardır.” – Çin’de bir yayın organına verdiği röportajdan, 2006
-“21 yasna geldiğimde beklentilerim sıfıra inmişti. Ondan sonra olan her şey bonus oldu” – ‘New York Times röportajından, 2004
-“Son 49 yıldır erken bir ölum olasılığı ile birlikte yaşadım. Ölümden korkmuyorum ama ölmek için acele de etmiyorum. Daha yapmak istediğim çok şey var.”
– Guardian gazetesindeki röportajdan, Mayıs 2011
Stephen Hawking İnsanlarla uzaylıların temas etme olasılığı hakkında:
“Bunun bir felaket olacağı düşüncesindeyim. Muhtemelen dünya dışı varlıklar bizden çok ileride olacaklardır. Gezegenimizde, gelişmiş türlerin daha az gelişmiş olanlarla buluşmalarının tarihi çok iç açıcı değil. Üstelik bunlar aynı türdüler. Bence dikkat çekmememiz gerek.”
The National Geographic Channel’da yayımlanan bir programdan, 2004 Sözleri, çalışmaları, hayatı ve mizacı ile inanılmaz bir kazanç olan Stephen Hawking, 2018 yılı 14 Mart ‘ta aramızdan ayrıldı. Ölümünün yıl dönümünde onu sizlere hatırlatmak ve bilmeyen gençlere de tanıtarak bilim dünyalarını genişletmek istedik. Efsanenin anısına..
Yazar/Editör: Kuzey Kılıç
Allah rahmet eylesin
Stephen hawking gibilerinin sürekli olması dileğiyle. Makale çok güzeldi emeginize sağlık teşekkür ederim bundan sonra takipteyim.