Disney ile ilgili ilginç bir gerçek, genellikle uğursuz ve trajik hikayeleri alıp çocuklar için sağlıklı içeriklere dönüştürmeleridir. Örneğin Pamuk Prenses’in gerçek hikayesinde Prenses, birlikte yaşadığı cüceler tarafından taciz edilmiştir. Benzer şekilde, Külkedisi hikayesinde kız kardeşler ayakkabıyı kendilerine uydurmak için ayaklarını keserler ve kanama görüldüğü için prens tarafından reddedilirler.
Jungle Book’un baş karakteri Mowgli’nin hikayesi de benzer niteliktedir. Gerçek hayattaki Mowgli olan Dina Sanichar’ın trajik hayatına dayanmaktadır.
Kurt Ebeveynlere Sahip Olmak

Tıpkı efsanevi Romulus ve Remus gibi, Dina Sanichar da kurtlar tarafından büyütüldü. Şubat 1867’de Hindistan- BulandShahr’da avcılar tarafından bir mağarada keşfedildi. Henüz altı yaşındaydı ve daha önce hiçbir insan etkileşimi yaşamadığı ve tüm tavırları kurtlardan öğrendiği için bir kurt olduğuna inanıyordu.
Kendisi Sikandra Misyon Yetimhanesi’ne getirildi ve yetimhaneye Cumartesi günü getirilmesi ile “Sanichar” adı verildi. Küçük çocuk, dört ayak üzerinde yürüdüğü, çiğ et yediği ve kurtların çıkardığı sesleri taklit ettiği için yerlileri sonuna kadar şaşırttı. Hiç insan dili öğrenmediği için konuşamıyordu.

Toplumda Yer Edinmek
Misyonerler, Dina’nın insanlar arasında yaşamaya alışmasını sağlamak için ellerinden geleni yaptılar ancak başarılması çok zor bir görev olduğu ortaya çıktı. Bunun nedeni, herhangi bir insan dili konuşmaması ve el hareketlerini bile anlamamasıydı.
Dina’nın medeni dünyaya katılmasından beş yıl sonra, yetimhane hayvanlar tarafından yetiştirilen başka bir vahşi çocuk geldi. Pek çok tavırları aynı olduğu için Dina ondan anında hoşlandı.Kayıtlara göre Dina’nın yetimhanede sadece 1 arkadaş edinebilmişti fakat arkadaşlık kısa sürdü çünkü çocuk sürekli ormana kaçmaya çalıştı ve defalarca yakalandı. Sonunda, bilinmeyen koşullar altında öldü. Dina’nın edindiği ilk ve son insan arkadaşıydı.
Kipling ve Dina Arasındaki Bağ
30 Aralık 1865’te Bombay’da Alice Kipling ve John Lockwood Kipling’in çocuğu olarak doğan Rudyard Kipling, çocukluğunu ormanda geçirdikten sonra topluma geri dönen genç bir çocuğun büyüleyici hikayesini anlatan The Jungle Book’un ( Orman Kitabı) yazarıydı. Çok az insan Kipling’in Hindistan’da doğduğunu biliyordu.
Rudyard, kalıcı olarak Büyük Britanya’ya geri dönmeden önce çocukluğunu Hindistan’da geçirdi. Bununla birlikte, kendisini “Anglo-Hintli” (Hindistan’da yaşayan İngilizlerin kendilerini tanımladığı bir terim) olarak gördüğü için her zaman bir kimlik bunalımı yaşadı. Çocukluğunu hakkında şunları yazmıştı ;

“Öğleden sonraları, biz uyumadan önce, dadım ya da Meeta (Hindu hamil ya da erkek hizmetçi) bize unutulmamış hikayeler ve Hint çocuk şarkıları anlatırdı . Ardından giyinmiş halde ‘Anne ve babanızla İngilizce konuşun’ ihtiyatıyla odaya yemeğe gönderilirdik. ”
Dina ile tanışmamasına rağmen, hikayenin ona başka bir yerden ulaşması ve kitabına uyarlaması muhtemeldir.
Dina Sanichar günlerini tecritte geçirdi. Edindiği tek insan alışkanlığı sigara içmekti. Sonunda onu öldürene kadar tiryaki oldu. “Orman Kitabı”na ilham veren çocuk Dina Sanichar’ın hüzünlü ve kısa hikayesi böylece sona erdi.
Ayşe Nur Esen